İlla skor atan bi guard da değil bence gereksinim. İyi savunma yapsın ceza şutu soksun asist yapabilsin, ama takımı yönetsin. 6 sayı 5 ribaunt 6 asist mesela. Zamanında Benetton da yanlış hatırlamıyorsam Bonora idi galiba bir guard vardı. Adam hiç potaya bakmadan takımı oynatırdı. Bu tip bi adam da işimizi görür bence.
Katılıyorum, en güzel örnek EL de 4 final oynayıp 2 sini kazanmış Papaloukas. İstatistikleri: (Kaynak Wiki)
2006: şampiyon: 9.3 sayı 4 asist
2007: finalist: 9.8 sayı 5.4 asist
2008: şampiyon: 7.7 sayı 4.6 asist
2010: finalist: 7.4 sayı 5.1 asist
Görüldüğü gibi bu 4 sezon boyunca sayı katkısı 10 unun üstüne dahi çıkmamış ama asist ortalaması ise 4,5 gibi iyi bir oranda.
Papaloukas ın EL kariyerindeki serbest atış yüzdesi ise %69.4 gibi iyi olmayan bir oran.
Ama Papaloukas ı önemli yapan hususlar; takıma komutanlık yapması, guard-pivot ve forvet mevkilerinin parkedeki dağılımını belirlemesi, aralarındaki uyum ve koordinasyonu sağlaması, topun verimli olarak dönmesine etkili olması, skorer oyuncuların şut tercihlerini yönlendirmesi, P&R oyunları çizmesi, topun doğru zamanda doğru oyuncuya gönderilmesi, kritik anlarda ceza atışlarını sokması ve sorumluluk alması (EL toplam kariyerindeki isabet yüzdesi %52.6 olduğunu hatırlatalım) vs..
Dolayısıyla, illa bir PG nin maç başına 13-14 sayı atsın beklentisine girmeye gerek yok. Diğer alanlardaki katkıları çok ama çok daha önemli.