FENERBAHÇE / Euroleague 2017-18 Sezonu

[Erdal Soner]

Milano leş bir takım, bu hâlleriyle ilk 8 onlar için hayâl. Bu kadar bire bir üzerinden oynayan bir takım daha göremeyiz herhâlde.

Bugün Melli kendini buldu, böyle bir maça ihtiyacı vardı. Wana da özellikle uzatma periyodunda iyi bir sorumluluk aldı, biraz daha sorumluluk alması lâzım. Theodore'a karşı her fırsatta sırtı dönük oynamaya çalıştı. Bu 2 oyuncunun adaptasyonu daha hızlı olacak ama Thompson için bunu söylemek zor. Faul problemine girmemek için resmen savunma yapmadı bugün.

Çember savunmamız olmadığı için, yani bir tehdit olmadığı için Theodore bir ara yol geçen hanına döndürdü boyalı alanımızı. Vesely de erken faul sorunu yaşayınca oyuna hiç giremedi ve etki yapamadı.

Bu kadar leş bir Milanoya kaybetmek çok üzücü olurdu. Hangi akılla böyle bir takım kurdular merak ediyorum. Gou, Bertans, Theo, M'Baye ve Micov 2.yarı şahsi oyunun foseptigini çıkardılar. Gou topu eline alamadığı için küstü bir ara hayvan gibi de şut soktukları için oyundan da kopmadılar, yoksa bunlar çok çabuk kırılacak bir takım. Arada hiç beklenmedik bir takımın canını yakarlar ama  anormal bir durum olmadığı sürece her maçı 90 sayı üzeri yiyerek kaybederler

Haftaya seyircimiz önünde Anadolu Efesten ligin intikamını alırız ve Atinaya gideriz.

Çember ve boyalı alan savunmamız zayıf olduğu için bari 2 koca yürek Dixon ve Kalinic  Atinada kadroda olabilse.

[Başar Bükücü]

Geçen sene Top 8'den itibaren bu takımın en iyi oyuncuları kimlerdi diye bir soru soracak olsak ilk üç şüphesiz Ekpe - Bogdan - Kalinic olurdu herhalde. Dördüncü de kimine göre Bobby kimine göre Vesely olurdu. Bugün bu 5'liden 4'ü çeşitli sebeplerle yoktu, beşinci de faul problemi nedeniyle 45 dakikalık maçta 15 dakikayı göremedi.

Bence en büyük sorun kısaların bire birde kolay geçilmesi. Geçen sene işleri biraz kolaydı zira arkada Ekpe vardı. Bu sene biraz daha direnç göstermeleri gerek. Ekpe çok çok değerli bir oyuncuydu, özellikle savunma tarafında. Arkayı o kadar iyi kapatıyordu ki kısaların geçilme riskini göze alıp topa baskı yapabiliyorduk. Vesely ve Thompson'dan aynı şeyi beklemek onlara haksızlık.

Adam değişme savunmasını Kalinic döndüğünde yine geçen senekine yakın bir seviyede yaparız sanki. Vesely de Melli de kısa karşısında kalabilen oyuncular. Thompson'ın da fiziksel olarak bir eksiği yok o da öğrenir yakında. Zaman içinde çarklar işlemeye başlayınca bu kadar kolay delinmeyeceğimizi ve Thompson'ın da belli oranda (en azından Vesely seviyesinde) potayı korumaya başlayacağını varsayarsak yine iyi bir savunma takımı olabiliriz.

Hücumda ciddi bir problemimiz yok. Arada Wanamaker ve Kostas çarpışır gibi oluyorlar, spacing bozuluyor ama o kadar olur. Zaman her şeyin ilacı

[ayhan]

Maçın gidişatı ile ilgili konuşacak fazla bir şey yok aslında. Geçen 4 seneye bakarsak bu sene koçun istediği gibi oynamadığımız çok açık. 7 sn kala topu doğrudan pota altına indirmek, boş adamın şutu çekmek yerine fake sonrası içeri girip topu dışarı çıkarmak isterken saçmalaması, bu arada sürenin dolması falan...

