Gönderen Konu: Avrupa & Dünya Basketbolu İle İlgili Köşe Yazıları  (Okunma sayısı 7018 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Cem Ağrak

  • Ziyaretçi
Forumuza üye olan birçok dostumuzun kendilerine ait birbirinden değerli bloglari var. Kendi bloglarında çok değerli yazılar oluyor. Her yazılan amatör yazı içinde birçok emek barındırır. Bizde bu emeklere destek olalım
Yazılarını arzu ederler ise buraya koyabiliriz.
« Son Düzenleme: 01 Ocak 2014, 19:56:11 Gönderen: Cem Ağrak »

Çevrimdışı dr_tylerr

  • Üye
  • Yaş: 38
  • Yer: Ankara
  • İleti: 73
  • Cinsiyet: Bay
  • Kaptan orta kapı
Ynt: Avrupa & Dünya Basketbolu İle İlgili Köşe Yazıları
« Yanıtla #1 : 01 Ocak 2014, 19:49:34 »
İlki benden olsun o zaman:) http://basketseven.blogspot.com/2014/01/kalashnikov.html

KALASHNİKOV



Litvanya gibi yolda yürürken çevirdiğiniz 3 adamdan 2'sinin şutör geri kalanlarında orta halli bir basketbol potansiyeli olduğu bir ülkede, kulüp tarihinde alt yapıdan dişe dokunabilecek özellikte sadece Zukauskas biraderlerin Eurelijus olanını çıkaran bir kulüpseniz bayağı bir şeyi yanlış yapıyorsunuz demektir. Litvanya Ligi'nin vasat takımlarından olan Neptunas bazı şeylerin yanlış gittiğini ancak 1994'de anlayabildi. Bir önceki sezon oynadıkları 22 maçın sadece 5'ini kazanabilen takımda koç Stasy Kaupys kulüpte para olmadığını ve diğer takımlar gibi altyapıya daha çok önem vermeleri gerektiğini söylüyordu. Arvydas'ın 1997'de kulübe katılması da bu vasıtayla gerçekleşti. Kleipada-Universty takımında altyapılarda harikalar yaratırken bir anda kendini Neptunas da buldu.O dönem için bu transferden cok da memnun olmadığını basketbolu bıraktıktan sonra şu cümlelerle ifade ediyordu; ''Litvanya'da her basketbolcunun hayali Rytas veya Zalgris'dir.Benim yeteneklerime o dönem sadece Neptunas'ın inanması büyük bir hayal kırıklığıydı..''

1997-1999 yılları arasında 3 sezon oynadığı Neptunas'da 14.7 sayı 4.4 asist ortalamaları yakalamıştı üstelik tüm bunları %53 hücum yüzdesiyle gerçekleştiriyordu!!.19 yaşında elde ettiği tüm bu görkemli istatistiklere rağmen belki de tüm kariyerinin özeti olacak şekilde Litvanya basketbolunda hep Saras ve Siskauskas'ın gölgesi altındaydı. 1999 da hayallerinin takımı Rytas'a giderken çok da mutlu değildi. O patron olmak istiyordu ama gittiği yerin patronu maalesef Siskauskas'dı. İçindeki bu liderlik hırsıyla giydiği Rytas formasıyla 4 yıda 143 maça çıkıp %58 ile 20.1 sayı ortalaması tuttururken onun adı artık Kalashnikov'du.2 002 ve 2003 de Litvanya Ligi MVP'si seçildikten sonra tüm Avrupa'da spotlar onun için yanıyordu...

2003 de İsveç'te yapılan Avrupa Şampiyonasında Finalde İspanya'yı 93-84 yenip altın madalyaya ulaşan Litvanya milli takımının en skorer ismi olmasına rağmen MVP yine Saras'dı. Yıllarca milli takımda ter döken bu iki ismin asla dillendirilmese de aralarındaki nefret tohumlarını ve rekabeti bir kat daha arttıran bir turnuva olmuştu ve bu savaşı kaybeden yine Arvydas'dı. Yine de bu turnuva Avrupa'nın kapılarını ona sonuna kadar açmıştı ve o yaz Tau Ceramica'ya transfer oldu. İlk yıl Copa Del Rey'i kazandırdı takımına. 2.yıl ise onun adına rüya gibiydi. Hem İspanya Liginde hem Euroleague'de finaldeydiler ve o artık kazanan tarafta olmak istiyordu. Ama yine istediği olmadı. İspanya Ligi'ni finalde Real'e, Euroleague'i ise Saras'ın harikalar yaratıp MVP seçildiği F4'de Maccabi'ye kaptırdılar. Harika kariyeri gölgede kalmaya devam ediyordu ve Arvydas kızgındı.



