Diyalogu bolmek istemedim, Kemal abiyi de sizi de keyifle okuyorum ama bir konuda fikrimi soyleyeyim. Telefondan kalin yapamadim ama sonlara dogru "...taraftarin aklina ilk bu gelecek." demissiniz oyun kurucu transferi olmamasiyla ilgili.
1) Bu biraz kendini dogrulayan onerme gibi (self-evident). Oyun kurucu transferi o kadar cok dillendiriliyor ki artik is bence taktik analizden cikti ve sosyal uyum denen olaya donustu. Eksi sozluk'te mesela, fenerbahce ulker basliginda her 3 entry'den biri oyun kurucu transferi olmazsa takimin basarili olamayacagi yonunde, ancak zerre analiz icermeyen yorumlar. Tabii ki sebeplerini siralayarak bu transferi isteyenler var ama bu forum ozelinden cikarsak bu kisim azinlik. Bir seyi yeterince cok dillendirirsen gercek olur denmis, durum buna dogru gidiyor.
2) Obradovic'in yazin Calathes ve Teodosic'i istedigi ama olmayinca farkli bir planlamaya gidildigi soyleniyor. Bu noktada Hickman hata olabilir, olmayabilir de, daha cok erken. Ancak onemli olan bence hic yanlis yapmamak degil yanlis olduguna kesin karar verince bundan donmek. Obra bence bu konuda bir karara varmadi, varir ve transfer yapilmazsa neden yapilmadigini sebebini de goz onune alarak o zaman elestiririz. Neden simdi elestirmeyelim derseniz soyle aciklayabilirim belki fikrimi:
Bir de ben kendi adima konusursam, net olarak karar verilemeyecek, ortada olan her konuda Obradovic'i savunmayi daha dogru buluyorum. Cunku birbirimizi cok cabuk gaza getiren bir milletiz ve Obradovic bir sekilde Fenerbahce'de yeterince basari kulturu olusmadan gonderilirse yerine gelecek herhangi biri "bence" bu kulturu olusturamaz. Bunu Obra'nin sadece teknik-taktik veya idari meziyetlerine bakarak degil insan iliskilerindeki becerisine de bakarak soyluyorum: Oyunculariyla ve eski yardimci koclariyla iliskisi, PAO'nun manyak baskanlariyla uzun yillar gonullerini hos tutarak beraber calisabilmesi... 
Kutay, sen de gayet guzel dile getirmissin. Defalarca dile getirdik ama sanirim, artik daha anlasilir bir ozet yapmanin vakti geldi. Benim meseleye bakis acim su sekilde:
(1) Herkesin gordugu BIR seyi, Obradovic BIN defa gorur. Avrupa'nin gelmis gecmis en basarili koclarindan birinin (bu bir olgudur), oyun kurucu eksikligini sezon basinda veya simdi gormedigini iddia etmek icin ciddi ciddi aptal olmak lazim.
(2) Eee peki Obradovic bu eksikligi gorduyse neden duzeltmiyor? Cok sukur, Obradovic'te Lesch-Nyhan Sendromu oldugunu dusunmuyorum. Basinda oldugu takimin basarisizliginin en basta kendisine zarar verecegi acik. Bu durumda da geriye birkac mantikli aciklama kaliyor:
(3) Obradovic, ust duzey bir oyun kurucu alamayinca, alelade bir oyun kurucu almaktansa, bu yoklugu cok yonlu oyuncularla amorti edebilecegini
dusunmus olabilir. Kimse cikip da "ben demistim"cilik oynamasin bu noktada. Boyle bir dusuncenin pratikte ne sekilde vuku bulacagini kestirmeye imkan yok. Risk ile belirsizlik arasindaki fark cok muhim. Belli bir olaya iliskin olasilik analizi yapabildigimizde riskten soz edebiliyoruz. Oysa, herhangi bir olasilik analizi yapilamiyorsa, belirsizlik soz konusudur. Adamakilli oyun kurucu olmadan bir takimin basarili olma olasiligi cok dusuk ise, burada ciddi riskler vardir. Amma velakin, farkli dinamikler isiginda (bizim kadromuzdaki cok yonlu oyuncular, ne yaptigini bilen bir koc vs) bakildiginda, ayni durumun basarili mi yoksa basarisiz mi olacagini bu spesifik durumda anlama durumumuz yok. Bu da belirsizliktir.
(4) Peki Obradovic'in oturtmaya calistigi sistem basarisiz mi oldu? Bunu ne sekilde belirleyebiliriz ki? Ilk maclara bakarak mi? Eger bu kafi ise, evet, Obradovic'in de oynanan oyundan tatmin oldugunu soyleyemeyiz. Oyun kurucu eksikligini tam olarak amorti edemedigi dusunulebilir. Bu durumda, Obradovic'in onunde iki secenek var: ya istedigi sistemin uzun vadede oturacagini guvenmek, ya da firsat oldugunda oyun kurucu alarak, bu eksikligi kapatmak. Bir an icin, birinci secenegi goz ardi edelim. Ikinci secenegi Obradovic'in istememe durumu var mi? Oyle oldugunu sanmiyorum. Bu durumda da akillara, subedeki mali birtakim rahatsizliklar geliyor.
Gorunenin ardindaki gercekleri bilmeden "X, Y, Z alinmali" demek, belki isabetli gorunse de, bazen bizlere pratikte bir seyler katmaktan ziyade goturusu cok olabiliyor.