Öncelikle takımımızı kutlarım.İnanın 2012 de Bakü de oynanan f4 final maçından daha çok heyecanlandım.Hepsine helal olsun.Son yıllarda en kalabalık bir seyirci ile oynadık.Saat 12.00 de salonun önüne geldiğimde 100-150 kişilik bilet kuyruğu vardı.12.30 da kuyruğun ana caddeye taştığını öğrendik.Salonun 3 tribünü hemen hemen dolmuştu,sadece file arkası Vakıfbank tribünü zayıftı.Salona girince hemen herkesin sorduğu "Brakoçeviç kadroda mı?" sorusu idi.Isındığını gördüklerinde canlarının sıkıldığını anlardınız.İrem kızıma da bu müjdeyi!! ben verdim ve o da somurtarak yerine gitti.Tezahüratlar gayet hararetliydi.Özellikle Kim servis atarken ona yapılan tezahüratlar çok etkileyiciydi.Maçın başlamasına 5 dakika kala Aziz Yıldırım,yönetim kurulu ve Ersun Yanal salona giriş yaptı ve seyirci tarafından gereken şekilde karşılanıldı.Maç başladı ve ilerleyen dakikalarda Guidetti baktı ki bu takım ilk yarıda yendikleri takım değil,hemen klasik pisliklerine başladı.Hakem akreditasyon kartını takmasını söyledi,beyefendiye bu zul geldi herhalde ki" Fatih Terim'e özenmiş olabilir,sanırım aynı hamurdan" önce mızmızlandı,sonra da hakemin gözüne sokarcasına bir hareket yapıp boynuna asınca hakem hemen kendisine kırmızı kartı gösterdi.Tabii kendisi hemen kudurdu,bu kez kartı göğsünden sırtına aktardı.Tabii biz dururmuyuz,hakeme habire "hakeeeeeem Guidetti'ye bak yularını ters takmış" diye kıçımızı yırtarak bağırıyorduk.Neyse set bitti,saha değişimi yaparken Vakıfbank bizim önümüze geldi,tam gelirlerken Guidetti bu kez de kartı çıkarıp ipini hırsla kopardı ve oyuncu numaralarının koyulduğu kutunun üzerine fırlattı.Eee biz de dururmuyuz,gene habire hakeme "yularını attı"diye bağırmaya başladık ama bu defa oralı olmadılar.Biz gene de Guidetti ile maç sonuna kadar oynadık.Maçın sonlarında bütün salon "Ne cemaat-ne AKP-Tam bağımsız FENERBAHÇE" tezahüratına girdiler.Müthişti.Maç bitince bütün takım tribüne Başkanın yanına gittiler,hepsi teker teker başkan ve yönetimin elini sıktı ve bizim yanımızdan bizlerle "çak" yaparak geçip tekrar salona döndüler,önce karşı tribün ile birlikte sonra da bizim tribün ile birlikte Eda'nın önderliğinde "Sarı -lacivert-şampiyon-fener"tezahüratı yapıldı.Bu arada porotokol tribününde Christian'ı gördük.O da maça gelmiş.Darısı yarınki maça.Son olarak şunu yazayım,maç bittiği anda hemen Gözde'ye baktım,inanın suratı sıvası dökülmüş hela taşı gibiydi.Bu arada 10 ay önce F4 finalinde bu takıma kaybeden koçun aynı takımı 3-0 yenmesi de ilginç oldu sanırım.Böylece sevgili Hakan'ın isteğini de yerine getirmiş olduk.