Fenerbahçe / Basketbol Transfer Dosyası (Kasım 2013 - Aralık 2015)

[Cem Ağrak]

@casak
;

ohanyondan nefret ederim bunu da açıkca belirteyim ama Ohayon ile ilgili deidiklerin de doğru değil ki
1ncisi aynı sezon değil . Fİnal 4 un İstanbulda yapıldığı sezondu. Pao -Maccabi eşleşmesi..

ayrıca O seride Maccabi 'nin öne çıkan tek bir oyuncusu olmamıştı
Ohayon da iyi oynayan oyunculardandı...
eğer olayları böyle hatırlıyorsan bence yanlış hatırlıyorsun
aç maçları tekrar izle sonra tekrar konuşalım

[Cem Ağrak]

17   at Olympiacos   14:32   1   0/2       1/2       1   1   1   1               1   1   1
18   at Olympiacos   2:00       0/1                                           1       -2
20   vs Olympiacos   7:02       0/1               1   1       1   1           3       -

İlk maç 40 sayı yedikleri maçta Mc Calebb var sonra Mc Calebbsiz 3 maçıda kazanıp elediler.Mc Calebb o kadroda 32-33 dakika oynayan bir oyuncu.Bo nun sakat sakat oynayıp 2 dakikada yada 7 dakikada 0 sayıyla çıktığı maçı oynadı sayıyorsan orasını bilemem abi

bo'dan yoksun deiyorsan Bo nun 1 dakika bile olsa süre almaması gerekiyor.
7 dakika veya 2 dakika fark etmez.
Simone ye olan sevgim sebebitle o seriyi ve Siena takımını ben yakından takip etmiş hatta ilk hezimetin olduğu maçtan sonra Sİena'nın yaptığı o mucize dönüşe inanılmaz sevinmiş bir insan olarak konuşuyorum ..
Hatta Simone'nin o maçtan sonra siena dönüşünde takıma yaptığı ve Final 4 yolunu açan çok güzel bir konuşma vardı ama şimdi hatırlamıyorum....
Seiena kadrosu çok iyi bir kadroyru casak kardeşim ... herşeyi geç Stonerook denilen muazzam bir rib ve savunma beyni olan ceza şutrları konusunda inanılmaz tehlikeli Siena sisteminin temel taşı bir adam vardı.
ama o gereğinden pahalı bütçenin Siena ya elenmesi hele ki saha avatanjı kendisindeyken hemde ilk maç tarihi fark attıktan sonra Olimpiacos takımında tarihi kararlar almaya yol açtı

''yıllarca bok gibi para harcadık ama bir cacık olmadı -Yunanistanda kriz var . madem öyle küçüleim İvkoviç'e güvenelim kemik kadro var ucuz ama faydalı oyuncular ile bir takım inşaa edelim olursa olur olmazsa canımız sağolsun '' dediler.

tahmin ediyorum

[Cem Ağrak]

Dikkatinden kaçmış heralde.Çünkü tamda buna uygun bir beyanatı var
http://www.iddaalihaber.com/haberdetay.asp?id=98943

Yada basın toplantısında ben her alanda şampiyonluğa oynarım sözüne dikkat etmemişsin

Casak'ım. değerli kardeşim...seninle bu konuda hem fikiriz.
mevzu şu . tabi bilinmeyen şeyler var o yüzden bazı konuşar açıkta kalıyor bende herşeyi yazmak istemiyorum neyse.

şimdi Hoca Kenan'ı seviyor gelişim göstermesini istiyor.
mevcut kadroda Hickman/ Kenan ve Berk var.
kafalarına göre bir pg bulurlarsa ( bu sadece kafalarına göre değil aslında başka etmenlerde var paradan hariç ) alacaklar.

hocanın kafasında ana pg yan pg olduğunu da zannetmiyorum
takım olabilmek bütün olabilmekten bahsediyor.
''^maccabi şampiyonluğu için yorumu nu duydun mu ?

