Fenerbahçe | Basketbol Transfer Dosyası

[friend-chip]

Yazının muhatablarından biri ben isem cevabım şu yönde: Nasıl Tom Hanks'ten özür diledim, çıkarım Saras'tan da özür dilerim -ki umarım öyle olur, mutlu günler bizi bekliyordur, benim düğünüm bayramım olur bu; öyle olsun yeter ki, hain de olurum, sıkıntı yok.

Öte yandan bu herif bir zamanlar Avrupa'nın en iyi 2-3 play-maker'ından biriydi. Calathes'in Monaco ile anlaştığı haberleri Mayıs ayının ortasında çıkmıştı. Ağbi ben cidden anlayamıyorum takımın 1 numarasız sezona başlamasını. Wilbekin diyorlar, sakatlandı vesaire, ee Wilbekin de 1 değil ki!

Bir diğer husus. Çıkıp desinler, bu sene hedef F8, bir sonraki yılın takımını kuruyoruz, önümüzdeki sene için iyi bir 1 numara bakıyoruz. İnan ben buna da varım. Ama yok, her fırsatta hedefimiz F4, şampiyonluk gibi açıklamalar yapıyorlar. O zaman sorarlar adama; be ne perhiz, bu ne lahana turşusu.

Üzüntüden sıkıntıdan uyuyamadığım onlarca perşembe ve cuma gecesi oldu. Şu takım kimyasından sorumlu insanlar bu kadar takıyor mu kafaya? Emin değilim. Sorumlu ağbilerden birisi kulüp bul demişti Calathes'e ve çok daha kötüsü bunu ana akım medyaya servis etmişti. Ortada bir savsaklığın bulunduğu kesin...

Ertan hocam, bu yazdıkların son derece haklı ve benim nazarımda olumlu eleştiriler. Lafım direkt sana değil, hiç çekinmeden alıntılardım da. Daha genele hitap etmeye çalışıyorum. Bizde, ne kadar çok eleştirirsek o kadar düsturu oluştururuz fikri hakim oluyor diye gözlemliyorum. Ama gözden kaçırdığımız şey, etkilediğimiz kişiler ne GM, ne oyuncular ne de takım içinde başka birileri, en çok bu renklere sevdalıları etkiliyoruz. Kısacası, biz cürmümüz kadar yeri yakarken, el alem bunları "koz" olarak kullanıyor, bir de onlardan tokat yiyoruz.

[pikenrol]

Her takım eleştirilir. Eleştirilecek kadar kötü performans veriyorsa zaten eleştirilmelidir de. Bunun yanı sıra, takım kurgusuyla ilgili basketbol kültürüne göre, basketbol anlayışına göre de takım düzeni beğenilmeyebilir. Bu konunun da eleştirilmesi kadar doğal bir şey yok benim nazarımda. Bunlar kişisel görüş ve öz fikir niteliğinde herkesin özgür iradesiyle gayet tabi açıklanabilir. Tüm bunların dışında bir de asar keserciliğimiz de var ki buna gerçekten anlam vermekte zorlanıyorum.

Bir süre sonra takım rayına girdiğinde, İstanbulu ilk kez görenlerden tutun da, Saras'ın kurmak istediği oyun felsefesine uyum konusunda aşama kat edildiğinde, takım kimyasının oturmasıyla birlikte bazı defoların gizlendiği durumda, daha fit bir görünüm ve akan bir oyun ortaya koymaya başladığımızda bugün asıp kesenler ne diyecek? Takım çalıştı, kimya tuttu, oyuncular soktu, Koç hatasından geri döndü, yönetim k*çından yıldırım fırlattı, Melih saç ektirdi vs vs... Herşey başarı odaklı olacak değil mi? F4 görürsek, final oynarsak, bugün söylediklerimiz rafa kalkacak, Panayı, Oly'i Real'i, Barça'yı, Monacoyu, Efesi nasıl geçtiğimiz konuşulacak öyle mi?

Bugün Colson'u, Hall'ı, Baldwin'i, hatta Saras'ı gönderenler, yarının başarı hikayesinde "pardoncu" olmamalılar. En azılı muhalif kimse o çizgiden gitmeleri daha tutarlı olacaktır.

