İstisnalar kaideyi bozmaz. Bo McCalebb geldi, yapabildiler mi? Madem o kadar basitti Jamon Gordon'ı alıp yapabilirdik. Galatasaray, Nolan Smith'i aldı becerebildi mi? Hayır.
Kimseye dikte etmiyorum. Olmayacak duaya amin demiyorum sadece. Belirli bir yaştan sonra kimsenin temel tekniğinde, becerilerinde değişiklik yapamazsınız. Takım sporlarının kuralıdır bu. 25-26 yaşında bir oyuncu tepe noktasına ulaşır. Oyunu olgunlaşır. Bir daha da temel pozisyonu, becerileri değişmez. Bundan sonrası mentaldir, oyun zekasıdır, baskıya dayanıklılıktır. 29-30 yaşından sonra da fizik olarak düşer. En olgun oyununu 28-29 yaşında oynar.
Alman futbolu 800 Milyon Euro'luk altyapı ve tesisleşme harcaması yaptı krizden çıkmak için. Genç oyuncuları yetenekleri doğrultusunda farklı mevkilere adapte etmek altyapının temel parçası. Böylece sistemizin eksiklerine uygun rotasyon oyuncuları elde edebiliyorsunuz. Tabi ki bunun için genç yeteneklerin yeni mevki ve görevlerin fiziksel ve teknik gereksinimlerine yaklaşmaları gerekiyor. Savunma ve alan paylaşımı temelli oyunda stoperden bozma bekler kademe anlayışını kuvvetlendirirken, hücum formatlı oyunda fazlası ile geride kalarak oyun genişliğini bozuyorlar ve orta saha direncini azaltarak, orta sahanın savunma yaklaşımını arttırarak savunmanın tek hamleli kalmasına sebebiyet veriyorlar. Her şey sizin taktiğiniz, oyuncu görevleri ve oyuncu becerileri çerçevesinde harmanlanıyor. Half-back pozisyonundaki önliberonun 3. stoper gibi oynamasını ele alırsak (Mehmet Topal) işin şekli fazlası ile değişir. Oboabona örneği gibi taktik yerleşimde uygun olması ile stoperden önliberoya geçişi taktik gereği mümkün kılabilir.
Combo-guard bir kısa fiziksel özellikleri mümkün ise tempoyu yükseltebilir, translation hücumları arttırabilir. Bahsedilen set temposunu arttırmak ve pas merkezi olmak ise her oyuncu bunu yapamaz. Hickman'ın karar anlarında sorumluluk alan ve doğru kararı baskı altında verebilen Avrupa'daki az sayıdaki değerli bir SG'dan olduğunu düşününce bir oyuncudan ne kadar az verim aldığımızı görebilir olmalıyız. Hickman'ın 29 yaşında olduğunu düşününce, bazı alışkanlıklarını değiştirseniz bile bunu sağlamanın 1 yıldan fazla sürebileceğini ve 2 yıllık sözleşmesi olduğunu düşününce bana hiç de mantıklı gelmiyor. Aksine bu kadar büyük paralar verilerek alınan oyuncular için nokta atışı yapmak zorunlu ve formda olmasa bile en iyi yaptıkları şeyleri iyi/vasat üstü olarak dahi yapmasını beklemek her zaman en doğrusudur. Çünkü oyuncuyu bu yüzden transfer ediyorsun. O ruh haline bir kez girerseniz beceremediğini hissetmeniz süreklilik haline gelir ve takım içinde çok belli edilmese bile dışlanma hissi yaratılır.
Meselem hiçbir zaman Obradovic hatasız olsun olmadı ki zaten. Başarılı kimse hatalarından çabuk dönebilen kişidir. Obradovic'in yanlış kişi olduğuna hiç bir zaman kanaat getirmedim ve hiç bir zaman şüphe duymadım. Obradovic, bu yüzden Obradovic. Bana kalsa küme düşmedikçe devam edilmeli ve en az 10 yıllık sözleşme imzalanmalı.
Her insan doğru olduğuna inandığı konuda kesin bir dille savunur. Savunmazsa doğru olduğuna kanaat getirmiyor demektir. İnandıklarının bir önemi kalmaz o zaman. Doğru olduğumu savunduğuklarımın aksini kanıtlarla ortaya koymak demektir zaten tartışma. Bir sonuca varılmaya çalışıyor aslen. Siz tartışmaya çalışmıyorsunuz şu an. Düşündüklerimin kesin bir dille doğru olmadığımı inanmamı istiyorsunuz ortaya bir veri sunmadan. Adı tartışma olmuyor o zaman.
Son sözü söyleyen haklı olmuyor. O yüzden daha önceki tartışmada da olduğu gibi üstlemeyeceğim. İsteyen istediği konuda görüş belirtebilir, herhangi bir görüşü kabul edebilir elbet.
Kimse şahsıma küfür edemez, hakaret edemez, aşağılayamaz. Had bildirmek değildir bu, sınırını bilmeyi hatırlatmaktır. Şiddete mahal verecek kadar aciz biri değilim. Bilmeyenler kanunlar karşısında hesap verir zaten. Benim haddime değil ahlâk kurallarını öğretmek. Kendimi de sık sık eleştiririm. Siz de saygı çerçevesinde beni eleştirseniz memnun olurdum ama özeleştiri yapın diyerek geçiştirdiniz farkındaysanız. Gerçi birbimizi şu yazdıklarımızdan ne kadar tanıyabiliriz ki eleştiri yapabilelim. Siz de haklısınız.
Bakın, siz benim söylemek istediklerimi anlamaya çalışmıyorsunuz. Belli ki donanımlı bir insansınız ve yazma/konuşma üslubunuz gayet makul. Ancak bana göre donanımlı olmanın getirdiği bir takım sıkıntılara düşüyorsunuz. Almanların futbola harcadıkları parayla benim söylemek istediğimin alakası yok. Kaldı ki sizin iddianıza somut delillerle verdiğim yanıta "istisnalar kaideyi bozmaz" diyorsunuz ancak daha sonra beni, delil öne sürmeden, sizin kendinizi yanlış kabul etmeniz gerektiğini öne sürmekle suçluyorsunuz, kanıtsız... Oldu mu şimdi?
Doğru, pozitif bilimlerde tektir. Benim branşım Fizik. Bizde böyledir. En azından makro uzayda. İş kuantum seviyelerine indiğinde pozitif bilimlerde bile doğru muğlaklaşır. Dolayısıyla bizim tartıştığımız konuda mutlak doğru bulmak hayli zor ve tam da bu sebeple insanın doğru bildiği genel geçer doğru olmayabilir. Ve bundan ötürü bir fikri savunuyorsak bence mutlak olmadığını da idrak ederek savunalım. Derdim bu...