Obradobiç her zaman her gittiği ortamda her kupada şampşyonluk için oynar ..
geçen senede bu yol çok zordu ama top 16 da alacağımız 2 galibiyet olsa belki bizde final 4 a kapak atmıştık...
adam farkındaysak bir yapı oluşturmaya çalışıyor.
pg alırız almayız orasını bilemiyorum ama bir yapı yapmaya çalşıyoruz ve adım gibi eminim ki 3 4 senelik bir yapılanma içinde bizimle olacaktır..

ama biz her boka negatif bakıyoruz. sıkıntımız bu... ne yazık ki ..

bana deme ki CEm abi biat ediyorsun ne dese haklıdır hoca mantığı ile hareket ediyorsun ...

ben bile bile yapıyorum çünkü yıllardır hepimiz olduğu gibi bu şubeyi takip ettik , ben futboldan bile daha çok önemserim ama artık bir baksetbol kültürümüz olsun diye yırtınıyorum . bizde çok zor olacak ama sağlam bir yapı kuralım
anlık başarı ile olmuyor işte bunu gördük
2011 senesinde Neven ile o dönemki formatta to 8 kısıyından dönen takım sadece 2 oyuncu değiştirme ile bir sonraki sezon berbat bir hal aldı.
tanjeviç ile kaybolan yıllarımızdan hiç bahsetmiyorum bile.

basketbol şubesi olarak bir hava yakaladık bu yalan değil , taraftarın Aydın hoca gönderildikten sonra TAnjeviç ile beraber 1 2 sene ne halde olduğunu hatırlayalım . herkes küsmüştü ipekçi de 1000 kişiye nbasketbol oynuyorduk kimsenin umurumda değildi şube


obradobiç ile bir hava kazandık şu hava başarıya dönüşsün diye hepimiz dua ediyoruz. müsade edelim de Reis istediği ortamı kursun da başarı gelsin...

ama hepimiz herşeyi en çok bizler bildiğimiz için ahkam kesmekten sonra twitterda birbirimizi yiyoruz veya buralarda yiyoruz....

[Besim]

Casak'ım. değerli kardeşim...seninle bu konuda hem fikiriz.
mevzu şu . tabi bilinmeyen şeyler var o yüzden bazı konuşar açıkta kalıyor bende herşeyi yazmak istemiyorum neyse.

şimdi Hoca Kenan'ı seviyor gelişim göstermesini istiyor.
mevcut kadroda Hickman/ Kenan ve Berk var.
kafalarına göre bir pg bulurlarsa ( bu sadece kafalarına göre değil aslında başka etmenlerde var paradan hariç ) alacaklar.

hocanın kafasında ana pg yan pg olduğunu da zannetmiyorum
takım olabilmek bütün olabilmekten bahsediyor.
''^maccabi şampiyonluğu için yorumu nu duydun mu ?

Obradobiç her zaman her gittiği ortamda her kupada şampşyonluk için oynar ..
geçen senede bu yol çok zordu ama top 16 da alacağımız 2 galibiyet olsa belki bizde final 4 a kapak atmıştık...
adam farkındaysak bir yapı oluşturmaya çalışıyor.
pg alırız almayız orasını bilemiyorum ama bir yapı yapmaya çalşıyoruz ve adım gibi eminim ki 3 4 senelik bir yapılanma içinde bizimle olacaktır..

ama biz her boka negatif bakıyoruz. sıkıntımız bu... ne yazık ki ..

bana deme ki CEm abi biat ediyorsun ne dese haklıdır hoca mantığı ile hareket ediyorsun ...

