Gönderen Konu: Fenerbahçe / Spor Toto Süper Lig (2018-19 Sezonu)  (Okunma sayısı 117889 defa)

0 Üye ve 4 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı ayhan

  • Üye
  • Yaş: 48
  • Yer: İstanbul
  • İleti: 4723
  • Cinsiyet: Bay
    • @ab_1907
Ynt: Fenerbahçe / Spor Toto Süper Lig (2018-19 Sezonu)
« Yanıtla #90 : 03 Eylül 2018, 21:37:07 »
İyi de... Geçmiş zamanlarda kötü sezonlarımızda bile kadro olarak onlardan üstün olmamız ile şu anda kadro olarak çok geride olduğumuz iddiası nasıl bir çelişki oluşturabilir ki? Bu sezon kadro çok kötü diyenler, geçmiş 20 sene içinde kadronun kötü olduğunu mu söylüyorlar? Her geçen sezon kadro zayıflaya zayıflaya dibe vurdu ve NİHAYET sıradan bir Anadolu takımı seviyesine indi. Derbileri ölçü alıp konuşacak isek geçen sezon kaç derbi kazandığımızdan başlayabiliriz? Hatta buna Trabzon maçlarını da dahil edelim. Ali Palabıyık'ın konuşulduğu içerideki Beşiktaş maçını saymaz isek bir tane yok. Zaten Beşiktaş'da ligin ikinci devresi o galibiyetin karşılığını eze eze yenerek verdi. Mart ayında içeride kazanman gereken maçta Galatasaray senden daha çok pozisyona girdi, baskı bile kuramadın... Kadro kalitesinin kriteri derbi ise son iki sezon ortada...
Derbilerdeki üstünlük için son 20 seneyi referans alırsak yanılırız. Son 3-4 seneye bakıldığında pek de parlak değil tablo.


Sent from my iPad using Tapatalk

Çevrimdışı smith jr

  • Üye
  • Yaş: 31
  • Yer: İstanbul
  • İleti: 5113
  • Cinsiyet: Bay
    • gfburakkk
Ynt: Fenerbahçe / Spor Toto Süper Lig (2018-19 Sezonu)
« Yanıtla #91 : 03 Eylül 2018, 23:15:19 »
İyi de... Geçmiş zamanlarda kötü sezonlarımızda bile kadro olarak onlardan üstün olmamız ile şu anda kadro olarak çok geride olduğumuz iddiası nasıl bir çelişki oluşturabilir ki? Bu sezon kadro çok kötü diyenler, geçmiş 20 sene içinde kadronun kötü olduğunu mu söylüyorlar? Her geçen sezon kadro zayıflaya zayıflaya dibe vurdu ve NİHAYET sıradan bir Anadolu takımı seviyesine indi. Derbileri ölçü alıp konuşacak isek geçen sezon kaç derbi kazandığımızdan başlayabiliriz? Hatta buna Trabzon maçlarını da dahil edelim. Ali Palabıyık'ın konuşulduğu içerideki Beşiktaş maçını saymaz isek bir tane yok. Zaten Beşiktaş'da ligin ikinci devresi o galibiyetin karşılığını eze eze yenerek verdi. Mart ayında içeride kazanman gereken maçta Galatasaray senden daha çok pozisyona girdi, baskı bile kuramadın... Kadro kalitesinin kriteri derbi ise son iki sezon ortada...
Dünyadaki Hatta mezardaki Galatasaraylılara deselerdi ki gün gelecek en ihtiyacı olduğunu maçlarda Fenerbahçe Kadıköy'de sizi yenemeyecek, hadi bi yürü Allah aşkına derlerdi

Çevrimdışı iloturo

  • Üye
  • Yaş: 45
  • Yer: KADIKÖY
  • İleti: 12057
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Fenerbahçe / Spor Toto Süper Lig (2018-19 Sezonu)
« Yanıtla #92 : 04 Eylül 2018, 00:21:31 »
İlhan hocam,

http://parkedefener.com/forum/index.php?topic=2073.msg163338#msg163338
http://parkedefener.com/forum/index.php?topic=2073.msg163389#msg163389

daha nasıl söyleyelim.

Ama geçen senekiler vs ile ancak günü kurtarırız. Gelecek için köklü değişiklikler yapmak gerekiyor.

FFP ye takılmış durudmayız 2 senedir.
Borç için telaffuz edilen rakam 621 milyon euro. Geçen 2-3 senede saçılan paralar, yapılan deli kontratlar... Hepsi giren şemsiyeyi oluituruyor.
Kulübün bütün gelirleri lira, 1 Haziran 31 Ağustos arasında Euro daki artış miktarı 2,28, (bu da, o şemsiyenin nasıl açıldığıdır). toplam borcu liraya çevirine sadece kur farkından giren miktar 1,4 milyar lira yapıyor. Yani 189 liradan 7.5 milyon forma satmak lazımki sadece bu farkı kapatsın.