2005 yazında belki de hayatının en yanlış kararını verip NBA'e gitti. Hornets forması giydiği sezonun özeti 19 maç sadece 135 dakika attığı 44 sayıydı. İnanılmaz öfkeli ve hayal kırıklığı içerisindeydi. Sezon sonu Avrupa'ya dönmeye karar verdiğini şu agresif röportajla açıklıyordu: ''Bu yılı tamamen unutmak istiyorum. Malesef benim adıma herşey yanlış gitti. Çok kötü bir koçla ve berbat bir kulüple çalışmak zorunda kaldım. Gelecek sezon Hornets'e dönmeyeceğim çünkü NBA eğlenceli bir yer değil, kulüp ve takım arkadaşlarınızda size karşı asla dürüst davranmıyor''.

2006'da tekrar Avrupa'ya döndü.Olympiakos da Euroleague şampiyonluğu için adeta para sacan Angelopoulos biraderlerden 4 yıl için 9m euro'luk bi kontrat almıştı.Hala kanıtlayacağı şeyler olduğunu düşünüyordu ve ilk kez bir takımın esas oğlanıydı. Olympiakos formasını sadece 7 kez giymişken aşil tendonundan sakatlandı. Sezon onun için başlamadan sona eriyordu .Kariyerinin elinden kayıp gittiğini düşünüyordu. Ama içindeki kazanma hırsıyla ertesi sezon parkelere geri döndü.Euroleague de çeyrek finale kadar fırtınalar estirdi. 21.8 sayı ortalaması yakalamış ve %54 ile 3lük atıyordu.Çeyrek finalde rakipleri Messina'nın CSKA'sıydı. Ama onu esas ilgilendiren ne CSKA ne Messina'ydı onun rakibi Siskauskas'dı ve bu kez patronun kim oldugunu gösterecekti. Ne yazık ki kaybetmek bu adamın adeta kaderiydi ve sonuç yine değişmedi. Son zamanlarda Teodosic'in uzerine yapışan looser terimini belki de Avrupa'da en çok hak eden adam oydu.Ertesi sezonun hazırlık kampında bir kez daha aşil belası başına geldi ve kontratı feshedildi.Artık yolun sonuna gelmişti.Bu eşsiz yetenek henüz 30 yaşındayken kariyerini sonlandırmak zorunda kalıyordu...

Bu gözlerin izlediği Avrupa'nın en eşsiz şutörü ,sakatlıkların ve diğer esas oğlanların gölgesinde kalan bir kariyer
KALASHNİKOV ARVYDAS MACIJAUSKAS..
« Son Düzenleme: 01 Ocak 2014, 21:45:05 Gönderen: Cem Ağrak »

istanbul1986

  • Ziyaretçi
Ynt: Avrupa & Dünya Basketbolu İle İlgili Köşe Yazıları
« Yanıtla #2 : 19 Mart 2014, 19:26:13 »

№ 5

Rus sporcu Berejnoy: Türkiye’nin yarısı Fenerbahçeli
19 Mart 2014, 18:03
1990’lı yıllarda Türkiye’de çeşitli takımlarda basket oynayan Rus sporcu Viktor Berejnoy, Türkiye’nin yarısının Fenerbahçeli olduğunu iddia etti.

Rus basınına Türkiye ile ilgili anılarını paylaşan Berejnoy, Türk basketbol sporunun çok geliştiğini ifade etti. Futbol ile ilgili konuları da değerlendiren Rus sporcu, "Türkiye’de sıradan maçlarda salonlar genelde yüzde 70 dolu. Bunun nedeni şu: Türkiye, 4 futbol takımı 'kampına' bölünmüş, yarısı Fenerbahçeli, gerisi Galatasaray, Beşiktaş ve az bir kısmı da Trabzonsporlu. Geriye kalan diğer takımları çok az bir kitle tutuyor." tespitinde bulundu.

"Türkler takımlarına sahip çıkıyor"

Türklerin takımlarına sahip çıkmasını öven Berejnoy, "En faal taraftar takım üyelik parasını yatırıyor, her türlü toplantıyı kaçırmıyor. Bu onların hayatının bir parçası gibi. Farketmez, futbol, basketbol veya voleybol takımı olsun. Kendi takımlarının maçlarına mutlaka gelirler." dedi.

Türkiye’de kaldığı yıllarda ailece genelde zorluklarla karşılaşmadıklarını anlatan Rus sporcu, maaşlarının zamanında ödendiğini de kaydetti. Kayseri basketbol takımı sırasında yaşananları halen unutamadığını anlatan Berejnoy, "Maçın ardından takımın sahibi elinde tabancayla sahaya girerek hakemlerin peşince koşmaya başladı. Ateş etmiyor, sadece onları kovarak korkutuyordu. Antrenörümüz hemen bizi soyunma odasına aldı." şeklinde konuştu. Ankara Koleji, Tofaş, Türk Telekom basketbol takımlarında oynayan Rus sporcuya Türk vatandaşlığı da verilmişti.

