Bence;
Maçları kazananlar da kaybedenler de sahadaki oyuncular ve teknik heyettir. Başkan ya da yönetim kurulunun etkisi sene başında seçtiği ve sene sonunda gönderdiği teknik ekiple sınırlı / sınırlı olmalı, bunun yanında takımın yönetimsel organizasyonu, finansal yönetimi ve lobi becerileri de saha dışı faktörler olarak görülmekte ve yönetimi asli olarak ilgilendirmektedir. Bu faktörler göz önünde bulundurulduğunda, yönetimin etkisini yorumlamak çok da zor olmasa gerek. Koça karışılmasın yeter. Koç zaten GM ile birlikte takımın tamamına hakim ve hatta taraftarın tamamına hakim!
Diğer bir konu da; serinin 2. maçı için Bourusis in bu maçta çok daha efektif olarak kullanılmak isteneceğidir. Dış şut şansları ile bir maçı alamayacaklarını gördüler. Asıl ilginç olan, hücumda Singleton, Bourusis ve hatta Gabriel gibi dış şut tehdidi olan oyuncuları oyuna hiç sokamayan bir takımın, yine bu oyuncuların dış şutuna ihtiyaç duymaları. Savunmada ise Vesely ye yardım getirerek Udohu unutması ya da Udoha yardım getirerek Vesely i unutması defosunu nasıl giderecekler? Bunu başarsalar bile, birebirde her iki uzunumuz da pozisyonları bitirebilir, en kötü dışarıdaki kısayı bulup dış şut tehdidimiz ile yine ceza şutları bulabiliriz. Bu akşam Datome ve/veya Nunnaly nin maçı olabilir.