Gidenler, Guliano, Josef, Fernandao ilk 11 oyuncularıydı, yerleri dolmadı ama hem kulübün maaş yükü hafifledi hemde ciddi bir bonservis getirisi oldu.

Alınan oyuncular... Sadece Slimani bu kadroya yakışan isim kabul edilebilir (ki o da kiralık). Birde Barış-Berke-Ferdi (ki daha göremedik hiç kendisini) genç olmalarından dolayı kabul edilebilir. Birde Harun bence. Kalan Ayew, Benzia, Reyes, Frey, Jailson, Tolga hep soru işareti, tek artları düşük maaş.

Yönetim, bence tek hataları Volkan ile sözleşme yenilemek oldu.

Cocu, her maç akıl almayan hamleleri oluyor. Josef-Topal ı yanyana oynatması, Dirar ile maça başlaması, defans rezil iken, defans için alınan adamı orta sahada oynatması, sonrasında ortasahasız 3 forvet e dönmesi... Bir değişiklikden sonra sahadaki herkesin yerinin değişmesi, oyuncuları asıl mevkilerinden farklı yerlerinde kullanması gibi..Birde ben ülkemizde başarılı olan Hollandalı hoca hatırlamıyorum, Hiddink, Advocat, Reikerink, Rijkaard.. Umarım Cocu bu listeye girmez.
Herkes kendisini Zico, Ersun ile falan kıyaslıyor ama maalesef onlar kadar şanslı değil. Elinde takıma liderlik yapabilecek ne bir Alex var ne bir Emre ne de o zamanlardakine yakın bir kadro..

Bu sene, takımın sistemi az çok otursa, gelecek yıl için etkin bir transfer dönemi de geçirebilirsek benim için için yeterli olur.


Haklısın hocam yorumunu görmemişim kusura bakma.
Bu sene taraftar ciddi kombine aldı ve her maça da gidiyor böyle giderse yavaş yavaş onların da hevesi kaçar. Yine boş trübünlere oynamaya başlarız. Ben dediğim gibi yıllardır baskılı, coşkulu, göze hoş gelen bir oyun oynayan, büyük takım havasında bir Fenerbahçe takımı görmedim. Kazandığımız maçların bile çoğu azap içinde geçiyor. Şu anda değil takımın maçlarının hangi gün olduğu, alınan yabancı isimleri biri say dese sayamam. Geçen sene takım ciddi bir galibiyet serisi ile bitirmişti ligi. Keşke aynı kalsaydı kadro da bir iki bonservissiz, kiralık ama efektif isimler takviye yapıp lige öyle başlasaydık.

Çevrimdışı iloturo

  • Üye
  • Yaş: 45
  • Yer: KADIKÖY
  • İleti: 12057
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Fenerbahçe / Spor Toto Süper Lig (2018-19 Sezonu)
« Yanıtla #93 : 04 Eylül 2018, 00:23:20 »
Derbilerdeki üstünlük için son 20 seneyi referans alırsak yanılırız. Son 3-4 seneye bakıldığında pek de parlak değil tablo.


Sent from my iPad using Tapatalk

Derbilere bakmaya gerek yok. Eskiden gs ve bjk'nin şampiyonluk toplamı bizi ancak yakalıyordu. Şimdi adamlar süratle 5.yıldıza gidiyor. Biz derbiler diyip dururken adamlar kupalar der, müzeye bak der, öyle kalırız.

Çevrimdışı Umut

  • Yönetici
  • Üye
  • Yaş: 44
  • Yer: Berlin
  • İleti: 4500
  • Cinsiyet: Bay
  • 1899
Ynt: Fenerbahçe / Spor Toto Süper Lig (2018-19 Sezonu)
« Yanıtla #94 : 04 Eylül 2018, 14:15:52 »
Sadece Kloop'un Dordmund ve Rijkaard'ın Barcelona maceraları bile önümüze örnek olarak koymamız gereken hikayeler. Tamam, şu an herşeyin çok kötü olduğunu ben de kabul ediyorum ama elinizi vicdanınıza koyup söyleyin: Ali Koç taraftara seslenişi yaptığında mali tabloya göre hangi Fenerbahçeli biraz zamanın feda edilmesi gerektiğini düşünmedi? Bence çok da fazla futbol vs. muhabbetine gerek yok şu an zira çok daha başka sıkıntıları aşmaya çalışıyoruz. Ha, gene konuşalım. Ama artık ne Aziz var ne de Aykut Hoca takımın başında. Olabilecek en iyi şekilde transfer dönemi geçirildi. 4-5 maçla hocayı asmak pek mantıklı değil.