Fuad Seferov, Moskova, Cihan
haberrus.com




http://www.sports.ru/tribuna/blogs/samararegionbasket/586974.html



Doğ.Tarihi:   20.02.1961
Uyruk:   Rusya

TBL Kariyeri
1996-1997 TED Kolejliler
1994-1995 PTT
1993-1994 PTT
1992-1993 Kolejliler
1991-1992 Kolejliler


Çevrimdışı Andrew Goudelock

  • Üye
  • Yaş: 29
  • Yer: İzmir
  • İleti: 2543
  • Cinsiyet: Bay
  • Andrew Goudelock
Avrupa'ya Damga Vurmuş Amerikalılar
« Yanıtla #3 : 09 Mayıs 2014, 18:23:19 »
Avrupa'ya Damga Vurmuş Amerikalılar

Avrupa basketbolu tarihi boyunca bir çok Amerikalı oyuncu Avrupa basketboluna damgasını vurdu..

Ülkemizde ve Avrupa basketbolunda oldukça etki yaratan Amerikalı oyuncular, yakaladıkları başarıların yanında bir noktadan sonra takımları için simge olmaya başladı.

HoopsHype'nın hazırladığı Avrupa'ya damgasını vurmuş en iyi 25 Amerikalı oyuncu listesini de bizde sizin için derledik.

İşte Avrupa'ya damgasını vurmuş en iyi 25 Amerikalı Basketbolcu;

1- Bob McAdoo (1986-1993 PF+C)

NBA'de MVP ödülünü kazanan ve 5 kere All-Star olan Bob McAdoo 80'lerin sonunda Avrupa'ya damgasını vurdu.

Bir NBA süper starı olarak Avrupa'ya gelen McAdoo, Milano ile 2 kere Avrupa şampiyonu oldu. 1988'te Final Four'da MVP olan McAdoo, 7 sene oynadığı İtalya'da 27.3 sayı-9.0 ribaunt-1.4 asist ortalama tutturdu.

2- Anthony Parker (2000-2006 SF)

Son dönemin en büyük oyuncularından birisi de Anthony Parker'di. Yıldız oyuncu 2000'lerin başında geldiği Maccabi ile Avrupa'ya resmen damgasını vurdu..

Avrupa'da 3 kere Euroleague, 1 kerede Suproleague şampiyonluğu yaşayan Parker, Euroleague'de 2 kere normal sezon (2005-06), 1 kere de Final Four MVP'si (2004) oldu. Yıldız oyuncu, Euroleague'de ise 16.9 sayı-5.4 ribaunt-3.0 asist-1.6 top çalma ortalama tutturdu.

3- JR Holden (1999-2011 PG)

Aslında Holden resmi olarak Amerikalı değil Rusya vatandaşı.. Avrupa'ya Letonya ile giriş yapan Holden CSKA Moskova'da ise efsane oldu.

9 sezon boyunca CSKA Moskova forması giyen Holden 2 kere Euroleague şampiyonu olurken, Rusya takımıyla 1 kere de Avrupa Şampiyonu oldu. Holden, LMT ile Letonya'da, Telindus Oostende ile Belçika'da, AEK ile Yunanistan'da ve CSKA Moskova ile Rusya'da lig şampiyonu oldu. Yıldız guard, Euroleague'de ise 11.7 sayı-2.1 ribaunt-2.9 asist ortalama tutturdu.

4- Nikos Galis (1979-1994 PG)

Yunanistan basketbolunun en önemli skoreri olan Galis ise NCAA'den yetişme bir oyuncu.. NBA'de draft olmasına rağmen sadece Avrupa'da oynayan Galis'ın Avrupa kariyeri Aris ile başlarken, Panathinaikos ile efsane oldu.

İnanılmaz bir skorer olan Galis, 4 kere Avrupa Şampiyonasının en skorer oyuncusu olurken, Galis 1986 Dünya Şampiyonasınında en skorer oyuncusu oldu. Galis bunun dışında 8 kere Euroleague'de, 11 kere de Yunanistan Ligin de en skorer oyuncu oldu. Galis, 1987'de Avrupa Şampiyonasının MVP'si olurken, 2 kere Avrupa'nın en iyi oyuncusu, 5 kere de Yunanisan Liginin MVP'si oldu. 8 kere Yunanistan'da şampiyonluk yaşayan Galis, Yunanistan tarihinin en skorer oyuncusu olurken, 15 sezon da 33.4 sayı ortalamasıyla oynadı.

5- Marcus Brown (1998-2011 SG)

Ülkemizde Efes forması giyen Marcus Brown ise Euroleague'ın gördüğü en büyük skorerlerinden biri..

Avrupa'da Fransa,İspanya, Rusya, Litvanya, İsrail ve İtalya liglerinde mücadele eden Brown, 2000'de Fransa liginde, 2002'de ise Türkiye Liginde MVP seçildi. 12 kere liglerde şampiyonluk yaşayan Brown, Euroleague'de ise 15.7-2.5 ribaunt-2.6 asist ortalama tutturdu.

6- Tyus Edney (1999-2010 PG)

NBA'de iki sezon yer aldıktan sonra Avrupa'ya Kaunas ile adım atan Edney'de skorer yönüyle dikkat çekti.

