selamlar,
sevgili @tecessus kardeşimin yazdıkları bağlamında bir şeyler söylemeye çalışayım.
Öncelikle maça gittim, maça gitmemin 4 sebebi var: 1. Berk 2.Metecan 3.İzzet 4.Melih ve takımın diğer parçaları
Tecessus kardeşimi tanımıyorum ancak yazdıkları çok değerli. Zira yazdığı konular ve beklentileri bizim altyapı seviyelerindeki yetenekli oyuncularımızı A takım seviyesinde neden kaybettiğimizin kısa bir özeti.
Konuyu Berk, Metecan veya İzzet özeline de indirgeyebiliriz ama isimler geçicidir, problemler maalesef kalıcıdır.
En büyük yanlışlık -ki bu bizim kültürümüzde genel olarak vardır- her altyapıdan yukarıya sıçrayan oyuncuya yıldız namzeti muamelesi yapmaktır. Bu şuna benzer , ben bir holding grubunun şirketinde çalışmaya başladığımda bana geleceğin yönetici adayı olduğumu söylemişlerdi ama sonradan anladım ki biz 45 kişi işe alınmışız ve hepimize aynı şeyleri söylemişler. Hal böyle iken, Berk, Kenan, Metecan, İzzet veya bugün alt yaş gruplarında hiç bir oyuncunun yıldız oyuncu olma mecburiyeti yoktur. Yıldız oyuncu olmak için yetenek+çalışma+şans ve sağlık faktörlerinin tamamının bir arada olması gerekir.
Diğer bir önemli konu oyuncu gelişimi meselesidir. TEcessus öyle bir manzara çizmiş ve öyle bir referans noktası koymuş ki o noktadan baktığımızda hiçbir altyapı oyuncusuna katlanamayız. Örneğin Berk, Sergio Rodriguez gibi dripling yapmalı ve şutları Curry gibi olmalı dediğimiz zaman şunu da söylememiz gerekir: Berk bunları yapamazsa ne olur? İhtimalen tu-kaka edilir ve benzer şekilde yıllarca benchi ısıtmış olan Erbil Eroğlu gibi kalkar gider 2.ligde oynar veya benzer beklentilerle iğdiş edilen Hakan Demirel gibi 1.lig asansör ekiplerde seyyah olur.
Halbuki bizim basketbolumuzun en az ihtiyacı olan şey yıldız oyuncudur. Zira yıldız oyuncuları sistem kendisi kusar, bir oyuncu yıldız olacaksa bunu engelleyemezsiniz. Türk basketbol tarihinde yıldızz oyuncu tanım ve tarifine uyan en fazla 3 isim sayabilirim, bunlar ERman Kunter, Harun Erdenay ve İbrahim Kutluay'dır. Tüm bu isimlerden sadece İbrahim Kutluay'ın dünya basketbolunda bir ismi ve yeri vardır. Hal böyle iken, bizim altyapımızdan "yıldız" çıkmaması bir hüsran ve hezeyan değil doğaldır.
Diğer bir konu da 20 yaşından küçük olan bu oyuncuların günbe gün fiziksel değişikliklere uğradığı gerçeğidir. Kiminin halen daha boyu uzar, kimi güçlenir, erkeklik hormonları dahi vücudlarını etkiler. Hal böyle iken bu oyuncuların ilgili şut mekanikleri veya diğer fiziksel özellikleri konusunda peşin hükümlere varmak yanlıştır. Zira iki sene sonra o fiziğin ne olacağı, nasıl bir yöne sevkedeceği belli olmaz. En basitinden bu çocukların daha beterin beteri göğüs bezesini bile yaşadıklarından emin değiliz.
Peki benim düşüncem nedir? Bana göre Berk'in Curry'e Metecan'ın Bodiroga'ya evrilmesi mümkün değil ve bu beklenti hatalı. Bize zaten böyle adamlar lazım değil. Berk de Metecan da Kenan da İzzet de (sonsuz isim yazılabilir buraya) pozisyonlarını iyi oynayan ve oyunun gereklerini iyi yapan, doğru ve dürüst insanlar olsunlar. İlla Spanoulis olmaya gerek yok, Printezis de iyidir. Diamantidis gibi pas veremeyebilirsin ama Calathes gibi de olabilirsin. 10 üzerinden 9.5 olamayabilirsin ama çalışırsan 7-8 olursun ve 7-8ler her zaman değerlidir.
Onun dışında Berk'i de Metecan'ı da bugün çok beğendiğimi söylemeliyim. Sadece kaygı düzeyleri yüksek, hata yapmaktan korkuyorlar. O kaygıyı aşacaklarına inanıyorum, Berk'in maça ilk girdiği anla son periyod arasındaki özgüveni arasında dahi fark vardı. Fenerbahçe tarihinin Faruk Kulenovic'den sonra gençlere yol açan ilk hocasıdır Obradovic. Umarım bu genç kardeşlerim ciddiyetle çalışır ve koçlarını dinlerler. Ve bir de süperstar olmak, NBA oynamak gibi temelsiz heveslere düşmezler.
Selamlar,
Okan