Ben de kendimce şunu eleştirmiştim: Buvac gegenpress felsefesinin mimarıdır. Onu istediğimiz zaman mentalitenin o olacağını düşünmüştüm. Fakat Cocu bu şekilde bir oyun planı olan bir hoca değil. Ha, kendisi Hollandalı ve Hollanda'nın şaaşalı günlerinden kalma bir isim. Benzer bir yapı kurarsa sevinirim.

Bir diğer nokta da şu: Volkan eğer azıcık kaleci gibi oynasaydı belki şu an 4'te 4'le zirvede ve CL'ye katılmış bir takım da olabilirdik. Öte yandan son Kayseri maçının ilk 20 dakikasında maç 3-0 da olabilirdi. Bazı şanssız durumlar da söz konusu.

Biraz daha sakin ve yapıcı olunmalı.

Not: Diego Reyes'in kariyerinde ön libero pozisyonu da mevcut. Bu kadar takılmaya gerek yok.
Kara deryalarda bir FENERsin!

Çevrimdışı smith jr

  • Üye
  • Yaş: 31
  • Yer: İstanbul
  • İleti: 5113
  • Cinsiyet: Bay
    • gfburakkk
Ynt: Fenerbahçe / Spor Toto Süper Lig (2018-19 Sezonu)
« Yanıtla #95 : 04 Eylül 2018, 14:45:30 »
Sadece Kloop'un Dordmund ve Rijkaard'ın Barcelona maceraları bile önümüze örnek olarak koymamız gereken hikayeler. Tamam, şu an herşeyin çok kötü olduğunu ben de kabul ediyorum ama elinizi vicdanınıza koyup söyleyin: Ali Koç taraftara seslenişi yaptığında mali tabloya göre hangi Fenerbahçeli biraz zamanın feda edilmesi gerektiğini düşünmedi? Bence çok da fazla futbol vs. muhabbetine gerek yok şu an zira çok daha başka sıkıntıları aşmaya çalışıyoruz. Ha, gene konuşalım. Ama artık ne Aziz var ne de Aykut Hoca takımın başında. Olabilecek en iyi şekilde transfer dönemi geçirildi. 4-5 maçla hocayı asmak pek mantıklı değil.

Ben de kendimce şunu eleştirmiştim: Buvac gegenpress felsefesinin mimarıdır. Onu istediğimiz zaman mentalitenin o olacağını düşünmüştüm. Fakat Cocu bu şekilde bir oyun planı olan bir hoca değil. Ha, kendisi Hollandalı ve Hollanda'nın şaaşalı günlerinden kalma bir isim. Benzer bir yapı kurarsa sevinirim.

Bir diğer nokta da şu: Volkan eğer azıcık kaleci gibi oynasaydı belki şu an 4'te 4'le zirvede ve CL'ye katılmış bir takım da olabilirdik. Öte yandan son Kayseri maçının ilk 20 dakikasında maç 3-0 da olabilirdi. Bazı şanssız durumlar da söz konusu.

Biraz daha sakin ve yapıcı olunmalı.

Not: Diego Reyes'in kariyerinde ön libero pozisyonu da mevcut. Bu kadar takılmaya gerek yok.
Mevcut abi de mesela Roman'ın ön libero oynayışı gibi değil.. O bölgenin her oyuncu sakat cezalı kör topal olma durumunda mecburiyetten oynama durumu yani

Çevrimdışı Kevin Rankin

  • Üye
  • Yaş: 46
  • Yer: İzmir
  • İleti: 1424
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Fenerbahçe / Spor Toto Süper Lig (2018-19 Sezonu)
« Yanıtla #96 : 04 Eylül 2018, 21:41:47 »
Ffp sadece bizim icin gecerli bir durum degil. butun turk takimlari ffp cezasi alsin yada almasin mali durumlari sikintida. Ne ffp nede bu mali sikintilar kisa zaman icinde duzelecek birseyc degil. Yani benzer sartlar rakiplerimiz icin de gecerli.

Diger konu bizim kadromuzdaki oyuncularin sampiyinluk icin yetersiz oldugu, yani rakiplerden daha kotu kadromuzun oldugu. Aldigimiz uc maglubiyet de sampiyonluk iddiasi olmayan ve zayif rakiplere karsi. Benzer rakiplere karsi benzer sonuclari gecen sene ve daha onceki senelerde de bolca aliyoruz. Kadromuzun daha kotu oldugunu dusunmuyorum. Ki en cok elestirilen oyuncular milli olmus kariyeri belli oyuncular. Kadromuzun piyasa degeri, oyuncularin milli olma durumlari, aldiklari ucretler bir kiyaslama yapilacaksa olcu olarak kabul edilebilir.