1999'da Benetton'ı Euroleague'de şampiyonluğa taşıyan ve Final Four'da MVP olan Edney, arkasından daha çok İtalya da olmak üzere bir çok takımda forma giydi. Euroleague'de 4 sezon oynayan Edney, 15.6 sayı-4.3 asist-2.9 ribaunt ortalama tutturdu.

7- Joe Arlauckas (1988-2000 PF)

Avrupa'ya Caserta ile giriş yapan Joe Arlauckas özellikle Madrid ile Avrupa'ya damga vurdu.

1995'de Madrid'te Euroleague şampiyonluğunu kazanan Joe Arlauckas, 1996'ta ise Euroleague'ın en skorer oyuncusu oldu. Litvanya asıllı oyuncu 10 sezon forma giydiği İspanya'da 20.7 sayı-7.2 ribaunt-1.6 asist ortalama tutturdu.

8- Dominique Wilkins (1995-1998  SF)

Dominique Wilkins, McAdoo ile beraber Avrupa'nın gördüğü en önemli oyunculardan birisiydi. NBA'nın süper starlarından biri olan efsane oyuncu. 1995'te kariyerinin sonunda Panathinaikos ile Yunanistan'da oynadı.

Pana'yı o sezon Euroleague şampiyonu yapan Wilkins, aynı zamanda Final Four'un MVP'si Oldu. Efsane oyuncu, 2 sezon oynadığı Avrupa'da 18.8 sayı-7.1 ribaunt ortalama tutturdu.

9- Mike Batiste (2000- ?  PF+C)

Avrupa'ya Belçika'da Charlerio formasıyla adım atan Batiste, Panathiniakos ile efsane oldu.

Ülkemizde Fenerbahçe forması da giyen Batista, Pana ile 3 kere Euroleague şampiyonu olurken, 8 kere de Yunanistan'da Lig şampiyonu oldu. 11 sezon Euroleague'de forma giyen Batiste, 11.4 sayı-5.1 ribaunt ortalama tutturdu.

10- Trajan Langdon (2002-2011 SG)

Avrupa'ya Benetton formasıyla adım atan ve ülkemizde Efes forması giyen Langdon, ise CSKA ile efsane oldu.

CSKA ile 2 kere Euroleague Şampiyonu olan Langdon, 2. şampiyonlukta da Final Four'un MVP'si oldu. Euroleague'de 7 sezon forma giyen Langdon, 13.3 sayı-3.1 ribaunt-1.4 top çalmayla oynadı.

11- Bo McCaleb (2008-? PG)

Şuanda Fenerbahçe Ülker forması giyen Bo McCaleb, Avrupa'ya Mersin BŞB formasıyla adım attı. Arkasından Partizan ve Siena forması giyen McCalebb şuanda bir çok kişinin gözünde Avrupa'da aktif olarak oynayan en iyi Amerikalı oyuncu konumunda..

2 kere İtalya Ligi, 1 kere de Sırbıstan Liginde MVP olan Bo, 2012'de de Euroleague'ın en skorer oyuncu oldu. Bo Euroleague 13.7 sayı-2.5 ribaunt-2.7 asist-1.8 top çalmayla oynadı.

12- Alphonso Ford (1995-2004 SG)

Adına Euroleague'de en skorer oyuncu ödülüne verilen Alphonso Ford'ta Avrupa'nın gördüğü en büyük skorerlerden..

Avrupa'ya İspanya ile adım atan Ford, bir çok takımda forma giydikten sonra Olympiakos ve Siena'da coştu. 2 kere Euroleague'ın en skoreri olan Fordi 1 kere de Yunanistan Liginin MVP'si oldu. Yıldız skorer, Euroleague'de 2 sezonda 25.2 sayı-4.5 ribaunt-3.0 asist ortalama tutturdu.

13- Bob Morse (1972-1986 PF)

14 yıl boyunca İtalya'da forma giyen Bob Morse, Varese formasıyla efsane oldu.

Varese ile 3 kere Avrupa Şampiyonu olan Morse, İtalya Ligi'nde 26.5 sayı-7.8 ribaunt ortalama tutturdu.

14- Walter Szczerbiak (1974-1980 SF)

Wally Szczerbiak'ın babası Walter Szczerbiak'da bir Avrupa efsanesiydi.

Real Madrid ile 3 kere Avrupa şampiyonu olan Walter Szczerbiak, 4 kere de Ligi kazandı.

15- Audie Norris (1985-1994 C)

Avrupa'ya Benetton ile adım atan oyunculardan biri olan Audie Norris, Barcelona ile hafızalara kazındı.

Barcelona ile 3 kere İspanya Şampiyonu olan Audie Norris, 14.2 sayı-7.6 ribaunt-1.3 asist ortalama tutturdu.

16- Kevin Magee (1982-1994 PF)

Avrupa'da bir çok takımda oynayan Kevin Magee, Maccabi ile ise efsane oldu.

5 kere İsrail Şampiyonluğu yaşayan Kevin Magee, 25.7 sayı ortalamayla oynadı.