Sözün özü; Bu forumda uzun yıllardır varım. Öncesiyle birlikte forum hayatım boyunca bugüne kadar en sert şekilde ilk kez Boban Marjanović i eleştirdim. Alınmasının hatalarını oyunda bize katkısının beklenenden çok uzak kaldığını / kalacağını vs anlattım. Ama bir süre sonra, ister istemez kendimi geriye çektim, izliyorum... Defalarca kere Bobanı gönderin diye burada yazmam neyi değiştirecek, kime neyi anlatacak ve kimin fikrini değiştirecek... Yönetimi eleştirin, oyuncuları eleştirin, GM'i eleştirin, malzemeci Erkan Karacayı eleştirin, herkesi eleştirin ama adam asmak/göndermek bir eleştiri değildir. Takıma ihanettir! Çünkü burada yazılanları okuyan genç nesilden deli kanlı dostlarım yarın bir gün kalkıp, salonda ve hatta sokakta, AVM de vs bu adamların üstüne gider, saçma sapan konuşur ve hatta hakaret eder!

Özellikle yaşı Kemale Ermiş dostların yazılarını görünce üzülüyorum...

taraftarlık iyiyi övme, kötüye sövme makamıdır kanımca.

bak osayi denen laleye. gs 2.5 veriyor, siz de onu verirseniz kalırım, vermezseniz gs’ye giderim diyor.

bak nigel denen karakteri bozuğa. sahada tripler, bilmem neler.

bu heriflerin kanı sarı-lacivert akmıyor. para için işlerini yapıyorlar.
parayı veren benim, sensin.
işlerini adam gibi yapmalarını beklemek en doğal hakkımız.

bugün işlerini kötü yaptıkları için sövüyoruz,
yarın işlerini iyi yaparsalar aferin deriz.
hiçbir mahçubiyet hissetme zorunluluğumuz yok.
işini iyi yapıyor diye bir insana teşekkür etmek kadar saçma bir şey olamaz.
tıpki işini kötü yapan birine küfür etmek kadar doğal bir şey olmadığı gibi.

umarım anlaşılabilmişimdir.

[constructor]

ego başarılı insanlarda ortak özelliklerdendir ve belli dozajda olması gerekir. ama olmayacak bir şeyi zorlamak "ben yaparım" bu yaştaki boban la da çalışıp ondan verim alırım bakışı çok yanlış. takımın savunmada ki sertliğini tamamen yok ediyor. pelte gibi oluyor takım. sonrasında toparlanmak zor oluyor. daha önce de obranın böyle ben yaparım dediği derick williams lı sezon vardı. takım çok kötü sıçmıştı. bubandan çık hemen jekiriyi alabiliyorsan al getir. yılbaşına kadar iyi bir pivot düşerse birchten çıkar onu alırsın. yedeği jekiri yededğin yededği sertaç olan ama asıl iyi bir pivotun olduğunda şu takım sana hayal kurdurur. mays daha oyun kurucu olarak bir şey göstermedi setleri daha bilmiyor normal ama potaya çok sağlam gidiyor. inş verim verecektir.
 

[Erdal Soner]

...

-Olursa
-yaparsa
-ederse

Dostum bu takım sezona oyun kurucusuz girdi, bak oyun kurucusuz diyorum. Basketbolun en temel bölgesinde oynayacak oyuncusu olmadan başladı sezona. Eğer Wilbo sakatlanmasa Mays gelmeyecekti. Diyebilirsin ki Wilbo, Baldwin ve Gudu top getirirdi. Bunların hiçbiri oyun kurucu değil, oyun kuruculuk topu alıp rakip yarı sahaya getirmek de değil. Böyle bir şeye sebebiyet veren her kimse, elbette diyeceğiz ki takımdan gönderilsin, bundan daha doğal ne olabilir?

Bu takım sezona 5 numara olmadan girdi, bir de yetmezmiş gibi ''piyasada 5 numara vardı da biz mi almadık'' diyecek kadar aklımızla dalga geçmeye kalkıldı. 2 yıldır basketbol oynamayan, 36-37 yaşına gelmiş, 2 tur koşunca pili biten Marjanovic'i alıp performans beklersen, yine yıllardır NBA'de benchte oturan Birch ile F4 hedeflersen, ben de derim ki ''böyle takım mühendisliği olmaz, bırak git.'' nasıl ki başarı geldiğinde tebrik edip sırtımıza alıyorsak, başarısızlıkta da tabii ki kelle isteyeceğiz.

Başarı kriteri F4'tür, ligde de şampiyonluktur. Fenerbahçe kalibresi için bunun aşağısı başarısızlıktır. Tehlike bağıra bağıra gelirken hiçbir şey yokmuş gibi susup izlemek de taraftarlık değil benim gözümde.

Pierre varken Colson'ı almak ve Pierre ile yolları ayırmamak, Calathes'in yerine mayıs ayından beri kimseyi almamak, Papa ve Motley'yi yollayıp gerçek bir dominant 5 getirmemek... Şimdi bunları yapmayıp başarı bekleyenler mi takıma ihanet ediyor, yoksa bu hatâları dile getirip yanlışa imza atanların kellesini isteyenlerden birisi olarak ben mi ihânet etmiş oluyorum?