Çevrimdışı smith jr

  • Üye
  • Yaş: 31
  • Yer: İstanbul
  • İleti: 5113
  • Cinsiyet: Bay
    • gfburakkk
Ynt: Fenerbahçe / Spor Toto Süper Lig (2018-19 Sezonu)
« Yanıtla #97 : 04 Eylül 2018, 23:03:19 »
İşe şuradan bakmak lazım. Her takımda FFP(Beşiktaş'ta yok) ve mali durum sıkıntısı var bu gerçek. Ama futbol açısından bakarsak biz mali olarak bok duruma gelirken kadro kalitesi daha da bok oldu. Adamlar bu duruma gelirken kadro kaliteleri yükseldi.

Çevrimdışı Bogdan Bogdanovic

  • Yönetici
  • Üye
  • Yaş: 41
  • Yer: Belgrad/Sırbistan
  • İleti: 4489
  • Cinsiyet: Bay
  • Winner
    • KE_Billz
Ynt: Fenerbahçe / Spor Toto Süper Lig (2018-19 Sezonu)
« Yanıtla #98 : 05 Eylül 2018, 07:06:57 »
Besim bana sövecektir ama ondan gelene eyvallah derim, mantık adamıdır sonuçta. Ayrıca diğer sövecek arkadaşlara da saygım sonsuz. Gayet güzel tartışmalar oluyor, seviyeli. Ben de kendi açımdan uzun süredir içimde yara olan bir konuda yazmak istedim.

Ben Aykut Kocaman'ın başarısız bir teknik adam olduğunu düşünmüyorum.

Ben de sıkıldım 3 Temmuz mevzusundan ama bu da bir gerçek. Bu gerçeği de yok saymak benim mantığımla bağdaşmıyor. İlk senesinde takımı şampiyon yaptı. Ha şike vardı diyen varsa da diyecek lafım yok. İlk döneminde Avrupa'da yarı final ve kazandığı Türkiye Kupa'sı vardı ki 2 kere. Şimdi Türkiye Kupası ne ya geyiği olacaksa biz onu hoca gelene kadar en son ben doğduğumda almıştık. Yıllarca bunun geyiği döndü. Ne zaman biz kupayı aldık nedense kupanın bir anlamı kalmadı. Avrupa'da yarı final diyorsun, ee rakipler kolaydı deniyor. Bunlardan daha kötü rakipleri geçemediğimiz dönemler oldu onları hesaba katmıyoruz.

İkinci dönemi ise tamamen şanssız bir dönemdi. Aziz Yıldırım'a karşı nefret öyle bir boyuta ulaştı ki içerde boş tribünlere oynadık. Bu sezonki taraftar başlangıcı olsaydı puan farkıyla şampiyon olurduk. Burada taraftarı falan suçlamıyorum yanlış anlaşılmasın. Ama Aykut Hoca da Aziz Yıldırım'a olan nefretin kurbanı oldu bu dönemde. Ki yine de Volkan yerine vasat bir kaleci olsaydı kalede her şeye rağmen şampiyon olurduk.

Ki benim düşünceme göre, düşüncemin ötesinde kulüp içinde güvendiğim insanlardan duyduğum kadarıyla Ali Koç hiç istemeye istemeye Aykut Kocaman'la yollarını ayırmak zorunda kaldı. Yoksa o çok sevdiğiniz Koç iş tamamen kendisine kalsaydı Kocaman'la devam edecekti. Hoş zaten çoğu konuşmasının alt metninde bunu okuyabiliriz.

Oynattığı futbolu beğenmeyene saygı duyarım. Birçok insana hitap etmeyebilir o futbol. Ona hiçbir lafım yok. Ama bu adama başarsız demek de benim vicdanıma sığmıyor. 1 sene içinde bir insanın saçları bir kulüp için beyazlıyorsa; o adamın da Fenerbahçeliliğinden şüphe edilmez arkadaş. Beğenme, sevme ama Fenerbahçeliliğini de sorgulama. Küçükken Beşiktaşlı olsa ne yazar? Herkesin küçükken zaman zaman tuttuğu farklı takımlar olmuştur. Herkes anasından Fenerbahçeli doğmadı. Bugün 35-40 yaşında olup, 10-15 yaşında başka takıma gönül vermiş çok iyi Fenerbahçeliler de vardır.

Çocukluk kahramanı Aykut Kocaman olan biri olarak bugün gelmesini ister miyim? Asla. Bir daha gelmesin. Ne o yıpransın, ne biz yıpranalım. Benim için her zaman Fenerbahçe'nin efsanesidir ve öyle kalacaktır.