17- Pete Mickeal (2004-2014 SF)

Barcelona formasıyla tanıdığımız Pete Mickeal ise kısa sürede damga vurdu.

Barcelona'yla 2010'da Euroleague şampiyonu olan Pete Mickeal, 3 kere de lig şampiyonu olurken, 2013'te MVP seçildi. Yıldız oyuncu, Euroleague'de 10.2 sayı-4.8 ribaunt ortalama tutturdu.

18- Clifford Luyk (1962-1978)

Amerika asıllı İspanyol Luyk ise Real Madrid'ın efsanesi..

Madrid ile 6 kere Euroleague Şampiyonu olan Luyk, 14 kere de lig şampiyonu oldu. Luyk aynı takımda 6 kere Euroleague şampiyonluğu kazanan tek oyuncu..

19-  Wayne Brabender (1968-1980)

Madrid ile efsane olan bir başka oyuncu da Wayne Brabender..

Madrid ile 4 kere Avrupa Şampiyonu olan Brabender, 13 kere de lig şampiyonu oldu.

20- Mike D'Antoni (1977-1990 PG)

Şimdilerde NBA'deki koçluk kariyeriyle tanıdığımız Mike  D'Antoni bir zamanlar Avrupa'nın önemli oyuncularındandı.

13 sezon Milano forması giyen Antoni, 2 kere Euroleague şampiyonluğu, 5 kere de lig şampiyonluğu zaferini tattı. Antoni, 12.3 sayı-2.5 asist ortalama tutturdu.

21- Elmer Bennett (1997-2008 PG)

NBA'de bir çok takımda forma giyen Bennett, Tau Cerimaca ile geldiği İspanya'dan bir daha ayrılmadı.

11 sezon İspanyol takımlarında forma giyen Bennett, 2 kere İspanya Ligi şampiyonluğunu kazanırken, 2004'te Eurocup şampiyonluğunu da yaşadı. Bennett, Euroleague'de 11.8 sayı-5.0 asist ortalama tutturdu.

22- David Rivers (1993-2001 PG)

Ülkemizde 2 sezon Tofaş forması giyen Rivers, Avrupa'da bir çok başarı yaşadı.

1997'te Bologna ile Euroleague şampiyonluğu zaferini yaşayan Rivers, Final Four'un MVP'si de oldu. Rivers, Tofaş ile 2 kere de lig şampiyonu oldu.

23- Darryl Middleton (1988-2013 PF)

Kariyerine Çukurova Sanayi'de başlayan Darryl Middleton, 25 yıl boyunca Avrupa'da bir çok takımda forma giydi.

2002'te Panathinaikos ile Euroleague şampiyonu olan Middleton, 2007'de ise Madrid ile Eurocup şampiyonu oldu. 4 kere Yunanistan Ligi şampiyonluğu yaşayan Middleton ayrıca 2 kere de İspanya'da şampiyonluk yaşadı.

24- Michael Young (1987-1996 SF)

1993'te Fransız takımıyla Euroleague şampiyonu olan Michael Young, 2 kere de Fransa da şampiyon oldu.

4 sezon İtalya'da forma giyen Young, 27.4 sayı-5.8 ribaunt ortalama tutturdu.

25- Corny Thompson (1984-1996 PF)

12 yıl boyunca Avrupa'da forma giyen Thompson listede son sırada yer aldı.

1994'te Euroleague şampiyonluğu yaşayan Thompson, 1985'te de Koraç Kupası zaferini yaşadı. Yıldız oyuncu 6 sezon oynadığı italyan Liginde 22.3 sayı-9.7 ribaunt ortalama tutturdu.


Liste: HoopsHype
Düzenleyen: DerinNba
« Son Düzenleme: 09 Mayıs 2014, 18:27:40 Gönderen: Carter-Williams »
Ve, Madrid’e ulaşırlarsa… Benchlerinde Avrupa’da hiçbir takımda olmayan bir avantaja sahip olacaklar.

Çevrimdışı kuga

  • Üye
  • Yaş: 33
  • Yer: İstanbul
  • İleti: 696
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Avrupa'ya Damga Vurmuş Amerikalılar
« Yanıtla #4 : 09 Mayıs 2014, 18:48:29 »
Keşke listeye Terrell Mcintyre ve booysy thornton girebilseymiş..
Ne sevmek ne sevilmek,
ne de ağlayıp gülmek,
Senin hasretin bize ölüm demek!

Şereftir seni sevmek,
sana kanaryam demek,
bu sevdamız sonsuza dek sürecek!