ben bile bile yapıyorum çünkü yıllardır hepimiz olduğu gibi bu şubeyi takip ettik , ben futboldan bile daha çok önemserim ama artık bir baksetbol kültürümüz olsun diye yırtınıyorum . bizde çok zor olacak ama sağlam bir yapı kuralım
anlık başarı ile olmuyor işte bunu gördük
2011 senesinde Neven ile o dönemki formatta to 8 kısıyından dönen takım sadece 2 oyuncu değiştirme ile bir sonraki sezon berbat bir hal aldı.
tanjeviç ile kaybolan yıllarımızdan hiç bahsetmiyorum bile.

basketbol şubesi olarak bir hava yakaladık bu yalan değil , taraftarın Aydın hoca gönderildikten sonra TAnjeviç ile beraber 1 2 sene ne halde olduğunu hatırlayalım . herkes küsmüştü ipekçi de 1000 kişiye nbasketbol oynuyorduk kimsenin umurumda değildi şube


obradobiç ile bir hava kazandık şu hava başarıya dönüşsün diye hepimiz dua ediyoruz. müsade edelim de Reis istediği ortamı kursun da başarı gelsin...

ama hepimiz herşeyi en çok bizler bildiğimiz için ahkam kesmekten sonra twitterda birbirimizi yiyoruz veya buralarda yiyoruz....

Cem'e katiliyorum.  Koskoca Obradovic bu.  Tabii ki "sampiyonluk istiyorum" diyecek.  Nihayetinde kulupler ufak birer politik ortamlardir.  Kisa donem basarilari her zaman uzun donem basarilarindan daha cok onemsenir.  Cem'in dedigi gibi uzun donem basketbol kulturunun olusmasi icin Hoca'nin kisa donem basarilarina muteallik politik dusturlari da dile getirmesi gerekiyor. 

[Cem Ağrak]

Şubenin çeşitli problemleri olduğu söyleniyor ama bana göre en büyük problem;
10 senedir koyulan büyük hedeflere rağmen rezil olmaya alışmış ve yaşanan başarısızlıkları kabullenmiş,
Sonucunda başarısızlıklara ve hatalara bahane bulmaya alışmış taraftar zihniyeti...
Başarısızlığa daha iyi bahane bulmanın sağduyulu olmak sayıldığı ortamda paramızla az bile rezil oluyoruz senelerdir...

değerli büyük iskenderim
sana kesinlikjle katılmıyorum.
10 senedir biz ne zaman büyük hedef koyduk ki cidden ben hatırlamıyorum .
yöenticilerin her dediğini ciddiye alacaksak işimiz var zaten .

hele şu cümlene kesin katılmıyorum

'''10 senedir koyulan büyük hedeflere rağmen rezil olmaya alışmış ve yaşanan başarısızlıkları kabullenmiş,
Sonucunda başarısızlıklara ve hatalara bahane bulmaya alışmış taraftar zihniyeti...''


misal kendimce özellikle şubenin son 3 4 seneki halini gördükçe ne kadar '' yönetimsel ve zihniyet '' anlamında hatalar yaptığımızı fark ettiğim için var gücümle sanalda bu yapının yanlış olduğunu değişmesi gerektiğini ( hangi hoca ile olacağı çok önemli değil şansımıza Obradoviç ile olacak ) söyledim durdum.
misal sen zannediyor musun Simone döneminde Bremer yerinde daha iyi bir oyuncu alsaydık başarılı olabilecektik ?
veya 2nci neven sezonunda Curtis yerine Pargo gelse başarılı mı olacaktık ?

kesinlikle sonuç değişmeyecekti
ben şundan yanayım , yıllardır görüyoruz bu iş oyuncular veya hocalar ile alakası olmayan bir durum...

'' birçok şey denedik Avrupa için olmadı hatta bu seneye kadar son 2 sene rezalet bir lig performansı gösterdik '' peki bunun sebei neydi

hep mi oyuncular ve hocalar kötü ? yada hep mi 1 oyuncu almadığımız için eksik kalıyoruz sonuça ulaşamıyoruz

bence bu işin basit kısmı . ki sen bu işlere derinlemesine bakan ve önem veren bir adamsın ne demek istediğimi çok iyi anlıyorsun

bizleri kendin dahil fazlası ile harcamışsın
sıcak hava denize de giriyorsundur oranın denizi soğuktur seni biraz çarpmış olabilir diye düşünüyorum...