Kocaman'la birlikte bu takımda benim için yeri ayrı olan Ersun Yanal'a da yapılmadık kalmadı zamanında. Sezon başlangıcını hatırlayalım adama neler dendi. Hatta adam açık ara şampiyon yaptı, bu adamla Avrupa'da olmaz diye başladılar bu sefer. CL'de gelen 7, giden 8 atar diye yazanlar da gördük. Bir ara Cem Ağrak'la birlikte bu manyaklarla az uğraşmadık. Ya Zeljko Obradovic'in bile kovulmasını ciddi ciddi isteyen bir ton ruh hastası vardı. Gherardini anca düğünde oynar, kadro mühendisliği sıfır diye tivit atan tonla dangalakla uğraştık.

Burada bitirmem lazım aslında. Top nokta sonuçta Obradovic. Bakın biz bu adamı bile tartıştık. Eleştiri ayrıdır, tartıştık. Bilgisini falan tartmaya kalktık. Aldığı kupaları da bütçeye bağladık. Yani uzun lafın kısası, Cocu için de bu işi bilmiyor tezi yüksek sesle savunuluyor. Hadi diyelim Cocu bilmiyor. Dick bunaktı, Vitor dansözdü, Aykut korkaktı, Ersun fazla cesurdu.. Daum'a ama Avrupa, Zico'ya şanslı, Aragones'e ölü falan dedik..

Hep mi hocalar suçlu? Diyelim öyle; o zaman biz nasıl oluyor da her yıl daha kötüsünü bulmayı başarıyoruz? Bu doğanın kuralına da aykırı bir durum. İlla bir yerde denk gelme ihtimali olması lazım.
« Son Düzenleme: 05 Eylül 2018, 07:08:10 Gönderen: Bogdan Bogdanovic »

Çevrimdışı smith jr

  • Üye
  • Yaş: 31
  • Yer: İstanbul
  • İleti: 5113
  • Cinsiyet: Bay
    • gfburakkk
Ynt: Fenerbahçe / Spor Toto Süper Lig (2018-19 Sezonu)
« Yanıtla #99 : 05 Eylül 2018, 12:05:00 »
  • k
Besim bana sövecektir ama ondan gelene eyvallah derim, mantık adamıdır sonuçta. Ayrıca diğer sövecek arkadaşlara da saygım sonsuz. Gayet güzel tartışmalar oluyor, seviyeli. Ben de kendi açımdan uzun süredir içimde yara olan bir konuda yazmak istedim.

Ben Aykut Kocaman'ın başarısız bir teknik adam olduğunu düşünmüyorum.

Ben de sıkıldım 3 Temmuz mevzusundan ama bu da bir gerçek. Bu gerçeği de yok saymak benim mantığımla bağdaşmıyor. İlk senesinde takımı şampiyon yaptı. Ha şike vardı diyen varsa da diyecek lafım yok. İlk döneminde Avrupa'da yarı final ve kazandığı Türkiye Kupa'sı vardı ki 2 kere. Şimdi Türkiye Kupası ne ya geyiği olacaksa biz onu hoca gelene kadar en son ben doğduğumda almıştık. Yıllarca bunun geyiği döndü. Ne zaman biz kupayı aldık nedense kupanın bir anlamı kalmadı. Avrupa'da yarı final diyorsun, ee rakipler kolaydı deniyor. Bunlardan daha kötü rakipleri geçemediğimiz dönemler oldu onları hesaba katmıyoruz.

İkinci dönemi ise tamamen şanssız bir dönemdi. Aziz Yıldırım'a karşı nefret öyle bir boyuta ulaştı ki içerde boş tribünlere oynadık. Bu sezonki taraftar başlangıcı olsaydı puan farkıyla şampiyon olurduk. Burada taraftarı falan suçlamıyorum yanlış anlaşılmasın. Ama Aykut Hoca da Aziz Yıldırım'a olan nefretin kurbanı oldu bu dönemde. Ki yine de Volkan yerine vasat bir kaleci olsaydı kalede her şeye rağmen şampiyon olurduk.

Ki benim düşünceme göre, düşüncemin ötesinde kulüp içinde güvendiğim insanlardan duyduğum kadarıyla Ali Koç hiç istemeye istemeye Aykut Kocaman'la yollarını ayırmak zorunda kaldı. Yoksa o çok sevdiğiniz Koç iş tamamen kendisine kalsaydı Kocaman'la devam edecekti. Hoş zaten çoğu konuşmasının alt metninde bunu okuyabiliriz.

Oynattığı futbolu beğenmeyene saygı duyarım. Birçok insana hitap etmeyebilir o futbol. Ona hiçbir lafım yok. Ama bu adama başarsız demek de benim vicdanıma sığmıyor. 1 sene içinde bir insanın saçları bir kulüp için beyazlıyorsa; o adamın da Fenerbahçeliliğinden şüphe edilmez arkadaş. Beğenme, sevme ama Fenerbahçeliliğini de sorgulama. Küçükken Beşiktaşlı olsa ne yazar? Herkesin küçükken zaman zaman tuttuğu farklı takımlar olmuştur. Herkes anasından Fenerbahçeli doğmadı. Bugün 35-40 yaşında olup, 10-15 yaşında başka takıma gönül vermiş çok iyi Fenerbahçeliler de vardır.