Bunların hepsini alışma süresine bağlıyorum. Gou-Bjelica- Emir- Zoric-Semih-Oğuz gibi isimlerin gitmesinden sonraki sene de böyle olmuştu, deplasmandaki Strasbourg maçı sonrasında takım kendini bulmuştu. Bu senede nicelik olarak olmasada nitelik olarak daha köklü değişiklikler oldu. Gene bir alışma süreci gerekiyor, sakatlıkların etkisi de bu süreci etkiliyor diğer bazı farklı parametreler de;
- Kilit roldeki oyuncuların sakatlığı,
- Son 2 senede biri şampiyonlukla sonuçlanan 2 final.
- O sene statü farklı olduğu için nispeten daha rahat maçlar oynanıyordu ilk turda ve şimdi kontrol ettim, ikinci tur maçları 30 Aralıkta başlamış.
- Gou sonrası hücumda takımın lideri rolüne terfi eden Bogdan zaten takımdaydı, bu sene o rolde düşünülen Wana takıma yeni geldi.
- İkinci guard olarak düşünülen Bobby, Sloukas ın sakatlığı sonrası biranda takımın ilk guardı oldu ve hücumda da Bogdanın yükünü ciddi miktarda hafifletti.
- Oyuncuların uyum süresilerinin farklı olmaları çok doğal. Udoh kadar erken uyum sağlayamamış olması Thompson ı kötü oyuncu yapmaz.

Bu sebeplerden dolayı, ben, maç sonunda yapılan 2 aptalca top kaybına bakıp bu takım adam olmaz demiyorum, olumlu yönlerine bakıyorum.

yenilerein performansına gelirsek,
Melli bu akşam potabsiyelini gösterdi bence. 41 dakikadan fazla sahada kalmış..

Wanamaker benim beklentilerimi en az karşılyan isim durumunda. Özellikle kuvvetli bir şekilde potaya gidişlerine ihtiyamız olacak. Bunu daha sık ve kararlı yaptığında ciddi anlamda bize güç katacak.

Thompson da aslında savunmada ara ara iyi sinyaller veriyor, blok tehdidi yok değil. Zamanla daha faydalı olacak. Hücumda zaten bence faydalı oluyor topu ona indirdiğimizde ama 18-19 dakika oynayarak beklentleri karşılaması mümkün değil, daha fazlası için de hem faul problemine girmemesi gerekiyor hemde savunmada daha etkili olması.

Birde yazmayayım diyorum ama Kalinic etkisi var. Bence o döndüğünde pota altında Melli-Kalinic ikilisiyle de oynayacak takım. Şimdi Ahmet-Thompson-Veselyden mutlaka birisi sahada kalıyor.

[Vanguards of FB]

gecen sene ana rotasyon

dixon-bogdan-kalina-vesely-udoh + kostas-datome-nunnaly-antic olmak uzere 9 kisi idi..

simdi yukarıdkai 9 kisiden...

vesely-kostas-datome ve nunnally haric kimse yok... yani sahaya birbirini tanıyabilen 5 koyamıyoruz karar anlarında...

dixon ve kalina oynuyor olsa degisik alternatiflerden 6 oyuncu icerisinden bile bir 5 koyabilirdik...o yuzden onemli..karar anlarında bu alısma surecinde belki de birbirini tanıyan biraderler lazımken biz bundan faydalanamıyoruz...ustune fiksturde deplasmanlar basladı...

durum cok kotu olmamakla birlikte alısma surecindeyiz...dun anladık ki kostas ve datome bu sene takımı suruklyecek..keza vesely 'de..

dun melli ve kısmen de olsa wana'yı kazandık..

daha thompson'ın zamana ihtiayacı var ama faydalı...sadece sakin olmalı ve avrupa basketbolunu ogrenmeli isyan etmeden...

gudu ve sinan'da korkum yok..biri tecrubeli digeri ise sırp..mutlaka ve mutlaka uyum saglarlar zaman icinde..

[iloturo]

Arkadaşlar Wannamaker Efes maçında da bu maçta da sezon başına göre gayet iyiydi. Hatta yanılmıyorsam bu iki maçtaki sayı ortalaması 18. Son topta kötü bir tercih yaptı ama uzatmada da maçı koparan isimdi.
Thompson ve Guduric gibi iki felaket adam varken hala Wanna demenizi sezon başındaki süreçle alakalı mı diye düşünmeden edemiyorum.

