Benim gibi 30 yaş ve üzeri olanlar net hatırlar. Aziz Yıldırım ilk göreve geldiğinde çok büyük ve kritik bir hata yapmıştı. Ali Şen'den dolayı, ''Fenerbahçe sevilmiyor yaaa...'' düşüncesini kırmak için aldı çiçekleri gitti TFF'nin kapısına. Haluk Ulusoy'u gülle donattı. Sonrası malum, TFF'nin ve MHK'nin kıyımları daha da arttı. Yıldırım bu hatasından dönmeye başladıktan itibaren Fenerbahçe zirveye doğru yol aldı. Yine bizi aşağı çekmek için çok uğraştılar, 2006'da olanlar malum, 3 Temmuz'a hiç girmiyorum. Ama en azından dost kim, düşman kim net bir şekilde biliyorduk. Dostumuz yoktu, safları sıklaştırıyorduk.
Ali Koç'un yaptıkları ise akıl alır gibi değil. Ben kimseye silah çekelim, tankla tüfekle saldıralım falan demiyorum. Öyle kavgayı da çok sevmem. Konuşarak, tartışarak her şeyin halledilmesi gerektiğini savunurum. Ancak sen tutup Trabzon'da şirinlikler yaparken, bunu da güya aradaki düşmanlığı bitireceğim diye yaparken, adamların başkanı senden bu gücü alıp çıkıyor TV'de, üstü kapalı aslında gayet açık bir şekilde Aziz Yıldırım ve yönetimini şikeci olmakla, aradaki düşmanlığın da bundan kaynaklandığını ima ederek açıklamalar yapıyor. Aziz Yıldırım'a vurulması Koç'un hoşuna gidebilir de, şikeci olmakla suçlanan da Fenerbahçe oluyor doğal olarak. Üstelik o yönetimde kendisi de vardı. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu derler adama.
Sadece sahanın içinde değil, sahanın dışında da felaket bir yönetim tarzı var. Fenerbahçe'nin hiçbir caydırıcılığı kalmıyor bu kafayla. Benim kulübüme şikeci diyenlerle, sürekli Aziz Yıldırım üzerinden karanlık işler yapmakla suçlayanlarla, benim mevcut başkanım dost falan olmasın arkadaş. Aziz Yıldırım ve yönetimine edilen her lafın sonu Fenerbahçe'ye varıyor. Bunu anlamak çok zor olmamalı.
Cem Ağrak bunları bilir ama yazmaz. Daha korkunç olanı basketbol şubesiyle ilgili de olumlu bir düşüncesi yok aslında. Zeljko Obradovic olduğu için takımın başında istediği müdahaleyi yapamıyor. Taraftar çok seviyor, camianın da moral deposu takım, haliyle buraya neşter vurmak imkansızlaşıyor. Ancak herkes biliyor ki, sezon sonunda korkulan olursa kimse şaşırmayacak.
Ben hepsini çok iyi hatırlıyorum. Aziz Yıldırımın hatalarından döndüğü için takımın başarılı olmaya başladığı doğrudur, ama bu bahsedilen hataları sanırım farklı hatırlıyoruz. Senede 3 tane hoca değiştirmekten vazgeçti, istikrarı sağlayıp doğru transferler yaptı (sonradan, özellikle de Aykut geldikten sonra gördük ki bunlar da kesinlikle ekibindekilerin başarısıymış) ve başarılar gelmeye başladı (ve malesef ne acı ki kendisinin de başkaları için kullandığı tabirle hepsi tesadüfmüş... Şansa Alex, nobre, lugano, tuncay, pvh gibi isimleri getirmişiz yoksa bir sistem strateji olduğundan değil).
Ali Koç un saha dışında felaket bir yönetimi olduğunu nereden anladınız, onu da çok merak ettim. Aziz Yıldırım zamanında rakip futbolcu küfrettiği halde bizim oyuncumuz ceza alıyordu. Ben hatırlamıyorum GS nin bizim maçtan aldığı cezaları Aziz Yıldırımın tüm dönemi boyunca aldığını... Ali Koç için saha dışındaki yönetimi başarısız diyenlerin Aziz yıldırımın saha dışı dönemi için yeni bir söz keşfetmeleri gerekir.