Çocukluk kahramanı Aykut Kocaman olan biri olarak bugün gelmesini ister miyim? Asla. Bir daha gelmesin. Ne o yıpransın, ne biz yıpranalım. Benim için her zaman Fenerbahçe'nin efsanesidir ve öyle kalacaktır.

Kocaman'la birlikte bu takımda benim için yeri ayrı olan Ersun Yanal'a da yapılmadık kalmadı zamanında. Sezon başlangıcını hatırlayalım adama neler dendi. Hatta adam açık ara şampiyon yaptı, bu adamla Avrupa'da olmaz diye başladılar bu sefer. CL'de gelen 7, giden 8 atar diye yazanlar da gördük. Bir ara Cem Ağrak'la birlikte bu manyaklarla az uğraşmadık. Ya Zeljko Obradovic'in bile kovulmasını ciddi ciddi isteyen bir ton ruh hastası vardı. Gherardini anca düğünde oynar, kadro mühendisliği sıfır diye tivit atan tonla dangalakla uğraştık.

Burada bitirmem lazım aslında. Top nokta sonuçta Obradovic. Bakın biz bu adamı bile tartıştık. Eleştiri ayrıdır, tartıştık. Bilgisini falan tartmaya kalktık. Aldığı kupaları da bütçeye bağladık. Yani uzun lafın kısası, Cocu için de bu işi bilmiyor tezi yüksek sesle savunuluyor. Hadi diyelim Cocu bilmiyor. Dick bunaktı, Vitor dansözdü, Aykut korkaktı, Ersun fazla cesurdu.. Daum'a ama Avrupa, Zico'ya şanslı, Aragones'e ölü falan dedik..

Hep mi hocalar suçlu? Diyelim öyle; o zaman biz nasıl oluyor da her yıl daha kötüsünü bulmayı başarıyoruz? Bu doğanın kuralına da aykırı bir durum. İlla bir yerde denk gelme ihtimali olması lazım.
Bizim ülkede sosyal medya kullanımı rezalet.. Hatta şöyle ki yeni medya okur yazarlığı kavramından herkes bihaber.. Herkes futbol uzmanı herkes ekonomi siyaset sanat vs bişeyin uzmanı yani Twitter'da.. Taraftara kulak vermek Okay falan ama Twitter üzerinden de kulüp yönetilmez.(Aykut olayıyla ilgili değil genel olarak söylüyorum bunu) Galatasaraay'a da Tudor bu şekilde geldi mesela. 3-5 Twitter fenomeni var yaşlarının 16-20 arasında değiştiğini tahmin ettiğim. Zannedersin ki kulüp Başkanı bunlar. Hemen bi düşünce pompalıyorlar millet kanaat önderi sayıp peşlerinden gidiyor. Kulüp te taraftarın istediğini mi yapmış oluyor böylece?? Yok öyle bir dünya. O zaman biz hiç kulüp başkanı falan seçmeyelim. Oturtalım onları koltuğa koalisyon halinde yönetsinler kulübü, koyalım önlerine de kitaplarını sütlerini cevizlerini bir yandan da üniversite sınavlarına hazırlansınlar.
« Son Düzenleme: 05 Eylül 2018, 12:05:17 Gönderen: smith jr »

Çevrimdışı Umut

  • Yönetici
  • Üye
  • Yaş: 44
  • Yer: Berlin
  • İleti: 4500
  • Cinsiyet: Bay
  • 1899
Ynt: Fenerbahçe / Spor Toto Süper Lig (2018-19 Sezonu)
« Yanıtla #100 : 05 Eylül 2018, 21:53:55 »
Ülke olarak iliklerimize işlemiş bazı özelliklerimiz var. Misal, herkes, herşeyin en doğrusunu bilir. Fakat en doğru olan o şeyde müşterek olunumaz. O zaman aslında en doğru olmadığını, gayet de subjektif birşey olduğunu anlamak lazım değil mi? Ama olmuyor işte.

Aykut Hoca bu takımı 82 golle ve gayet de hücum futboluyla şampiyon yaptı, "Alex sayesinde" dendi. Tek bir oyuncu sayesinde. Ersun Hoca geldi, "çapı Fenerbahçe'ye yetmez" dendi, Nisan'da şampiyon yaptı. Zico geldi, "Antrenman yaptırmıyor, Brezilyalı çetesi kuruyor, yaşlı stajer" dendi, CL'de harika bir futbolla çeyrek final oynattı. Biraz şansı olsaydı belki de final görecekti. CL'den bahsediyorum ha, EL falan değil.

