Bir camia düşünün, yönetici aklının yanlış planlamasıyla, taraftarıyla ve koçuyla hep beraber el birliğiyle çok daha fazla verim alınabilecek bir oyuncuyu adım adım felakete sürüklesin. Çocuğa geldiği günden itibaren abuk subuk bir şekilde Bogdanovic muamelesi yaptılar, sonunda geldiğimiz nokta bu oldu. Ne yaptık ettik İSTİKRARSIZ damgasını yapıştırdık çocuğun üstüne. bir film şeridi gibi izliyorum. Seyirci o derece bir halet-i ruhiyede ki yaptıklarını görmekten ziyade yapamadıklarına odaklanan gözler iş başında. Hatta bir grup hata yapsa da sövsek diye pusuda bekliyor. Daha önce Sloukas günah keçisiydi şimdi Guduric. Biri babasını diğeri büyükannesini toprağa verip iki gün sonra maça çıktı. İşin paradoksal tarafı tel tel döküldüğünde bile oyunda tutmak zorundasın, çünkü faul atışı sokabilecek bir kadron yok. Vallahi ne diyeceğini bilemiyor insan, akıl melekelerini kaybetmiş bir taraftar grubuna dönüştü Fenerbahçe seyircisi. Biz oyun kurucunun Erdal Koşan olduğu dönemde dahi kayıtsız şartsız destek oluyorduk Abdi İpekçilerde, gecenin bir yarısı giriyordum Beykoz'da bulunan evime...