[pikenrol]

değerli büyük iskenderim
sana kesinlikjle katılmıyorum.
10 senedir biz ne zaman büyük hedef koyduk ki cidden ben hatırlamıyorum .
yöenticilerin her dediğini ciddiye alacaksak işimiz var zaten .

hele şu cümlene kesin katılmıyorum

'''10 senedir koyulan büyük hedeflere rağmen rezil olmaya alışmış ve yaşanan başarısızlıkları kabullenmiş,
Sonucunda başarısızlıklara ve hatalara bahane bulmaya alışmış taraftar zihniyeti...''


misal kendimce özellikle şubenin son 3 4 seneki halini gördükçe ne kadar '' yönetimsel ve zihniyet '' anlamında hatalar yaptığımızı fark ettiğim için var gücümle sanalda bu yapının yanlış olduğunu değişmesi gerektiğini ( hangi hoca ile olacağı çok önemli değil şansımıza Obradoviç ile olacak ) söyledim durdum.
misal sen zannediyor musun Simone döneminde Bremer yerinde daha iyi bir oyuncu alsaydık başarılı olabilecektik ?
veya 2nci neven sezonunda Curtis yerine Pargo gelse başarılı mı olacaktık ?

kesinlikle sonuç değişmeyecekti
ben şundan yanayım , yıllardır görüyoruz bu iş oyuncular veya hocalar ile alakası olmayan bir durum...

'' birçok şey denedik Avrupa için olmadı hatta bu seneye kadar son 2 sene rezalet bir lig performansı gösterdik '' peki bunun sebei neydi

hep mi oyuncular ve hocalar kötü ? yada hep mi 1 oyuncu almadığımız için eksik kalıyoruz sonuça ulaşamıyoruz

bence bu işin basit kısmı . ki sen bu işlere derinlemesine bakan ve önem veren bir adamsın ne demek istediğimi çok iyi anlıyorsun

bizleri kendin dahil fazlası ile harcamışsın
sıcak hava denize de giriyorsundur oranın denizi soğuktur seni biraz çarpmış olabilir diye düşünüyorum...

Biraz sosyolojik temele inmek gibi olacak ama anlatmak istediğim şey biraz farklı...
Ulus olarak yüzlerce yıl okuma-yazma bilen, düşünen ve fikir üreten insan eksikliği yaşamış bir milletiz.
"Ben bilmem şeyhim bilir" kültürü yüzlerce yıl boyunca iliklerimize kadar işlemiş,
Yüzlerce yıldan bu yana ulemaya sorma kültürü oluşmuş,
Düşünmeyen, araştırmayan, sorgulamayan millet olmuşuz.

Bugün de zaten bu kültürün sonuçlarını ülke olarak çok net görüyoruz...

Fazla sosyolojiye daldım ama o mesajda değinmek istediğim nokta daha çok buydu.
Yoksa elbette şubedeki sıkıntıları yakından takip eden insanlar belli ölçüde biliyor.
Bilmediğimiz daha kim bilir neler var...

Taraftar içinde bahane bulmaya alışmış çok ciddi bir çoğunluk var.
Belki bahsettiğim kültür ile alakalıdır, belki koruma içgüdüsüyle alakalıdır ama var.
Spesifik kişi veya kişiler için söylemiyorum bunu, genel kouşuyorum.
Zaman zaman benim de yaptığım oluyor...

Mesela kendimi bildim bileli yapılan yanlışlar veya yapılmayan doğrular hep "X'ten daha mı iyi bilcen?" ya da "Vardır X'in bi bildiği" şeklinde savunulur.
Ama geçmişe dönüp baktığımızda "X'lerin hiç bir şey bilmediği" sonucuna ulaşıyoruz...

