bende seninle hem fikirim ben oyuncuları amerikalı avrupalı diye ayırmak istemiyorum tekrar ediyorum , iyi oyuncu kötü oyuncu vardır.
her avrupalı muazzam olacak diye bir kural olmadığı gibi her amerikalı da rahat laylay lom olmaz.
BAtiste ile Obradoviç sanırım 8 sene çalıştı ve Panatinaikos'un en önemli adamlarından birisi oldu
Messina Cska ile şampiyon olurken Langdon ve adını hatırlyamadığım diper amerikalı - Andersen çok önemli rollerdeydi.
Hatırlamazsın belki ama maccabi bir zamanlar Amerikalı 5 numaraları Hoffman ile ayrıca efsane guard/forvet ne dersen de işte Antony Parker ile avrupa şampiyonlukları kazandı.
Will Bynum ile Maccabi final 4 oynadı.
Siena da final 4 oynarken bir sürü ülkeden oyuncu vardı.Stonerook en önemli parçaydı
1999 yılında Zalgiris kupayı alırken direksiyında Tyus Edney vardı
2000 li yıllarda belki daha önce David Rİvers vardı..
Fransız Rigodue-
ırkalar konusunda neden bu kadar muhafazakarsın cidden anlamıyorum
dediğim gibi iyi oyuncu vardır kötü oyuncu vardır fark yaratan oyuncu vardır bence de öyle olmalı
oyuncunun ırkı - dini - yaşı olmaz olmamalı...
Jr Holden abi. O da Langdon da hem oyunu bilen hem de çok iyi savunma yapan, takım oyuncusu, Euroball'a uyum sağlamış Amerikalılardı. Belçika'da başlamıştı hatta kariyerine tıpkı Batiste gibi. Oyuncunun nerden geldiğinin önemi yok o yüzden. Hatta Lojeski de Belçika Ligi'nden çıkma. Nicholas hatta günümüzden örnekle Oleson da bu tarz adamlardan.
Delaney de bu tarz oyuncu işte hem iyi savunmacı, atlet, hem de takım oyunu içinde yaratıcılığını kullanabilen nadir Amerikalılardan. Teodosic lider olacak noktasında hemfikirsek onun yanına Langford gibi başka bir lider karakterli- hem de atıcıgillerden- 2 numara yerine combo gard hem de daha dengeleyici, savunma tarafı da oyunu bilme tarafı da önde olan Delaney'i tercih ederim ben. Tıpkı Diamantidis'in yanındaki Nicholas, Papaloukas'ın yanındaki Holden gibi.