Bak elâlemin elinde Sloukas ve Grant varken Lorenzo'yu getiriyor, Walkup ve Goss varken Vildoza yapıyor, elâlem Lessort'a sâhipken Ömer Faruk'u çekiyor. Niye acaba değil mi?

Adamlar doğruyu yaparken, biz yanlışları dile getirince ve kelle isteyince ihânet mi etmiş oluyoruz?

1 ve 5 alınmazsa F8 yapamayız iddiam vardı, sâdece Mays geldi. F4 yapamayız bu kadroyla, iddiamın arkasındayım. Baba bir 5 numara gelmedikçe başarı yalan olur, görmeyip inat etmek de hadi ihânet demeyeyim, gaflettir.

[Ertan Ürkmez]

Ertan hocam, bu yazdıkların son derece haklı ve benim nazarımda olumlu eleştiriler. Lafım direkt sana değil, hiç çekinmeden alıntılardım da. Daha genele hitap etmeye çalışıyorum. Bizde, ne kadar çok eleştirirsek o kadar düsturu oluştururuz fikri hakim oluyor diye gözlemliyorum. Ama gözden kaçırdığımız şey, etkilediğimiz kişiler ne GM, ne oyuncular ne de takım içinde başka birileri, en çok bu renklere sevdalıları etkiliyoruz. Kısacası, biz cürmümüz kadar yeri yakarken, el alem bunları "koz" olarak kullanıyor, bir de onlardan tokat yiyoruz.

Ağbi kanaat önderi falan olsam, hadi geçtim kanaat önderliğini falan bu tür şeyleri twitter'da falan yazsam anlarım yazdıklarını da, öyle bir özelliğim yok. Kendi adıma yazayım, Macaristan'da yaşıyorum ve Fenerbahçe özelinde paylaşım yapacağım pek birileri olmadığı için bu mecrada dertleşme ihtiyacını gideriyorum. Herkesin durumu benle birebir aynı değildir tabi de üç aşağı beş yukarı insanlar bu forumda benzer ihtiyaçlarını karşılamak için yazıyorlardır diye düşünüyorum.

Tribünlerin güncel durumuna ve yeni nesil taraftar profiline gelince. Şükür ki buralardayım, yoksa her maçta eşşek yüküyle sopa yiyeceğime dair şüphem yok. Hatta 2 yıl önceki Sevilla maçına ya da bu yılki Lille maçına iştirak etseydim muhtemelen öldürürlerdi beni. Benim tahammül edemediğim kafa zaten Serdar Ali ya da Serhat gibi futbolcu eskilerinin ağzına bakıyor. Yani ben ve benim gibilerin algı şekillendirme gücü yok. Şekillendiren şekillendirmiş zaten.

Saras gelince mutlu oldum. Sene sonunda da kaldığı için mutluydum. Saha içi, teknik taktik, rotasyon konusunda laf etmek haddim değil, çok da anladığım iş değil zaten. Öte yandan seneye 1 numarasız başlamayı eleştirmek için de sıraladığım şeylere vakıf olmaya gerek yok. Affedilir gibi değil. Bilmiyorum oyuncuların suratlarına dikkat ettin mi? Belli ki egosal sıkıntılar var. Phill Jackson'ı Phill Jackson yapan egoları yönetme sanatıydı. Hatta daha ileri gideyim, ben bu işin teknik-taktik mevzulardan  önde geldiğini düşünenlerdenim.

Kalırsa umarım başarılı olur. Tekrar yazıyorum, düğünüm bayramım benim...

[Umut]

Gerçekten seneye bok gibi kadro mühendisliğiyle falan girdik ama unutmamak lazım ki öyle kanalizasyonun dibinde de değiliz. 4-2 başladık ve Kızılyıldız maçı hariç tamamen kötü oynadık diyeceğimiz maç da yok. Maccabi'ye yetecek kadar oynadık, Pana'yı kendi aptallığımızla, 13 sayıdan gelip kaçırdık. Götlerini yırttılar maçı almak için. Dolayısıyla, gidişat çok iyi görünmese de henüz direk gömmelik bir durum da yok.

