Çelişki şurda:İzledim diyorsun ve Hackett'in savunmasını Jerrels ile bir tutuyorsun.Bu durumda ya izlememişsindir yada izlediysen çarpıtıyorsundur,izlediğini yorumlayabilme problemin vardır vs vs.
Evet 3 numarada oynarsa ne kadar hakkını verebildiği önemli.Bende diyorum ki bu adam geçen sene oynadığı sürelerde hakkını verdi.Zaman zaman kullanılabilir.Nasıl biz Emiri 1-2-3 hatta yeri geldiğinde 4te kullanıyoruz ya işte öyle.Daha birsürü ekstra özelliğini saydım.Bu özellikleri onu all-around kılar.Bu tarz 10 tane oyuncu sayabilir misin diyorum ısrarla konuyu değiştirip sayamıyorsan bu konuda daha fazla tartışmaya gerek yok zannımca.
Bir yanlışı daha düzelteyim.NBA'ye gittiği için fark yaratır demiyorum.Yukarda demişsin ya bu adamın gelebildiği en yüksek nokta Milano diye.Hah bende o yüzden diyorum ki bu adamın en üst seviyesi Milano değil yakında NBAye gidecek kontratının bitmesini bekliyor.Burada çelişkiden ziyade okuduğunu algı problemi veya çarpıtma var gibi.
Eh, genelde kişinin niyeti iyi olmayınca kendi özelliklerini başkasında bulurmuş. Buna da yansıtma deniyor pskiolojide.
Bir daha deneyelim madem. Jerrells örneğini bilerek verdim. Bu tarz oyuncular çok iyi savunma yapıyor gibi görünürler. İyi top çalarlar ancak işin aslı öyle değildir. Zaten Maccabi serisine de bak, anlarsın. Hackett'ın olası eşleşmeleri olan oyuncular ne yapmışlar? Mesele burada. İyi savunmacı olmak için sadece atlet, top çalan oyuncu olmak yetmiyor. Temel bilgi, alan oyununu iyi bilme, takım savunmasına uyum sağlayabilme gibi birçok parametre var işin içinde. Dolayısıyla bu saydıklarım itibariyle Hackett ortalama savunma yetenekleri olan bir oyuncudur, daha fazlası değil. O takım için savunması iyi sayılabilecek ancak Moss var kısalardan, başka da yok.
Koçlar genelde bir oyuncuyu pozisyonu dışında oynatmaya oyunun dinamiklerini tersine çevirme arayışıyla yönelirler. Tam bu noktada da bazı şeyleri riske ederek bunu yaparlar. Emir'i 4'e çekersen akıllı bir rakip fizik olarak üstün geleceği şekilde kendi 4 numarasını sırtı dönük oynatır. İş o noktaya geldiğinde Emir'in yetersiz kaldığı hepimizin malumu. Eğer 1 numara oynatırsan da rakip 1 numara için yavaş kalır. Oynamaz mı? Oynar. Kısa süreliğine, riske girerek. "Hakkını vermek" dendiği zaman tamlama anlamı olarak, o olgunun tüm gereklerini yerine getirebilme durumu söz konusu. "Emir 4 numaranın hakkını veremez". Bak senin için çok anlaşılır yazdım. Açık, net. Hackett 3 numaranın hakkını veremez. En ideal pozisyonu 2 numara, oraya da üst düzey olabilmek için şutu yetmez.
NBA konusunda bir yanlışı düzelteyim. Tekrar baktım, birşeyi net ifade etmek istersen noktalamaya dikkat et. Zira vurgu da yapılamadığı için yazarken, en uygunu imla kurallarından yardım almak. Böylelikle boş yere takiyye yapmaz, karşıdakini suçlamazsın. İki şey söylüyorum; önce gitsin NBA'e, bir görelim. Sonra kalıcı olsun. Ancak bundan sonra, kalıcı olduğu yerlere göre de bakarız en üst nokta o mu diye. İbo da gitti NBA'e, çıktığı en üst yer diyebilir miyiz?
Kıssadan hisse, şu kendinizde gördüğünüz her haltı eleştirme hakkına bir dönüp bakın. Tam bir şark kafası bu, demokrasiyi her istediğini yapabilmek sanma durumu. Daha bir tane dişe dokunur resmi maç oynanmamış, takıma bir sürü transfer eklenmiş, daha kesinleşmemiş bir transfer üzerinden alın yürüyün. Azıcık sakin olun yahu.