"3Temmuz komplosu" üzerine bir deneme yazısı:Evet farkındayım, bugün (08.03.2014) Bayan Basket maçındaki yorumumda DT (Diana Taurasi) için "Kalp kırıklığı" dedim, biraz yakın Tarih konusunda hafızama sordum:
Çünkü hepimizin bildiği gibi o dönem tartışmasız Dünya'da bir numaralı oyuncu idi DT.
Kadromuza kattık. İlk maçta sanırım Kayseri maçı, 0/18 attı, yenildik; Olsundu..
Nitekim daha sonra artık, Avrupa'lı eleştirmenlerin dahi o yıl Avrupa kupasının en büyük adayı olduğumuz gerçeği teslim edilmeye başlandı.
Ve aniden "Doping" komplosu başladı.Turgay Atasü nam Prof. kişisinin başkanı olduğu Hacettepe doping merkezi tarafından.
Bu Prof bozuntusu kişisi ilk tahlilden sonra, üstüne hiç vazife olmadığı halde çıkıp ne demişti?
"Birinci tahlil pozitif ise ikincisinin de öyle olması kaçınılmazdır"
Evet, aynen mahkeme hakiminin dava bitmeden önce karar hakkında beyanda bulunması gibi.
Yönetimimiz o zaman hata yapmaya başladı, bilmeden: DT'nin sözleşmesi derhal iptal edilerek, "Dopinge sıfır tolerans" denildi.
Ne güzel günlerdi onlar: Ülkemde henüz aklın kovulmadığı zamanlardı, biz etik davranmıştık, Dünya yıldızı da olsa görmemezlikten gelemezdik.
Oysa örümceğin ağlarını o gün itibariyle örmeye başlamasını, bunun "3 Temmuz 2011 Şike komplosu'nun" ön denemesi olduğunu tabi ki bilemezdik.
Nitekim ne DT'yi dinledik ne de bizden ayrılana kadar oyuncu ahlakını son demine kadar sürdüren ve hatta kaybetmekte olduğumuz bir Avrupa deplasmanını tek başına alan Penny Taylor'un o maç sonrasında "Bunlar ( Doping komplocuları) benim kariyerimle de oynayacak" deyip akabinde ülkemizi terkettiğinde dahi ayılmadık.
O arada, DT'nin verdiği hukuk mücadelesinde maddi veya manevi hiçbir destekte bulunmadı kulübümüz.
Olur mu canımdı, dopingciler ile ne işimiz olabilirdi?
DT ve Penny istediği kadar "Bunlar komplo" desindi.
Prof.Turgay Atasü nam sahtekar şahsın başında olduğu Hacettepe Doping Kontrol Merkez'i yanılmış olamazdı.
Hepimizin bildiği gibi sonuçta ne oldu: DT, kendi cebinden harcama yapıp tuttuğu Uzman Avukat ile Profesör'ünü de Hacettepesi'ni de mahkum ettirdi.
Hatta Dünya'ya rezil ettirdi, yetmedi "Ama bizim aletler çok moderen, çoh para virdik, bize iftira ediyürler" denilen komplo merkezinin aynı suçu ikinci defa işlemesinden dolayı Ruhsatını iptal ettirdi ve sonraki doping kontrolleri Almanya'da yapılmaya başlandı.
Peki biz ertesinde ne yaptık, seyirci olarak comebackdiana.com sitesi kurduk, onun olduğu sanal ortamlara geri dön diye mesajlar yazdık.
Klipler yaptık; Yıllar sonra ancak bu klibi bulunca şaşkınlıktan yanlışlıkla biri yanarken ikinci sigaramı da yaktığımı farkettim şimdi, gözlerim doldu:
Ya sonra, DT bize gelmedi, niye gelsindi diye düşünmedik, hele rakibe gidince ona çok kızdık, ondan nefret ettik bu sefer, ona küfürler sunduk, bunu da klip yapıp youtuba'a attık.
Çünkü biz seyirci idik, duygusaldık, onu çok sevmiştik ama o bize ihanet etmişdi.
Mesela
Gamova'yı da çok sevmiştik, bir sezon sonra bizi terketmişti ama gidiş o gidişdi, gözden uzak olunca gönülden de uzak olmuşdu, çabuk unutmuştuk onu.
Oysa DT kanlı canlı karşımızdaydı hem de Caferağa'da.
Halbuki DT'nin yeniden ülkemize hem de rakip takıma gelmesinin biz duygusal seyirciler ile alakası olmadığını, onun aslında ülkemiz sisteminden rövanş almaya hatta bizim kulüp yöneticilerine ders vermeye geldiğini düşünemezdik.
Ona göre önce sistem sonra bizim yöneticiler kendisini aldatmış ve zorlukla kazandığı paralardan önemli bir kısmı suçsuzluğunu kanıtlamak için cebinden gitmişti, bu konuda haklıydı:
Nitekim bizim kulup ne yaptıydı bunun üzerine: Penny Taylor'ı sözleşmesi ile tehdit ederek tekrar bizde oynamaya zorladı. Güzel, sonra?
FB-GS F8 Avrupa maçında bu kez de Işıl denilen kişinin, zaten çok gerilerde iken bir basket daha yememek uğruna Penny'nin dengesini bozarak bu kez ağır derecede sakatlanmasına yol açmasını müteakiben bizim kulup yine Penny ile ilgilenmedi, sezonu kapatması bir yana tekrar eski formuna kavuşamadı üstelik Penny.
Tüm tedavi masraflarını Phoenix Mercury klübü üstlendi o zaman.
Akreplerin ceplerde gezdiği zamanlar..Evet aslında bizim yöneticiler de biz seyircilerden daha kötü davranmıştı, akılları sıra DT ve Penny'den intikam almıştı.
Oysa gerçek intikam melekleri arkada bekliyordu: "3 Temmuz 2011 Komplosu"