Ali Koç şirinlik yapıyor, Trabzon başkanı bizi şikeci diye suçluyor diyip Ali Koç u eleştirirken, radar sadece bize tutuldu diyerek resmen şike itirafı yapan, lafı, "herkes yaptı, biz yakalandık" demeye getiren Aykutu korumak da bu ne perhiz bu ne lahana turşusu dedirtecek bir bakış açısı... O döenmlerde takıma sahip çıkan kişilerin başında Ali Koç olduğunu hatırlatmak isterim.
Cem Ağrak eğer birşey biliyorsa yazsın. Ali koç un basketbol ile olumsuz düşüncesi olduğunun somut bir göstergesi varsa çıkartıp ortaya koyun. yoksa sezon sanında böyle olacak, obradovic olmasa takıma müdahale yapacak vs diye yazmak iftira atmaktan başka birşey olmuyor.
Takımın küme düşme potasında olmasında Aziz Yıldırım'ın zerre payı yok. Bunu da sabaha kadar tartışırım kimse kusura bakmasın. Bazılarının Aziz Yıldırım nefreti Fenerbahçe sevgisinin önüne geçmiş. Ali Koç'la küme düşmeye de razı değilim birilerinin dediği gibi.
Bazı bildiklerimiz bize kalsın da, Aziz Yıldırım nasıl kendine muhalafet eden herkesi kapı dışarı ederek yanlış yapmışsa, Ali Koç da ne kadar Aziz Yıldırım düşmanı varsa onlara rant sağlayarak bir o kadar yanlış yapıyor.
Kaybeden her zaman olduğu gibi Fenerbahçe olur.
Aziz yıldırımın zerre payı yok demek olaylara tamamen tek taraflı bakmatır. Bugünkü durum Ali Koç un hatalarıdan geldi, sebepleri ne olursa olsun, 14 maçta 14 puan alıp 14-15 gol atacak seviyede olmamalıydı takım. Ama, Aziz Yıldırımın, Zico yu göndermesi, Ersun hocayı göndermesi, transferlerde harcanan saçma paralar, yapılan yanlış transferler, gelecek gelirlere temlik koymalar, bunların getirdiği uefa kriterlerinin hareket alanını iyice kısıtlaması hep Ali Koç un elini bağlayan sebepler. Bunlarda Aziz Yıldırımın zerre payı yok denebilir zira o bahsedilen pay zerrelerle ölçülemeyecek boyuttadır.
Bende düşünüyorum ki bazılarının Aziz yıldırım sevgisi Fenerbahçe sevgisinin önüne geçmiş. Demokratik bir seçimle yerine başkası geldi ve kendisi gitti. Artık her fırsatta belaltından vurmaya ne gerek var.
Aykutun yardımcısı, trabzon maçından sonra "dikine dikine valbuena" diye twit atıyor, kendince Aykut hocanın onu oynatmamakla ne kadar haklı olduğunu gösteriyor. Bunlar mı Fenerbahçe nin yararına haraketler, bunlar mı Fenerbahçeyi kurtaracak kişiler ?
Bazı bildiklerimiz bizde kalsın diyip gene imalı bir şekilde ortalığı bulandırmaya yönelik laflar sarfetmişsiniz.
O halde bende sorabilirim, yıllardır, (fenerbasket ve parkedefener de) pek az görünüp, Ali Koç yönetiminde işler kötü gitmeye başladıktan sonra ortaya çıkmanızın, her 3 mesajdan 2 tanesinde ortalığa nifak tohumu atmanızın, mesnetsiz iddialarınızla (yok eğer varsa bir dayanağı açıklayın, somut bir belge olmadıkça "ali koç unbasket şubesiyle ilgili olumlu düşüncesi yok" demek mesnetsiz iddiadır) insanları yavaş yavaş, alttan alttan Ali Koç a karşı doldurmanızın sebebi nedir ? Bu Fenerbahçe sevgisi midir yoksa rant arayışı mıdır ?