Obradovic üzerinden somut örnek vereyim mesela...

Jackson ve Sekulic geldiğinde savunma argümanı neydi?
"Vardır Obradovic'in bir bildiği" ve "Obradovic'ten daha mı iyi bilceniz?"...

Geldiğimiz nokta ne?
"Obradovic bir şey bilmiyor" ve "Obradovic'ten daha iyi bilenler var"...

Yanlış anlama bu benim iddiam değil, "Obradovic'ten daha mı iyi bilceniz" ve "Vardır Obradovic'in bi bildiği" şeklinde savunma üretenlerin geldiği nokta...
Yoksa elbette Obradovic ve diğer hocaların beynindeki tek hücre kadar anlamıyoruz bu işten...

Demek istediğim tartışırken biraz kendi fikirleriyle tartışması lazım insanların.
Bahane bulma ve savunma refleksleri her ne kadar çok gelişmiş olsa da sağlıklı değil kesinlikle...

[Cem Ağrak]

Biraz sosyolojik temele inmek gibi olacak ama anlatmak istediğim şey biraz farklı...
Ulus olarak yüzlerce yıl okuma-yazma bilen, düşünen ve fikir üreten insan eksikliği yaşamış bir milletiz.
"Ben bilmem şeyhim bilir" kültürü yüzlerce yıl boyunca iliklerimize kadar işlemiş,
Yüzlerce yıldan bu yana ulemaya sorma kültürü oluşmuş,
Düşünmeyen, araştırmayan, sorgulamayan millet olmuşuz.

Bugün de zaten bu kültürün sonuçlarını ülke olarak çok net görüyoruz...

Fazla sosyolojiye daldım ama o mesajda değinmek istediğim nokta daha çok buydu.
Yoksa elbette şubedeki sıkıntıları yakından takip eden insanlar belli ölçüde biliyor.
Bilmediğimiz daha kim bilir neler var...

Taraftar içinde bahane bulmaya alışmış çok ciddi bir çoğunluk var.
Belki bahsettiğim kültür ile alakalıdır, belki koruma içgüdüsüyle alakalıdır ama var.
Spesifik kişi veya kişiler için söylemiyorum bunu, genel kouşuyorum.
Zaman zaman benim de yaptığım oluyor...

Mesela kendimi bildim bileli yapılan yanlışlar veya yapılmayan doğrular hep "X'ten daha mı iyi bilcen?" ya da "Vardır X'in bi bildiği" şeklinde savunulur.
Ama geçmişe dönüp baktığımızda "X'lerin hiç bir şey bilmediği" sonucuna ulaşıyoruz...

Obradovic üzerinden somut örnek vereyim mesela...

Jackson ve Sekulic geldiğinde savunma argümanı neydi?
"Vardır Obradovic'in bir bildiği" ve "Obradovic'ten daha mı iyi bilceniz?"...

Geldiğimiz nokta ne?
"Obradovic bir şey bilmiyor" ve "Obradovic'ten daha iyi bilenler var"...

Yanlış anlama bu benim iddiam değil, "Obradovic'ten daha mı iyi bilceniz" ve "Vardır Obradovic'in bi bildiği" şeklinde savunma üretenlerin geldiği nokta...
Yoksa elbette Obradovic ve diğer hocaların beynindeki tek hücre kadar anlamıyoruz bu işten...

Demek istediğim tartışırken biraz kendi fikirleriyle tartışması lazım insanların.
Bahane bulma ve savunma refleksleri her ne kadar çok gelişmiş olsa da sağlıklı değil kesinlikle...

çok derin inmişsin ve tabiki haklı olduğun bir çok konu var.
ama olaylara fazla tekdüze bakıyoruz.

alınan /alınmayan transfer herşeyin sebebiymiş gibi lanse ediliyor. işte benim karşı olduğum konu bu.

