değerli büyük iskenderim
sana kesinlikjle katılmıyorum.
10 senedir biz ne zaman büyük hedef koyduk ki cidden ben hatırlamıyorum .
yöenticilerin her dediğini ciddiye alacaksak işimiz var zaten .
hele şu cümlene kesin katılmıyorum
'''10 senedir koyulan büyük hedeflere rağmen rezil olmaya alışmış ve yaşanan başarısızlıkları kabullenmiş,
Sonucunda başarısızlıklara ve hatalara bahane bulmaya alışmış taraftar zihniyeti...''
misal kendimce özellikle şubenin son 3 4 seneki halini gördükçe ne kadar '' yönetimsel ve zihniyet '' anlamında hatalar yaptığımızı fark ettiğim için var gücümle sanalda bu yapının yanlış olduğunu değişmesi gerektiğini ( hangi hoca ile olacağı çok önemli değil şansımıza Obradoviç ile olacak ) söyledim durdum.
misal sen zannediyor musun Simone döneminde Bremer yerinde daha iyi bir oyuncu alsaydık başarılı olabilecektik ?
veya 2nci neven sezonunda Curtis yerine Pargo gelse başarılı mı olacaktık ?
kesinlikle sonuç değişmeyecekti
ben şundan yanayım , yıllardır görüyoruz bu iş oyuncular veya hocalar ile alakası olmayan bir durum...
'' birçok şey denedik Avrupa için olmadı hatta bu seneye kadar son 2 sene rezalet bir lig performansı gösterdik '' peki bunun sebei neydi
hep mi oyuncular ve hocalar kötü ? yada hep mi 1 oyuncu almadığımız için eksik kalıyoruz sonuça ulaşamıyoruz
bence bu işin basit kısmı . ki sen bu işlere derinlemesine bakan ve önem veren bir adamsın ne demek istediğimi çok iyi anlıyorsun
bizleri kendin dahil fazlası ile harcamışsın
sıcak hava denize de giriyorsundur oranın denizi soğuktur seni biraz çarpmış olabilir diye düşünüyorum...
Biraz sosyolojik temele inmek gibi olacak ama anlatmak istediğim şey biraz farklı...
Ulus olarak yüzlerce yıl okuma-yazma bilen, düşünen ve fikir üreten insan eksikliği yaşamış bir milletiz.
"Ben bilmem şeyhim bilir" kültürü yüzlerce yıl boyunca iliklerimize kadar işlemiş,
Yüzlerce yıldan bu yana ulemaya sorma kültürü oluşmuş,
Düşünmeyen, araştırmayan, sorgulamayan millet olmuşuz.
Bugün de zaten bu kültürün sonuçlarını ülke olarak çok net görüyoruz...
Fazla sosyolojiye daldım ama o mesajda değinmek istediğim nokta daha çok buydu.
Yoksa elbette şubedeki sıkıntıları yakından takip eden insanlar belli ölçüde biliyor.
Bilmediğimiz daha kim bilir neler var...
Taraftar içinde bahane bulmaya alışmış çok ciddi bir çoğunluk var.
Belki bahsettiğim kültür ile alakalıdır, belki koruma içgüdüsüyle alakalıdır ama var.
Spesifik kişi veya kişiler için söylemiyorum bunu, genel kouşuyorum.
Zaman zaman benim de yaptığım oluyor...
Mesela kendimi bildim bileli yapılan yanlışlar veya yapılmayan doğrular hep "X'ten daha mı iyi bilcen?" ya da "Vardır X'in bi bildiği" şeklinde savunulur.
Ama geçmişe dönüp baktığımızda "X'lerin hiç bir şey bilmediği" sonucuna ulaşıyoruz...
Obradovic üzerinden somut örnek vereyim mesela...
Jackson ve Sekulic geldiğinde savunma argümanı neydi?
"Vardır Obradovic'in bir bildiği" ve "Obradovic'ten daha mı iyi bilceniz?"...
Geldiğimiz nokta ne?
"Obradovic bir şey bilmiyor" ve "Obradovic'ten daha iyi bilenler var"...
Yanlış anlama bu benim iddiam değil, "Obradovic'ten daha mı iyi bilceniz" ve "Vardır Obradovic'in bi bildiği" şeklinde savunma üretenlerin geldiği nokta...
Yoksa elbette Obradovic ve diğer hocaların beynindeki tek hücre kadar anlamıyoruz bu işten...
Demek istediğim tartışırken biraz kendi fikirleriyle tartışması lazım insanların.
Bahane bulma ve savunma refleksleri her ne kadar çok gelişmiş olsa da sağlıklı değil kesinlikle...