Abi kalite olarak okay keza derdim ideolojisi de değil ama adamın aklı hep başka yerlerde hep ticaret odaklı düşüncesinin gereğine göre hareket ediyor. Yani günlük hayatında futbol ile alakalı düşüncelerin kaplandığı zamanın çok az olduğuna yemin edebilirim ama ispatlayamam.
Anladım şimdi.
Ben şöyle bakıyorum kurumsal yapılara. Tüm çalışanlar bir vizyon ve hedefler doğrultusunda kurumsal yapının ikbali için bir araya geliyorlar. Çalışanlardan birinden vazgeçmek için o kişinin hem yetersiz hem tembel olması gerekiyor. Bu ikisi aynı anda değilse başarılı kurumsal yapılar şunları yapıyorlar;
Çalışan;
Çalışkan ama yeteneksiz ise yeteneklerini geliştirmek için bir eylem planı oluşturuyorlar. Eğitimler, kurslar deneyim kazandırma vb.
Yetenekli ama tembelse/odaklanamıyorsa (bu Mesut’un durumuna uygun) daha iyi çalışması/odaklanması için gereken şartları yaratıyorlar.
Benim başarıya ulaşmış yapılarda gördüğüm şey hep bu iki yoldan birini izlemeleri. Bu yapıların iyi örneklerinden biri de Koç Holding mesela.
Mesut gibi adamdan bir şekilde yararlanmaları lazımdı. Havuz medyasının gazına hem yönetimin hem taraftarın bu konuda çok fazla geldiğini düşünüyorum ben.
Taraftara bakıyorum mesela Mesut’un ismini bile duymak istemiyor!
Başarısızlık abidesi bu yönetim. Mesut da bunun en büyük örneği bence.