Tüm bunları söyleyen insanlar asla bir şey beğenmeyen, her şeye bir kulp takmayı başaran, en doğrusunu kendisinin bildiğini düşünen insanlar bana kalırsa. Fakat şöyle de bir gerçek var: Bu profesyonel bir spor dalı ve çalışanları da profesyonel. Dolayısıyla yaptıkları işleri senden benden daha iyi biliyorlar. Eğitimini almış insanlar. Bu hususta merak ettiğim bir nokta var: Siz bir işte çalışıyorsunuz. Diyelim ki mühendissiniz. Mesela inşaat mühendisi diyelim. Birisi geliyor, hayatı boyunca inşaat izlemiş bu kişi. Sizin yaptığınız işi beğenmiyor ve size yapmanız gerekenleri söylüyor. Tavsiyede bulunuyor. Nasıl hissedersiniz? Özü itibariyle doğru bir davranış mı? "O kolonu oraya koyma, kolonları dörtlü diz, yerli malzeme kullanma" falan. Hakkınızda alakasız dedikodular çıkıyor. İşçilerin şefiyle anlaşamıyorsunuz, işten ayrılacaksınız yarı yolda ama patron tazminat vermek istemiyor. İşçilerin bazıları çete falan olmuş, kuyunuzu kazıyor.

Bence oyunu çok iyi bilmekten ziyade biraz kendini bilmek lazım.

Neyse, gelelim şu ana. Kadro kalitesiyle ilgili konuşabilmek için öncelikle yapılan transferlerin uyum sürecini atlatmasını ve hocanın kafasındaki ideal kadronun birlikte bir süre oynamasını beklemeliyiz. Bu kadar transfer yapılmasının nasıl ki bir sebebi varsa beklememiz gerekliliğinin de bir sebebi var. Yıllarca Barcelona orta sahasını sırtlamış adama biraz zaman tanıyarak başlayabiliriz.

Not: Yukarıda Klopp ve Rijkaard dedim ama ikisinin arasında bazı farklar var: Misal Rijkaard Barcelona'yı çalıştırırken Klopp'un durumu gibi bir maddi çöküntü devralmadı. Fakat orada da ciddi bir ezilmişlik söz konusuydu. Real Madrid ortalığın tozunu atarken Barcelona hücum oynuyor gibi görünüp vasat neticeler alan bir takım hüviyetindeydi. Rijkaard, iddia ediyorum ki şu an Avrupa'da büyük takımların oynamaya çalıştığı pas ve önde pres oyununun temellerini atan adamdır. Onun inşaa ettiği ve diğer hocaların devam ettirdiği sistem Avrupa futbolunu kökünden değiştirdi. Peki bu değişim olurken neler oldu? İlk senesinde bir ara 17. sıraya kadar düştü Barcelona. Siz düşünebiliyor musunuz böyle bir durumda bizim taraftar ne yapar? Orayı yıkarlar...

Ben demiyorum ki benzer sonuçlar elde ederiz. Ben demiyorum ki Avrupa'yı sarsacak bir kıvama ulaşırız. Benim anlatmak istediğim bizim değişim için vermeye gönüllü olduğumuz zaman olması gerekenin çok altında. Ola ki vermeye karar verdik, orada da kişinin başının etini yemeden duramıyoruz. İdarecilerimiz de böyle taraftarımız da. Şu an bu profilin dışında bir yönetim ve başkan var. Taraftarın da biraz uyum sağlaması lazım.
Kara deryalarda bir FENERsin!

Çevrimdışı ayhan

  • Üye
  • Yaş: 48
  • Yer: İstanbul
  • İleti: 4723
  • Cinsiyet: Bay
    • @ab_1907
Ynt: Fenerbahçe / Spor Toto Süper Lig (2018-19 Sezonu)
« Yanıtla #101 : 06 Eylül 2018, 07:39:37 »
Umut ve Kemal (Bogdanovic sanırım Kemal değil mi ? ) dostlar,

Aykut Kocaman, bizim yaşlardaki her Fenerbahçe taraftarının kahramanlarındandır (ve Rıdvan gibi vefat da etmemiştir her ne kadar hocalığını eleştirsek de), futbolculuğu da, gönderilişi de (tıpkı Alex in bizden koparılışı gibi) aklımızdadır. Stumpf un üzerinden attığı gol de, 4-3 lük maçta sıfırdan kilidi açan golü de, 5-0 lık Rize maçındaki golleri de... souness ın bayrak diktiği maçtya attığı golü de... hepsi aklımızda, kalbimizdedir.

