Böyle takımlardan hep korkmuşumdur. Zira sıralamadaki yerleri nedeniyle o takımlara karşı alınacak her yenilgi moral bozcu olur. Çok şükür korktuğum başıma gelmedi ama burada Asvel'in eksiklerini de unutmamak lazım. Nando, Joffrey ve Cabarrot olsa daha farklı olabilirdi.
Galibiyetin mimarları başta Calathes, Wilbekin, Motley ve Amine oldu. Guduriç yine çizgisini korurken Dorsey tam bir fiyaskoydu. Ne yapmaya çalıştığını sanırım kimse anlamamıştır. Nasıl olacak bilmiyorum ama Sarunas'ın acilen Dorsey'in rolü konusunda bir dokunuş yapması gerekiyor. Bir var 5 yok maçlarla oynayacaksa işimiz var.
Bir diğer karın ağrımız da uzunlarımız Papagiannis ve Sertaç. 1.84'lük Paris Lee bile kaç defa çekinmeden üzerlerine atak etti. Kaba bir tabirle pota altına iki tane somun ekmek koysak bunlar kadar savunmada yumuşak olmaz. Hayes ve Pierre'in olmadığı yerde ribaund ve savunma kısmında ciddi sorunumuz var.
Galibiyet güzeldi ve tadını çıkarıyoruz. Fakat bu maçtan alınması gereken dersler kesinlikle ihmal edilmemeli. Şimdi önümüzde sıralamadaki yerimizi etkileyecek iki önemli maç var. İkisini de alırsak harika olur ama en azından birisini (tercihim Monaco) alsak bile kabulüm.