Az önce özledim eskileri ve önce 2017 Pana serisini sonra yarı finali ve finali izledim. O zaman yaşadığım duyguların eksiksiz aynısını yaşadım.. Sonra sordum kendi kendime Sahi dedim bir şey daha var bana bambaşka hissettiren.. İşte o an saklı tuttuğum kinimi hatırladım beni daha da kamçılayan anı hatırladım..
Yer Berlin.. Sene 2016.. Rakip CSKA..
Tekrar yaşadım o anları.. 50-30 oldu skor ama canlı bir maç izlercesine dedim ki bu takım buradan döner.. Döndük de yavaş yavaş kalktık ayağa balyoz gibi indik tepelerine ve geçtik iyi sayı da öne.. Maç içindeki feci kararlar devam etti son dakikalarda. Çalınmayan fauller hatalı yürümeler ve daha niceleri.. Ve ardından bir oh çekmek için 1 yıl beklemem gereken Boğazımı düğümleyen o an yeniden yaşandı, Khryapa..
Yine de dedim ki olsun biz burada bu Maçı da alacağız.. Ama Lamonica ve Javor hayır dedi.. Önce futbolda bile faul olan Sloukas'ın pozisyonu hem de fark sadece 1 sayıyken ve ardından çalınmayan hatalı yürüme pozisyonunda bize çalınan faul.. Tekrar yaşadım o anları... üzüntüm, o Boğazımın düğümlenişi ve her şeyden önemlisi içimde biriken o kin.. Evet sadece 1 yıl sonra herkesi karşımızda duramayacakları şekilde ezdik.. Organizasyonu, hakemleri.. Ama yetmeyecekti tabi. İnanın içime bir baraj dolusu su serpildi ancak soğumadı..
Şimdi sıra sizde çocuklar.. O dakikaları yaşayanlar ve yaşamayanlar hepinizin tek yapması gereken Berlin 2016'yı unutmamak ve en tepeye yürümekten asla vazgeçmemek! Unutmayın yetenek sadece maç kazandırır. Daha fazlasını kazanmak için ise motivasyon olmazsa olmazdır. Benim motivasyonum yıllardır hazır. Şimdi sıra sizde!