Bizimle hoca olarak da başarıları var tabiki, sike sike alınan şampiyonluk, uefa da yarı final gibi. TK yı yazmıyorum, küçümsediğimden değil, o sene lige karşılık bize verildiğine inandığım için). Ama bunların hiçbirisi benim gözümde kendisini iyi hoca, Fenerbahçenin hocası yapmaya yetmiyor. Çünkü futbol zihniyetini beğenmiyorum. Alex in gönderilmesini sindiremiyorum, Alex için 5 yılda kaç şampiyonluğ var demesini sindiremiyorum, yetenekli oyuncuları gönderip vasat oyuncularla takımı doldurmasını sindiremiyorum. Tarihimizin en kazık transferleri arasına bir çok isim katmıştır kendisi.

Lakin, geçen sene son maçlarda galibiyet alsaydık, Volkan yemeseydi vs diye savunacak olursak, bende derimki Mert, Trabzonda penaltıyı kurtarmasa 2011 de de şampiyon olamazdık, yani olaylara teker teker bakıp da kendimize yontmayalım herşeyi.

Yeni yönetime, Comoli ve Cocu ya gelirsekde, Aziz Yıldırım-Aykut Kocaman döneminden kalma enkazı kaldırmaya uğraştıkları için beklediğimiz transferleri yapamadılar, lige tarihmizin en kötü başlangıçlarından birini yaptık ama ben sezonu 10. da bitirsek sabredip devam edilmesi taraftarıyım. Önceki yönetimin zihniyeti ile 1 sene daha başarı kazanıp daha da borca gömülmektense, 1 sene daha kaybedip geleceği kurtarmayı tercih ederim. Cocu nun oynatmak istediği futbola inanıyorum, gençlere şans vereceğini ve onların gelişimine katkıda bulunacağına inanıyorum. Avrupada, basketbolda, futbolda ir ingiliz, alman, italyn, ispanyol, rus, yugoslav vs ekolü var ama Türk ekolü yok. Çünkü birşey yetiştirmiyoruz. Hoca bile yetiştiremiyoruz.. Ben şahsen sahada 11 yabancılı bir Fenerbahçe görmek istemiyorum (basket takımımız için de geçerli bu, oyun kurallarındaki farklılık gereği dönem dönem 5 yabancının sahada olması normal sayılabilir ama el maçlarında Türk oyuncuların toplamda 3-5 dakika almaları düşündürücü), Cocu nun özellikle de genöler konusunda bir fark yaratacağını düşünüyorum.

Belki görmüşsünüzdür, Aykut un felsefesi ile dünyadaki anlayışın farkını gösteren bir twit serisini kopyaladım aşağıya. Bu açıdan bakınca eldeki kadronun ne kadar yetersiz olduğunu daha da net bir şekilde görebiliriz.

https://twitter.com/10Nummara/status/1036996545273647105

Çevrimdışı Umut

  • Yönetici
  • Üye
  • Yaş: 44
  • Yer: Berlin
  • İleti: 4500
  • Cinsiyet: Bay
  • 1899
Ynt: Fenerbahçe / Spor Toto Süper Lig (2018-19 Sezonu)
« Yanıtla #102 : 08 Eylül 2018, 10:27:17 »
Ayhan;

Sevmediğin 2011 yılındaki Aykut takımı mı yoksa son dönemi mi? Ayrıca ben demiyorum ki çok iyi teknik direktördür, harika taktisyendir. Ben biraz fazla miktarda hakkının yendiğini düşünüyorum, o kadar.

Ayrıca Aykut'un takımı nasıl kazıkladığını da anlamadım. Sürekli örnek veriliyor futbolcu maaşlarından fakat bunların pazarlığını Aykut mu yaptı? Takımı yönetenler "Sen onay vermişsin ama bu paraya bu oyuncuyu alamayız hocam" dediler de Aykut mu diretti?

Ben biraz vicdanlı olunmasını istiyorum, o kadar.
Kara deryalarda bir FENERsin!

Çevrimdışı Kevin Rankin

  • Üye
  • Yaş: 46
  • Yer: İzmir
  • İleti: 1424
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Fenerbahçe / Spor Toto Süper Lig (2018-19 Sezonu)
« Yanıtla #103 : 09 Eylül 2018, 20:27:33 »
Aykut Kocaman ve Aziz Yıldırım'ı sevmememdeki nedenlerden biri de Semih Şentürk'e yaptıkları hastalıklı hareketler

Çevrimdışı franz392

  • Üye
  • Yaş: 31
  • Yer: İstanbul
  • İleti: 1593
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Fenerbahçe / Spor Toto Süper Lig (2018-19 Sezonu)
« Yanıtla #104 : 09 Eylül 2018, 20:48:00 »
Nefret etmek için onlarca gerekçe verdiler zaten, Semih ve Stoch ikilisi de Alex'e vefa gösterdiği için karalama kampanyasına kurban edildi.

Bu arada rakiplerimiz hazırlık maçı yaparken bizde tık yok. Oysa takım kurgusunun oturması için önemli bir dönemden geçiyoruz. Bu olay yıllardır böyle, sanki bizim için yasak.