Başarılarına sözüm yok. Rezil takımı vezir etti. Fakat Hayes gibi bir star varken bu takımın Avrupa şampiyonu olmaması, olamaması bence ayıptır. Tamam katkı veriyor ama sezon ortası alınan 38 yaşında bir guard, çaylak bir oyun kurucu, 35 yaşında bir pivot, sakatlığı sonrası çok gerilemiş bir başka pivot, alınıp gönderilen 2.20 metre, basketbolu bırakıp aktörlüğe başlayan bir başka pivot... Filan. Transferleri de bunlar adamın.
Bazı şeyleri aşıp yeteneğe prim vermesi, olmayan ve olmayacak olanda da inat etmemesi gerekiyor bence. Sonuncu takımın ertesi sene şampiyon olduğu bir lig burası. Senelerdir inşa ola ola o inşaat bir bitmedi.
Ben seneye iyi oyuncular ve Avrupa kupası istiyorum artık. Doğru düzgün transferler yapar umarım.
Koçun iyisi de böyle oluyor belli oluyor bence. Sahada Kasparov olmaya gerek yok.
Yapı sorumlusu, şube yönetimidir. İnşa etmesi için bir adama uygun çalışma ortamı ve eline kaliteli malzeme vermesi gereken de yine şube yönetimidir.
Dikkat çekici olan şey, takımın Türkiye Kupasını 2.viteste, zorlanmadan aldığı maçın üzerinden daha 24 saat bile geçmeden, spesifik isimler üzerinden takımın koçunu eleştirme biçiminiz!
Hadi, işler yolunda gitmediğinde Fenerbahçenin başarısızlığını sindiremiyorsunuz. Bunu anlıyorum, destekliyorum ve aynı safta olduğumuzu düşünüyorum, buna karşın kupa almışken yaşadığınız bu sindirimsizlik de ne oluyor, safınız mı değişti? Niyet mi okuyalım, yoksa siz mi birşeyler söylemek istersiniz? Mesela
herhangi bir Türk takımı hiç satranç oynamadan, önüne geleni devire devire bir avrupa kupası getirse, o çok arzuladığınız avrupa şampiyonluğu hazımsızlığınızı giderir miydi?