Oyunun teknik kısmından çok anlamadığım için oyun içi değişkenlerden ziyade sezonun genelinde takımın verdiği mental reflekslere ve mesajlara odaklanıyorum. Geçen sezonu o kadar dominant bir şekilde geçmiştik ki, özellikle Real serisinden sonra, taraflı tarafsız herkesin korktuğu, ligin ağası konumuna gelmiştik. CSKA finalinde yapılan o geri dönüş, mağlubiyete rağmen, bu imajı perçinlemişti. Kadroyu da korumamızla birlikte sezona psikolojik üstünlükle başlamıştık. Bu sezon ise sakatlıklar, format değişimi, mental yorgunluk (koçun da işaret ettiği, takımın bir an önce final four başlasın isteği) vb gibi etkenler sebebiyle surda gedik açıldı. Rakiplerin gözünde demystify olduk. Evinde kaybetmeyen takımdan, deplasmanda yıkılmayan takımdan güçlü bir final four adayı takım statüsüne geriledik. Ben Baskonia'yı istiyorum çünkü objektif olarak Baskonia alt dörtlü arasındaki en güçlü takım. Alt dörtlü arasından final foura kalması durumunda kimsenin bunların burada ne işi var demeyeceği tek takım. Geçen sene Real serisindeki gibi artırabileceğimiz bir iki vitesimiz var gibi geliyor hala bana. Zaten yoksa ev sahibi avantajına rağmen baskonia'yı elememiz kolay olmayacak. Ama eğer varsa ve bu sayede Baskonia'yı dominant bir performansla geçersek final four a güçlü bir mesajla girmiş olacağız.
Geçen seneki kim gelirse gelsin basar geçeriz modundan bazı rakipler bize yapısal olarak ters geliyor moduna geçtiysek bu bir düşüştür. Taraftarda bu varsa emin olun oyuncuda da vardır. Güven tazelemeden, kafamızda çekincelerle gideceğimiz bir final four yerine kendi evimizde "çocukları pistten alalım" mesajı vererek girdiğimiz bir final four istiyorum.
Zaten Baskonia'yı üç defa yenemeyeceksek Avrupa'nın en iyi takımı da olmayalım