Hollywood filmlerine cok meraklıyız ya ozellikle yeni jenerasyon olarak; o dilde anlatayım...
Mesela dunyada bir nukleer felaket olsa, yada etrafı zombikler bassa herkesi yese, yada zuzaya gidip marslılara da bir basketbol ogretsek desek

Amerikalı kanaat onderleri ileride dunyayı kurtarmak uzere yada zuzaylılara basket ogretmek uzere acaba dunyadan kimi secerler...
herhalde basketbolda sececekleri 2-3 adamdan biri obra olur...amerikadan popovich mesela:.
yanı adamın cennet, ahiret vb. bileti garanti simdiye kadar bu dunyada basardıkları icin basketbolda...biz burda kıcımızdan basımızdan cıkacak kol ve bacakları sayıp radyasyon yuzunden 4 bacaklı 4 elli ahtopot tipi yaratıklara donerken, yada zombik abilere oramı yeme buramı ye diye aglarken, obra reis ve onun gibiler sıgınaklarında sutlu nescafelerini yudumlayıp gelecegi planlıyor olurlar...
bu demek ki; elimizdeki adamın degerini bilelim..bu adamlar dunyada nadır...milyonda 1 falan oluyorlar...bu da demekii toplasan dunyada butun meslekleri boyle 6.000 adam vardır basarılı...bilemedin 10.000...
yada soyle diyelim..turkiye'de boyle basarılı ve kariyerli 80 adam sayabilir misin? Meslegine saygılı, disiplinli, calıskan ve sevgi dolu...ve buralara dısı ile tırnagı ile adım adım, kazıya kazıya gelen...
o yuzden akıl verirken cem hocamın dedigi gibi haddimiz bilelim...
yani biz daha fırfırlı donla basketbol izlerken adam, fırfırlı donlarını yeni cıkarmıs 12 tane 18-20 yasında yugo bebesiyle, bizim o fırfırlardan basketbol potalarına file yapıp euroleague sampiyonu olup boynuna takıyordu...
saygılar...ve sevgiler...