'' vardır obradoviç'in bir bildiği '' lafı biraz mecazi ama aynı zamanda gerçek bir laf.
kariyer ve kazandıklarına bakınca insan haklı olarak bu cümlenin arkasına sığınabiliyor ki bunu bende yapıyorum ayrıca böyle yapmaktan da keyif alıyorum

ama alt detayları bilmiyoruz. benim demek istediğim o..

Obradoviç cidden çok büyük bir isim ve inanılmaz karizma bir insan -
bilmediğin bir oyuncu aldındığı zaman gayri ihtiyari olarak '' vardır bir bildiği '' diyoruz ki bu da bende doğal yahu ...

neyse dediğim gibi çok fazla detayları bilmiyoruz ( takım uyumu bütçe - oyuncunun istediği rakamlar vs vs )
sadece havada kalan konular üzerinden asıp kesilmesi kısmına benim itirazım var yoksa herkes kendince bir düşünce içinde ve kendince bilgi birikimi var.
ayırca bu sporda tek bir doğru yok . olay tamamen parkede ne yaptığın ile alakalı bir durum.

[Besim]

Biraz sosyolojik temele inmek gibi olacak ama anlatmak istediğim şey biraz farklı...
Ulus olarak yüzlerce yıl okuma-yazma bilen, düşünen ve fikir üreten insan eksikliği yaşamış bir milletiz.
"Ben bilmem şeyhim bilir" kültürü yüzlerce yıl boyunca iliklerimize kadar işlemiş,
Yüzlerce yıldan bu yana ulemaya sorma kültürü oluşmuş,
Düşünmeyen, araştırmayan, sorgulamayan millet olmuşuz.

Bugün de zaten bu kültürün sonuçlarını ülke olarak çok net görüyoruz...

Fazla sosyolojiye daldım ama o mesajda değinmek istediğim nokta daha çok buydu.
Yoksa elbette şubedeki sıkıntıları yakından takip eden insanlar belli ölçüde biliyor.
Bilmediğimiz daha kim bilir neler var...

Taraftar içinde bahane bulmaya alışmış çok ciddi bir çoğunluk var.
Belki bahsettiğim kültür ile alakalıdır, belki koruma içgüdüsüyle alakalıdır ama var.
Spesifik kişi veya kişiler için söylemiyorum bunu, genel kouşuyorum.
Zaman zaman benim de yaptığım oluyor...

Mesela kendimi bildim bileli yapılan yanlışlar veya yapılmayan doğrular hep "X'ten daha mı iyi bilcen?" ya da "Vardır X'in bi bildiği" şeklinde savunulur.
Ama geçmişe dönüp baktığımızda "X'lerin hiç bir şey bilmediği" sonucuna ulaşıyoruz...

Obradovic üzerinden somut örnek vereyim mesela...

Jackson ve Sekulic geldiğinde savunma argümanı neydi?
"Vardır Obradovic'in bir bildiği" ve "Obradovic'ten daha mı iyi bilceniz?"...

Geldiğimiz nokta ne?
"Obradovic bir şey bilmiyor" ve "Obradovic'ten daha iyi bilenler var"...

Yanlış anlama bu benim iddiam değil, "Obradovic'ten daha mı iyi bilceniz" ve "Vardır Obradovic'in bi bildiği" şeklinde savunma üretenlerin geldiği nokta...
Yoksa elbette Obradovic ve diğer hocaların beynindeki tek hücre kadar anlamıyoruz bu işten...

Demek istediğim tartışırken biraz kendi fikirleriyle tartışması lazım insanların.
Bahane bulma ve savunma refleksleri her ne kadar çok gelişmiş olsa da sağlıklı değil kesinlikle...

