Besim, her şeyden bağımsız bir hukukçu olarak görüşünü merak ediyorum. Twitter, facebook ve forum ortamları gibi sosyal medya olarak adlandırdığımız ortamlarda ki özellikle twitter için geçerli bu, özgürlüklerin sınırı olmalı mı olmamalı mı ? Mesela biri twitter'da, ''Bu Obradovic tam bir bilmem ne çocuğu, Kemal Erdem de aynı yolun yolcusu'' dediği zaman, yaptırım uygulatamıyorsun, önüne tonla engel çıkıyor.
Yaptırım uygulanabilmesi için yapılacak olan düzenlemelere de 'özgürlük' adı altında karşı çıkılıyor. Bu çıkmaz olduğu sürece, sağlıklı bir toplum, sağlıklı bir tartışma yapısı bekliyor musun ? Sosyal medyada bu tip ifadeleri kullanan, konu Obradovic değil sadece o bir örnek, kime karşı olursa olsun, kişileri tespit edip gereken yaptırımı uygulayabilsen bu kafa otomatik olarak değişir.
Bizler, özgürlüklerin arkasına sığınarak kendimizi dokunulmaz kıldığımız sürece, sınırımız olmayacaktır.
Kemal selamlar! Bir defa su hususta bir anlasalim: sinirsiz ozgurluk diye bir sey olamaz. Eger sinirsiz ozgurluk olsa idi, uygarlik ve duzen diye bir sey olmazdi. O yuzden her zaman ozgurluklerin (1) bazilarinin tam olarak yasaklanmasi (2) bazilarina tamamen izin verilmesi (3) ve bazilarina ise belli istisnalar dahilinde izin verilmesi ile karsi karsiyayiz. Sana su noktada katiliyorum: bir meseleye olumlu hicbir katkisi olmayan, hakaretvari ifadeler icin ciddi yaptirimlar olmali. Burada kimsenin karsi cikacagini sanmiyorum. Sebebi ne olursa olsun, kimseye ciddi hakaretler edilmemeli. Nasil ki, bu adam yalancinin ve ise yaramazin teki deyip, birini oldurmeyi hakli kilamiyorsan, ayni sekilde birine hakaret etmenin de savunulur bir yani olamaz.
Ote yandan, ifade ozgurlugu denilen liberal bir konsept var. Herkesin dusundugunu ifade edebilmesi. Ifade ozgurlugu her zaman genel kaide olmali bence. Ama yukarida bahsettigim 3. turden bir ozgurluk: yani belli istisnalar dahilinde islemeli. Ciddi kisisel saldiri ve hakaretler bunun istisnasi olmali ve bu durumlarda orselenebilmeli. ANCAK, burada sorun bunlardan cikmiyor. Sorun genelde bu sinirlarin ne sekilde cizilecegi ve istisnalarin icine nelerin girecegi; giren istisnalarin icinin ne sekilde tanimlanacagi hususunda cikiyor. Mesela, Turkiye acisindan ifade ozgurlugu cok sikintili bir mesele cunku toplum olarak siyasi otoritelerin hicbirinde elestiriyi hos gorme huyu mevcut degil. Eminim ki gayet makul ifadeler bile bu istisnai yasak kapsamina sokulabilir. Iste her zaman bahsettigimiz soruna gelecek olursak: biz liberal dusunce yapisina sahip bir toplum olmayinca, liberal konseptlerin uygulanmasinda da ciddi suistimallerle karsilasabiliyoruz.