[fener_1907]

Udoh ilk geldiği sene bu aylarda herkesin onun hakkında neler düşündüğünü biliyoruz, leş diyenler vs.  Udoh aşırı zeki bir oyuncu, kendinden isteneni çabuk anladı, uyum sağladı, domine etti. Thompson takıma %70 uyum sağlarsa bize yeter.

[CanCan]

Wanamaker ve performansı hakkında uzun süre yorum yapmamaya kararlıyım. Çok açık olan bir konu varsa o da kendisinin "maç topunu" kullanacak oyuncu olmadığıdır.

[ertuğrul]

Dixon   ve  Kaliniç de   kadroda olsalardı  alışma sürecinin daha kolay geçeceği konusunda hemfikiriz  sanırım.
Dolayısıyla bu  dönemi en az hasarla atlatmak adına her galibiyet değerli.
Üst üste alınacak mağlubiyetler özellikle yeniler üzerindeki baskıyı artıracak  ve öz güven kaybına yol açacaktı.
Bu yüzden dünkü galibiyet kritik önemdeydi.

[Kutay]

Wanamaker ve Melli'yi kazandık, kaza kurşunu bir 0-2 başlangıçtan da kaçındık, iyi oldu.

Sent from my LG-H960 using Tapatalk

[Cem Ağrak]

şöyle düşünmek lazım Veseyl de erken faul problemine girince daha sonra süre alan oyuncuları düşündüğümüz zaman geçen sene final 4 finalinde ilk 5 çıkan hiçbir oyuncumuz yoktu.
yani yepyeni bir takım gibi düşünmek ve ona göre hareket etmek lazım .


zaman verin amk zaman .

[friend-chip]

Takım bunca yamayla bile olsa öyle bir korku vermiş ki, dün akşam Pianigiani maçı daha başlamadan kaybetti. Birinci dk dan son ana kadar hiç kazanacak vücut dili yoktu. Siena dan, hatta bizde geçirdiği 1 yıldan hatırladığım kadarıyla çok heyecanlı bir koçtu.

[Cemalex]

Euroligde deplasman maçları her zaman sıkıntılı ve zor oluyor. Üstelik sezon başı olduğunu düşünürsek Milano gibi dağınık da olsa yetenekli silahları olan bir takıma karşı önemli bir galibiyet. Milano gününde olduğunda evinde her takımı yenebilecek hatta dumur edebilecek hücum kapasitesine sahip bir takım.

Sezona iki deplasman ile başladık 1 galibiyet fena bir başlangıç sayılmaz. Bu sezon özellikle içerde geçen yıldan  daha az maç kaybedeceğimizi düşünüyorum. İçerde 13-2 dışarıda 9-6 gibi bir performans bekliyorum.

[Vanguards of FB]

evinde  max 1 mac  hata yaptıgın surece bu takım 22 galibiyet baremine cok rahat gelir bence...
gecen sene evimizde cok mac verdik...sanırım 4 tane...deplasmanda da 8 verdik..toplam 12..

bu sene bu rakıamı 1 e cekersek deplasmanda da %50 civarı galibiyet ile 7-8 yenilgi alsak  21/22 galibiyet ile ilk 4 gelir cok rahat...hatta bu sene ilk 2 yapılır bu oranla..

[Besim]

Maci izleyemedim ama masallah oyle bir Twitter feed'ine sahibim ki, acip baktigimda maci kaybettigimizi dusundum.  "Ust uste ucuncu yenilgimiz" gibi ifadelerin oldugu bir feed'den bahsediyorum.  Sans eseri resmi hesabi acinca kazandigimizi anladim

Maci izlemememe ragmen ankette "Diger" oyuncuyu isaretledim.  Macin yildizi illa ki Goudelock'tir dire dusundum.

[Semazen]

Maçı kaybetsek gerçekten üzülürdüm. Üzüntümün sebebi de, biz basketbolun doğruları neyse onu yapmaya çalışarak oynarken, Milano'nun ne yaptığı belli olmayan oyununa yenilmiş olmak olurdu. Emeğimize, taktiğimize yazık olacaktı.

Daha sezonun başındayız ve gün geçtikçe daha iyi olacağımıza eminim. Yeni oyuncular değil takımın parçası, henüz figüran bile değiller. Zamanla takımı sahiplenip, üzerlerindeki çekingenliği attıklarında her şey çok daha güzel olacak.

Önemli olan bu maçı kazanmaktı ve kazandık. Emeği geçen herkesin emeğine sağlık.