Cem Ağrak

  • Ziyaretçi
Ynt: Avrupa'ya Damga Vurmuş Amerikalılar
« Yanıtla #5 : 09 Mayıs 2014, 19:40:46 »
Middelton obradovic ile.badalonda da oynarken Euroleague kazanmıştı (o zamanki adi ilr neydi :) )

Eline sağlık utkan

Çevrimdışı Kemal Yılmaz

  • Üye
  • Yaş: 30
  • Yer: Ankara
  • İleti: 18
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Avrupa'ya Damga Vurmuş Amerikalılar
« Yanıtla #6 : 10 Mayıs 2014, 16:51:21 »
Galis 13 sene Aris'de oynamış.Arisle efsane oldu daha çok.PAO kariyeri daha az. :)

Bildiğim kadarıyla Benetton'un,Euroleague şampiyonluğu yok. Anthony Parker'in da EL şampiyonluğunun daha az olması lazım.
Rivers'da, Oly ile EL şampiyonu oldu.
« Son Düzenleme: 10 Mayıs 2014, 16:59:36 Gönderen: Kemal Yılmaz »

Çevrimdışı kuga

  • Üye
  • Yaş: 33
  • Yer: İstanbul
  • İleti: 696
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Avrupa'ya Damga Vurmuş Amerikalılar
« Yanıtla #7 : 10 Mayıs 2014, 17:05:27 »
3 kere kazandı Anthony Parker. birisinde (Efes Final Four daydı.Asvel'i elemişlerdi) finalde Panayı geçti Maccabi. 2001 olabilir. diğerlerinde de tau ve  s.bologna finalleri..
« Son Düzenleme: 10 Mayıs 2014, 17:06:31 Gönderen: kuga »
Ne sevmek ne sevilmek,
ne de ağlayıp gülmek,
Senin hasretin bize ölüm demek!

Şereftir seni sevmek,
sana kanaryam demek,
bu sevdamız sonsuza dek sürecek!

Çevrimdışı kalamarina

  • Üye
  • Yaş: 30
  • Yer: Uşak/Maslak
  • İleti: 336
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Avrupa'ya Damga Vurmuş Amerikalılar
« Yanıtla #8 : 10 Mayıs 2014, 17:17:14 »
Çok istatistik yapmazdı ama listede Terrence Morris'te olsa olurmuş.Acayip faydalı bir oyuncuydu.4 sene El'de oynadı 1 şampiyonluk 2 finali var

Çevrimdışı Andrew Goudelock

  • Üye
  • Yaş: 29
  • Yer: İzmir
  • İleti: 2543
  • Cinsiyet: Bay
  • Andrew Goudelock
Avrupa'nın Hayal Kırıklıkları
« Yanıtla #9 : 14 Mayıs 2014, 22:44:18 »
Avrupa'nın Hayal Kırıklıkları

Avrupa'da bu sezon bir çok yıldız oyuncu hayal kırıklığı yaşattı.

Bu hayal kırıklığı yaşatan oyuncuların bazıları bu sezon takımlarına transfer olurken, bazıları ise daha önceki performansları rağmen bu sezon ki düşüşleriyle hayal kırıklığı yarattı.

Avrupa'nın önemli basketbol sitelerinden Eurohoops bugün yaptığı bir analizde bu oyuncuları sıralarken, liste de bir çok tanıdığımız oyuncu yer aldı..

Eurohoops'da Anadolu Efes'ın Türk yıldızı Semih Erden ve Zoran Planinic yer alırken, Fenerbahçe Ülker'den de Luka Zoric ve Linas Kleiza yer aldı.

İşte Eurohoops'un hazırladığı liste;

- Semih Erden (Anadolu Efes)
- Linas Kleiza (Fenerbahçe Ülker)
- Jeremy Pargo (CSKA Moskova)
- Mirza Begic (Olympiakos)
- Zoran Planinic (Anadolu Efes)
- Maciej Lampe (Barcelona)
- Nenad Krstic (CSKA Moskova)
- Marcus Williams (Lokomotif Kuban)
- Roko Ukic (Panathinaikos) 



DerinNba
« Son Düzenleme: 14 Mayıs 2014, 22:45:58 Gönderen: Carter-Williams »
Ve, Madrid’e ulaşırlarsa… Benchlerinde Avrupa’da hiçbir takımda olmayan bir avantaja sahip olacaklar.

Çevrimdışı akarship

  • Üye
  • Yaş: 57
  • Yer: Mersin-İskenderun
  • İleti: 2165
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Avrupa'nın Hayal Kırıklıkları
« Yanıtla #10 : 14 Mayıs 2014, 22:46:16 »
Avrupa'nın Hayal Kırıklıkları

Avrupa'da bu sezon bir çok yıldız oyuncu hayal kırıklığı yaşattı.

Bu hayal kırıklığı yaşatan oyuncuların bazıları bu sezon takımlarına transfer olurken, bazıları ise daha önceki performansları rağmen bu sezon ki düşüşleriyle hayal kırıklığı yarattı.

Avrupa'nın önemli basketbol sitelerinden Eurohoops bugün yaptığı bir analizde bu oyuncuları sıralarken, liste de bir çok tanıdığımız oyuncu yer aldı..

Eurohoops'da Anadolu Efes'ın Türk yıldızı Semih Erden ve Zoran Planinic yer alırken, Fenerbahçe Ülker'den de Luka Zoric ve Linas Kleiza'dan yer aldı.

