Bu arada monaco cok kaliteli oyunculardan oluşan hem yetenek hem sporcu ahlakı olarak güzel bir takimlar.2 senedir en ufak bir terbiyesizlik yapmadilar kalpleri cok kirilmasina ragmen.
Ayrica lobi yapmak gibi bir dertleride pek yok gibi duruyor isteseler bence bunun en kralini yaparlar.
Ayrica maci tekrar tekrar izledim,harika bir hakem yonetimi vardi (baldwinin pozisyonu disinda bence o bir rezaletti).Ama tüm ortada ki kararlari bizim lehimize verdiler.Uzun yillar sonra hem sahada domine ettik hem de bence yan unsurlardada domine ettik.
Tabi ki bunca zaman inanilmaz aleyhimize yonetimler gorduk.Ama artik bu konularida bence gündeme getirmemek lazim.Sen sahada ezersen eger onlarda guclunun yaninda oluyorlar bence genel olarak bir suru tetikci diye degerlendirdigimiz hakem olmasina ragmen bizim acimizdan super bir hakem yonetimi oldu F4 de.
Ayrica murat muratanoglunu cok severim yaptigi programida hic kacirmadan izlerim.Ama onun bu hakem takintisi cok zarar vermeye basladi.Adam bu F4 icin bile hakemler dogradi bizi felan diyor.Biz aglamak yerine iyi kadrolar kurdugumuzda sonucun degismeyecegi cok asikar.
Pana'nın manyak başkanının pervasız açıklamaları ve hakaretleri işimize yaradı. Finalde Olympiakos olsa karşımızda düdüklerin şu şekilde çalınmayacağından eminim. Hakem şansımızı bu iki gelişme çok etkiledi. Örneğin devre biterken Hall'un aldığı basket faulde bence faul yok. Yine art niyeti olan zihniyet ilk çeyreğin son 1 saniyesinde Melli'ye 2 atış vermez. Öte yandan Baldwin atıldıktan sonra Monaco'nun denediği üçlük girse maçın akışı değişebilirdi.
Ağlamak tabirini doğru bulmuyorum. Sonuçta bu kulübün bence iki -ama herkesin hemfikir olduğu en az bir- euroleague şampiyonluğu gasp edildi. Normal sezonda aldığın galibiyetlerin silindi, defalarca özür mektupları gönderildi vesaire say say bitmez. Maçları bilgisayarımdan izliyorum, bilgisayarımın kaç kez kırılma tehlikesi atlattığını ben biliyorum.
Fenerbahçe forması ile euroleague'de mücadele etme hususunda turnusol kağıdı De Colo'dur. Bir CSKA'da oynarken aldığı faullere bakın, bir de bize geldikten sonra başına gelenlere. Kurbanov ayısı burnunu kırıyordu, seyirci kaldılar.
Murathanoğlu hususunda eklenmesi gereken bir nokta var: ana akım medyadan afaroz edilmesi! Yıllarca Efes maçları anlattı ve yıllarca Efes'e karşı yapılan hakem hatalarını dile getirdi. Başına hiçbir şey gelmedi. Ne zamanki Fenerbahçe'ye karşı yapılan haksızlıkları dile getirdi, aforoz edildi. Ergin'in kışkırtmaları sonunda GS maçı anlatırken sırtına yumruk yedi. Son darbe İsmail dallamasından geldi, işine son verildiğinde tebessüm eder bir halde oralardaymış. Hülasa her yerin, medyanın GS lobisi tarafından ele geçirildiği bir dönemde Murathanoğlu'na gömmek değil, sahip çıkmak gerekir. Karşında "başarıya giden yolda her şey mübahtır" düşüncesini şiar edinmiş bir camia var...