Bence cikis noktan ile ulastigin sonuc dusundugun kadar isabetli degil.  Jackson ve Sekulic orneginden gidecek olursak, bu gibi tercihleri yapan aktorlerin sahip oldugu rasyonalite ile isin arka planindaki gercekleri bilmeyen biz taraftarlarin sahip oldugu rasyonalite arasinda daglar kadar fark var.  Herbert Simon'in vakt-i zamaninda one surdugu sinirli rasyonalite kavramina benzetiyorum bunu.  Bizim sahip oldugumuz bilgi aslinda cok sinirli olmasina ragmen (Kulup icinde konusulanlar; gercek butce; oyuncular arasindaki etkilesim; takimdaki gercek iliskiler ve organik bag hakkinda bilgimiz yok), en genis bilgi skalasinda hareket eden yine bizleriz.  Onumuzde tonlarca oyuncu var ve sinirsiz kaynaklar varmissasina secimler yapiyoruz.  "Obradovic en iyisini bilir" demek aslinda gerceklerden o kadar uzak bir anlayis degil aslinda.  Cunku, kendisi bizim gibi sinirli rasyonalite ile degil, aksine, "kusursuz bilgi"ye en yakin bicimde sahip olan bir aktor sifati ile bu kararlari veriyor. 

[Cem Ağrak]

Bence cikis noktan ile ulastigin sonuc dusundugun kadar isabetli degil.  Jackson ve Sekulic orneginden gidecek olursak, bu gibi tercihleri yapan aktorlerin sahip oldugu rasyonalite ile isin arka planindaki gercekleri bilmeyen biz taraftarlarin sahip oldugu rasyonalite arasinda daglar kadar fark var.  Herbert Simon'in vakt-i zamaninda one surdugu sinirli rasyonalite kavramina benzetiyorum bunu.  Bizim sahip oldugumuz bilgi aslinda cok sinirli olmasina ragmen (Kulup icinde konusulanlar; gercek butce; oyuncular arasindaki etkilesim; takimdaki gercek iliskiler ve organik bag hakkinda bilgimiz yok), en genis bilgi skalasinda hareket eden yine bizleriz.  Onumuzde tonlarca oyuncu var ve sinirsiz kaynaklar varmissasina secimler yapiyoruz. "Obradovic en iyisini bilir" demek aslinda gerceklerden o kadar uzak bir anlayis degil zira sinirli rasyonalite ile degil "kusursuz bilgi"ye en yakin bicimde sahip olarak bu kararlari veren aktorler olarak hareket ediyorlar.

Allah rızası için bu açıklamaya cevap vermeyelim , burada dursun..
Besim cidden muazzam bi adamsın - ayrı güzelsin...
forum ortamının görmüş görebileceği en ilginç izahatlardan bir tanesi olabilir

[Bukefalos]

Yalnız ben o cümleden hicbirsey anlamadım abi ahahaha
oructan herhalde

[Cem Ağrak]

Yalnız ben o cümleden hicbirsey anlamadım abi ahahaha
oructan herhalde

bende anlamadım miraç
zaten genelinde Besim in yazdıklarını anlamıyorum ama güzel şeyler yazdığına eminim ..
adam çok asil . kavgası tartışması bile asil ..
bizim gibi hak adamı değil

adım gibi elimin ki anlamayan bi tomar adam vardır ahahahah

[bohannon_1907]

Bence cikis noktan ile ulastigin sonuc dusundugun kadar isabetli degil.  Jackson ve Sekulic orneginden gidecek olursak, bu gibi tercihleri yapan aktorlerin sahip oldugu rasyonalite ile isin arka planindaki gercekleri bilmeyen biz taraftarlarin sahip oldugu rasyonalite arasinda daglar kadar fark var.  Herbert Simon'in vakt-i zamaninda one surdugu sinirli rasyonalite kavramina benzetiyorum bunu.  Bizim sahip oldugumuz bilgi aslinda cok sinirli olmasina ragmen (Kulup icinde konusulanlar; gercek butce; oyuncular arasindaki etkilesim; takimdaki gercek iliskiler ve organik bag hakkinda bilgimiz yok), en genis bilgi skalasinda hareket eden yine bizleriz.  Onumuzde tonlarca oyuncu var ve sinirsiz kaynaklar varmissasina secimler yapiyoruz.  "Obradovic en iyisini bilir" demek aslinda gerceklerden o kadar uzak bir anlayis degil zira sinirli rasyonalite ile degil "kusursuz bilgi"ye en yakin bicimde sahip olarak bu kararlari veren aktorler olarak hareket ediyorlar.