[efeovic]

Gerçekten seneye bok gibi kadro mühendisliğiyle falan girdik ama unutmamak lazım ki öyle kanalizasyonun dibinde de değiliz. 4-2 başladık ve Kızılyıldız maçı hariç tamamen kötü oynadık diyeceğimiz maç da yok. Maccabi'ye yetecek kadar oynadık, Pana'yı kendi aptallığımızla, 13 sayıdan gelip kaçırdık. Götlerini yırttılar maçı almak için. Dolayısıyla, gidişat çok iyi görünmese de henüz direk gömmelik bir durum da yok.

abi çünkü euroleague artık böyle bir lig. eksiksiz kadro sayısı çok az, kaliteli oyuncu sayısı az.. bu campazzo’nun deck’in falan sezon ortasında reali bırakıp nba’e gittiği sezondan başlayan bi süreç. bu sene biraz eli yüzü düzgün oyuncular döndü etti ama toplam kalite hala eskiden uzak. herkes birbirine daha yakın ve final four yapmak için eskisi gibi kadrolara ihtiyaç yok. biz bu sezon hala final four’un önemli adaylarından biriyiz. ama bizle ilgili asıl sorun şampiyonluktan 1-2 hamle uzak duruma gelmişken mesafe kat edememek. yoksa geçen seneki güç sıralamasıyla bu senekini kıyaslasak aynı yerdeyiz bence.

[iloturo]

Mays-Baldwin-Zagars
Guduric-Hall-Onuralp
Colson-Tarık
Nigel-Melli
Motley-Papa-Ömer

Zor muydu bu?

Lorenzo, Calathes
Baldwin, Wilbekin, Guduric
Shields, Tarik, Onuralp
Hayes, Melli
Papa, Nebo, Ömer Faruk

Ben şu sekil bir kadro kurardım. Gerçekçi bir hedef koyacaksak eğer. Çok da acayip butcelere çıkacak bir kadro değil şahsen.

[Erdal Soner]

Ulm'de oynayan Ben Saraf neymiş öyle ya. 18 yaşında acayip bir yıldız geliyor diyeyim. Bu çocuk henüz NBA yapma niyetinde değilse, şöyle 2-3 yıl daha Avrupa'da oynamayı planlıyorsa hemen kapmamız gerekli. Böyle bir özgüveni ve yeteneği Nikola Topic'te görmüştüm ki o NBA yaptı zâten bu sene ama dış şutu yok. Saraf'ta dış şut da dâhil fizik, delicilik, kendi şutunu yaratma, saha görüşü her şey var maşallah. Topic'ten 1 yaş daha küçük, bastırıp parayı alsak keşke Ulm'den. Bu yaşında bile Gudu'dan daha fazla katkı verir.

Maccabi Tel Aviv bunu nasıl atlamış hayret.

[Umut]

Lorenzo, Calathes
Baldwin, Wilbekin, Guduric
Shields, Tarik, Onuralp
Hayes, Melli
Papa, Nebo, Ömer Faruk

Ben şu sekil bir kadro kurardım. Gerçekçi bir hedef koyacaksak eğer. Çok da acayip butcelere çıkacak bir kadro değil şahsen.

Abi benim yazdığım alabildiğimiz oyuncuların yanında uzunları göndermeseydik ne olurdu minvalinde. Yoksa senin kadro ateş ediyor.

[efeovic]

yağız fenerbahçe bi uzunla ciddi mesafe katetti o gelirse büyük ihtimal bobanla yollar ayrılır demiş

[efeovic]

yağız fenerbahçe bi uzunla ciddi mesafe katetti o gelirse büyük ihtimal bobanla yollar ayrılır demiş

o sırada boban

Boban Marjanovic: "Yapabildiğim şey sadece ‘perde sonrası içeriye devrilip pota altında durmak’ değil. Bence takım, beni daha çok kullanmaya çalışmalı. Sadece pota altından basket atmak için değil. Paslarımla ve bloklarımla da etkimi gösterebilirim.”

[ertugrul_solomon]

Uzun gelse de kimse gitmemeli. Fazla para almıyor zaten dursun kenarda, bizim gibi sakatlıklarda zirvede olan bir camia için geniş kadro iyidir.

[sinanyucel]

Twitterda paxer89 un haberine göre onuralp için ciddi girişimimiz varmış. Bu sene alıp başka takıma kiralamak istiyomuşuz. Paris de ciddi bi adaymış kiralık anlaşma için. Bizim şubeden böyle zekice bi hareket beklemezdim ama gercek midir zaten yakında belli olur. O pozisyonda rotasyonumuz bu sene çok şişkin. Bu şekil bi anlaşma en iyisi olacaktır

[eu_kobe]

yağız fenerbahçe bi uzunla ciddi mesafe katetti o gelirse büyük ihtimal bobanla yollar ayrılır demiş

UOS Socrates dergi ile NBA fantezi oynamaya ara verirse olur gibi.