İşte Eurohoops'un hazırladığı liste;

- Semih Erden (Anadolu Efes)
- Linas Kleiza (Fenerbahçe Ülker)
- Jeremy Pargo (CSKA Moskova)
- Mirza Begic (Olympiakos)
- Zoran Planinic (Anadolu Efes)
- Maciej Lampe (Barcelona)
- Nenad Krstic (CSKA Moskova)
- Marcus Williams (Lokomotif Kuban)
- Roko Ukic (Panathinaikos) 



DerinNba

Pargoyu bırakmaz değilmi CSKA

Çevrimdışı Erdenay Güler

  • Yönetici
  • Üye
  • Yaş: 31
  • Yer: İstanbul
  • İleti: 477
    • ErdenayGuler
Ynt: Avrupa'nın Hayal Kırıklıkları
« Yanıtla #11 : 16 Mayıs 2014, 17:04:36 »
Avrupa'nın Hayal Kırıklıkları

Avrupa'da bu sezon bir çok yıldız oyuncu hayal kırıklığı yaşattı.

Bu hayal kırıklığı yaşatan oyuncuların bazıları bu sezon takımlarına transfer olurken, bazıları ise daha önceki performansları rağmen bu sezon ki düşüşleriyle hayal kırıklığı yarattı.

Avrupa'nın önemli basketbol sitelerinden Eurohoops bugün yaptığı bir analizde bu oyuncuları sıralarken, liste de bir çok tanıdığımız oyuncu yer aldı..

Eurohoops'da Anadolu Efes'ın Türk yıldızı Semih Erden ve Zoran Planinic yer alırken, Fenerbahçe Ülker'den de Luka Zoric ve Linas Kleiza yer aldı.

İşte Eurohoops'un hazırladığı liste;

- Semih Erden (Anadolu Efes)
- Linas Kleiza (Fenerbahçe Ülker)
- Jeremy Pargo (CSKA Moskova)
- Mirza Begic (Olympiakos)
- Zoran Planinic (Anadolu Efes)
- Maciej Lampe (Barcelona)
- Nenad Krstic (CSKA Moskova)
- Marcus Williams (Lokomotif Kuban)
- Roko Ukic (Panathinaikos) 



DerinNba

Adamın varlığı bir hayalkırıklığı zaten.

Çevrimdışı akarship

  • Üye
  • Yaş: 57
  • Yer: Mersin-İskenderun
  • İleti: 2165
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Avrupa'nın Hayal Kırıklıkları
« Yanıtla #12 : 16 Mayıs 2014, 17:08:54 »
Adamın varlığı bir hayalkırıklığı zaten.

onun için mi büyük yazdın adını :)

fbkolik

  • Ziyaretçi
Ynt: Avrupa'nın Hayal Kırıklıkları
« Yanıtla #13 : 17 Mayıs 2014, 01:01:27 »
Roko Ukic'in iyi oynaması benim için hayal kırıklığıdır zaten,o yüzden sorun yok :) Yalnız dikkat ediyor musunuz listedeki oyun kurucuların hepsi asist özelliği olmayan,doğru düzgün şutu olmayan oyuncular.Özellikle Jeremy Pargo'nun oyun kuruculuğunda izlediğim Cska işkence gibi takımdı,bir tane net pozisyon bulamıyorlardı.


Benim bildiğim Cska Pargo'yu direk şutlar.Bize uzak Allah'a da yakın olsun Pargo,aman öyle bir hataya düşmeyelim ki zaten Obradovic Pargo gibi adamları asla istemez,o açıdan rahatım.

Cem Ağrak

  • Ziyaretçi
Ynt: Avrupa & Dünya Basketbolu İle İlgili Köşe Yazıları
« Yanıtla #14 : 06 Haziran 2014, 16:24:15 »
dr tyler dan kendisi gibi bir mıuhteşem yazı daha...

http://basketseven.blogspot.com.tr/2014/06/profesor.html

Profesör
17 Nisan 2000...Gazetecilerden tiksinme boyutunda uzak dururdu.Yıllarca hiç röportaj vermemişti kuzeninin sahip olduğu gazeteye bile.Ama o akşam Sports gazetesinden Zvonimir Matunovic'i kabul etmişti ve konuşmaya şöyle başlıyordu..''Yarınki gazetene ne yazacağın umrumda bile değil.10 veya 15 günüm kaldı belki o kadar bile yoktur kim bilebilirki.Konuşmaya başlamadan önce senden tek bir isteğim var, sana ne anlatırsam anlatayım hakkımda ne duymak istiyorlarsa onu yaz.Efsane,sihirli el yada profesor onlar bunu duymak istiyor ben bunlara inanmasamda.''