Çok kafam ağrıyo okuduğumdan beri

Besim, gerçekten forumlar tarihine geçecek bir izahat olmuş. Ekim ayı gibi iş için Londra'ya gelme ihtimalim var, gelirsem çok tanışmak isterim seninle.

[pikenrol]

Bence cikis noktan ile ulastigin sonuc dusundugun kadar isabetli degil.  Jackson ve Sekulic orneginden gidecek olursak, bu gibi tercihleri yapan aktorlerin sahip oldugu rasyonalite ile isin arka planindaki gercekleri bilmeyen biz taraftarlarin sahip oldugu rasyonalite arasinda daglar kadar fark var.  Herbert Simon'in vakt-i zamaninda one surdugu sinirli rasyonalite kavramina benzetiyorum bunu.  Bizim sahip oldugumuz bilgi aslinda cok sinirli olmasina ragmen (Kulup icinde konusulanlar; gercek butce; oyuncular arasindaki etkilesim; takimdaki gercek iliskiler ve organik bag hakkinda bilgimiz yok), en genis bilgi skalasinda hareket eden yine bizleriz.  Onumuzde tonlarca oyuncu var ve sinirsiz kaynaklar varmissasina secimler yapiyoruz.  "Obradovic en iyisini bilir" demek aslinda gerceklerden o kadar uzak bir anlayis degil zira sinirli rasyonalite ile degil "kusursuz bilgi"ye en yakin bicimde sahip olarak bu kararlari veren aktorler olarak hareket ediyorlar.

Çıkış ve varış noktaları olarak şu kısmı ele aldıysanız haklısınız...

Obradovic üzerinden somut örnek vereyim mesela...

Jackson ve Sekulic geldiğinde savunma argümanı neydi?
"Vardır Obradovic'in bir bildiği" ve "Obradovic'ten daha mı iyi bilceniz?"...

Geldiğimiz nokta ne?
"Obradovic bir şey bilmiyor" ve "Obradovic'ten daha iyi bilenler var"...

Düz mantık ile sonuca gittim zaten burada.
Çok doğru bir noktaya ulaştığımı düşünerek yazmadım...

Obradovic'e güvenmek konusunda benim bir sıkıntım yok.
Burada konuşulan bir çok şeyin zaten Obradovic ile uzaktan yakından alakası da yok.
Hocanın kafasındakileri bilmeden, kişisel doğru veya yanlışlarımızı; Obradovic'in kafasındaki düşünceler olarak varsayarsak yorum yapıyoruz.

Sonucunda olumsuz düşünenler Obradovic'in yaptıklarına karşı tutum alıyor,
Olumlu düşünenler Obradovic'in yaptıklarını savunuyor noktasına geliniyor.

Lakin tartışılan her şey kişisel düşünceler ve varsayımlar üzerine kurulu...

[Cem Ağrak]

pikenrol

değerli dostum biliyorsun her daim sana da diyorum

ama bazen çok gıcık yazıyorsun ama tartışılması güzel adamsın..

beyler bu arada İskender'in ses tonu son derece naif - yazdıklarındaki sert tonlama ses tonunda kesinlikle yok

[murat kaya]

Valla şu twitterda çok şeyi önceden söyleyen bir arkadaş var Guard alınmayacak 3-4 oynayabilecek birine bakıyorlar diyor ısrarla