Hey Allahım ben ne diyorum, sen neresinden ne anlıyorsun 
Bak güzel kardeşim, Londra yazıyor sende. Eğer Türkçen yeterli değilse inan ki İngilizce olarak da ifade edebilirim ve sanırım o zaman ne demek istediğimi anlarsın. Farkındayım geri vites yapmak istemiyor ve bir kulp bulup 'hipotezi çürütme' rolüne oynamak istiyorsun da inan ki forumu şu gereksiz muhabbetle meşgul etmek istemiyorum, yoksa şuraya öyle bir yazarım ki 40 kere de okusan anlayamazsın. Senin doğrun sana, benimki de bana diyip saygı duyuyorum düşüncelerine 
Real'i yenmek daha değerlidir, yenilmek daha az üzücüdür, bu CSKA için de geçerli bizim için de. Ne CSKA'nın ne de bizim büyüklüğümüzden bir dirhem götürüsü olmaz Real'e yenilmenin. Geçen sene 3-0 ile süpürülen Real'in değeri mi düştü? Ama Real geçen sene 1 yıllığına kurulmuş bir takıma süpürülseydi herkesçe eğlence malzemesi olurdu.
Neyse şu gereksiz muhabbeti sürdürmeyeceğim ve bu görüntü kirliliğine daha fazla sebep olmak istemiyorum. Uzatmaya inan gerek yok. Takımımız için en hayırlısı ne olacaksa o olsun.
Ha uzatacaksak da sabaha kadar uzatırım, hem de çok kral uzatırım malûmun olsun 
"Farkındayım geri vites yapmak istemiyor ve bir kulp bulup 'hipotezi çürütme' rolüne oynamak istiyorsun." Dostum, senin olduğun yerde buna geri vites denilebilir ama olduğum yerde biz buna doğru olduğuna inandığın şeyi savunmak diyoruz.
Forumun amacı meseleleri tartışmak ancak konu başlığını artık tam olarak yansıtmadığı için senin gibi ben de forumu bununla meşgul etmek istemiyorum. Arzu edersen, özel mesajlarda da devam edebiliriz.
Yine de ilgilenen arkadaşlar olursa, baştan kısa bir özet yapmam gerekirse:
- Daha güçlü bir takım ile daha zayıf bir takım arasından hangisi ile eşleşilmesi gerektiği;
- Takımların detayına inmeden bakacak olursak, rasyonel olarak hareket eden birinin daha güçlü bir takım yerine daha zayıf bir takımı isteyeceği aşikar;
- Ancak burada esas sorun bundan değil, spesifik örneğimizde kimin daha güçlü bir takım olduğu;
- Bazıları Real Madrid'i bariz olarak daha güçlü yapan sebeplerden, F4 tecrübesi, kağıt üzerindeki kalitesi, lobisi, sezon içerisindeki performansı gibi unsurlara odaklanırken, bazıları da Darüşşafaka'nın sistem dışı oyununa ve bize karşı olan performanslarına dayanarak onları daha güçlü addetti;
- Artık mesele o noktaya geldiğinde, Darüşşafaka'nın daha güçlü olduğunu iddia eden sebepleri çürütme dışında yapacak fazla bir şey yok. Keza, bunu yapmaya çalıştık ama nihayetinde tıpkı politik hayatta olduğu gibi insan zihni inanmak istediklerini bir şekilde meşrulaştırabiliyor (iki taraf için de geçerli);
- MEVCUT örneğe dönecek olursak... Darüşşafaka'nın gelmemesi adına sunduğun argümanlardan biri, 'büyük takımlara yenilince daha az üzülür, yenince daha çok sevinirsin' oldu. Birincisi, bunun her koşulda doğru olmadığını bir örnekle izah ettim. Başka bir örnek de kişisel tercihler olabilir. Mesela, Real Madrid'teki bazı oyunculara duyulan husumet nedeniyle, onlara karşı kaybetmek daha üzücü olabilir. İkincisi ve belki de daha da önemlisi, bunun esas meselemizle olan ilgisi hala çok açık değil. Yani Real Madrid'e yenilince daha az üzülecek olmamız ve yenince daha çok sevinecek olmamızın senin kişisel tercihini yansıtmaktan başka nasıl bir fonksiyonu var?