28 Ekim 1924 de şimdi Bosna-Hersek topraklarında bulunan Brcko da dünyaya geldi.Babası şehrin en zengin adamıydı ve sahip oldu tek çocuktu.''Babamın bir oteli ve sayısını bilmediğim kadar çok evi vardı.Güzel günler yaşadınmı diye sorarsanız kesinlikle evet derim ama mutlumuydum onu hiçbir zaman bilemeyeceğim''.16 yaşına geldiğinde basketbol ile tanıştı.Bır süre sonra hayatının nerdeyse tamamını basketbol ile dolduruyordu ve babası bu durumdan pek de memnun sayılmazdı.Onun aile işlerine ilgi gostermesini istedikçe o basketbola daha çok ilgi duyuyordu.Babası onu bu tutkudan alıkoymak için 1942 de askeri okula kaydettirdi.2.Dunya Savaşı sonrası ise yine babasının zoruyla Belgrad Universitesi Hukuk fakultesinin yolunu tutuyordu.

1945 yılı kendisi için ve belki de Yugoslav basketbolu için dönüm noktasıydı.Okuldan arkadaslarıyla basketbol oynarken o zamankı Partizan başkanı Ratko Crva onu izler ve hayran kalır.Kendisine Partizan da oynayıp oynayamayacagını sorar.''Benim için zor bir karardı. Basketbol hayalimdi ama üniversitede kariyer yapma fırsatımda vardı ve babamın istediği tek şey malesef buydu''.Tahmin edeceginiz uzere teklifi kabul eder,1950'ye kadar Partizan da oynar ve bu sure zarfında 2 Lig şampiyonluğu kazanır.Parlak bir kariyer başlangıcı olsada ilerde kazanacaklarının yanında hiçbirşeydir bu şampiyonluklar...

Baketbolu bıraktıktan sonra 1951-1965 yılları arasında Yugoslavya milli takımını çalıstırdı.1961 ve 1965 Avrupa şampiyonalarında ve 1963 Dunya Basketbol şampiyonasında gümüş madalya kazandırdı.Kazandırdığı madalyaların yanında dünyada yıllarca konuşulacak Yugoslav ekolünün temellerini atıyordu.Eşssiz bir basketbol zekası vardı ve oynattığı oyun o zamana kadar denenmemişlerden ibaretti.1965 de görevini bıraktığında eşssiz bir kariyere ve Belgrad Universitesinde profesorluk unvanına sahipti.1970 de İtalya'nın yolunu tuttu ve çaliştirdiği Varese'ye 3 italya 3 Avrupa şampiyonluğu kazandırdı. 1977 de tekrar döndüğü milli takıma bir dunya ve bir avrupa şampiyonluğu daha kazandırıyordu.Koçluğu bıraktığı 1985 senesine kadar kazanmadığı hiçbirşey kalmamıştı.O yugoslav basketbolunun tanrısıydı artık.Profesor unvanının ve lakabının hakkını veriyordu..

Şuan Avrupa basketbolunda efsane olarak görülen çoğu isim için babadan öte bir insandan bahsediyorum.1991 de Obradovic bir yayaya çarpıp ölümüne neden olduktan sonra gözaltındayken avukatından once gormek istediği ve o içeriye girmeden tek kelime etmediği efsaneden bahsediyorum.Yine 1992 de Zeljko Partizan ile ilk Avrupa şampiyonluğunu kazandığında maç sonrası onun hakkında sağlık sorunları nedenıyle burada olmasada kalbinin benle oldugunu biliyorum açıklamasını yaptiği kişiden.Bozidar Maljkovic yıllar once verdiği bir ropartajında;''Bugun bir Yugoslav ekolu ve kazanılan başarılar varsa bunun tek nedeni odur.Herkes iyi bir koç olduğumu düşünüyor bense iyi bir öğrenci oldugumu düşünüyorum çünkü yıllarca ondan ne öğrendiysem sadece onları yapıyorum''dediği kişiden.1985 Partizan takımın başına geçirmek için Durovic'in kapısında yatarken Başkan Corkovic'e Vujosevic'in adını soyleyen kişiden.Vujosevic Partizan ile ilk antremanına çıkmadan önce onu yanına çağırıp iyi bir koç olmaktansa öğretici bir koç ol çünkü bu takımın geleneklerinde bu var diyen bir efsaneden.Yugoslavya ile kazandığı Avrupa şampiyonluğu sonrası tribunleri coşkuyla savaş alanına benzeten bir gazeteciye soğukkanlılıkla '2. dünya savaşına katıldım emin ol kimse bir savaşı izlemek için para ödemiyor dostum' diyen adamdan bahsediyorum.Üniversitede maddi sıkıntı çeken öğrenciler için Partizan oyuncularından zorla bağış toplayan bir adamdan.Yaptığı yardımı yetersiz buluduğu Kresimir Cosic'in ertesi hafta son model bir araba alması nedenıyle takımdan kovan bir adamdan.Antrenorluk kariyerinde kazandıklarının çoğunu profesör olarak çalıştığı Belgrad Üniversitesine yapılacak yeni hukuk fakültesi ve kütüphane için bağışlayan bir adamdan..Aleksandar Nikolic'den bahsediyorum profesörden...