2011 Temmuz'unda rakibin olmayan şampiyonluğunu kutlamışlar,
Bu geceye kadar benim takımıma ve başkanıma gırla küfür etmişler, "kurabiye fener", "aziz yıldırım şike yapsana" sloganları atmışlar,
Ganyancı Sergen'in zamanlarında Galatasaray'la oynadıkları maçlarda 90 dakika boyunca gönülden ikramlarda bulunmuşlar, sezon boyu yatıp yatıp durmuşlar,
2010'da Bursa'ya şampiyonluk vermişler,
2011'de Trabzon'un önünü açmışlar, güzel ikramlarda bulunmuşlar,
Daha 2 yıl önce turnikelerden girecek yer bulamayıp kapıları patlatıp kendi tribününe usulca geçen Fenerbahçe taraftarına tüm stad hep bir ağızdan "hepiniz o. çocuğusunuz" diye bağırmışlar,
Türkiye'nin pırlantalarından birisi diye lanse ettikleri oyuncuları Oğuzhan Özyakup maç boyunca benim oyuncularımın bileklerine çalışmış,
Jermaine Jones adlı oyuncuları maç boyunca sürekli oraya buraya tekme savurup itip kakarak oyuncularımı tahrik etmiş,
Veli Kavlak adlı oyuncuları maç boyunca sert hareketler yapıp oyuncularımla ikili diyaloglara girip ortalığı tahrik etmiş, Emre'ye uçan kafa atmış,
Tam hatırlayamadığım oyuncularından birisi Gökhan'ın kaval kemiğine doğru 82 km hızla gelip tabanıyla vurmuş, Allah'tan Gökhan ayağını kurtarmış,
Emre'nin sert müdahelelere maruz kaldığı zamanlarda tüm tribünleri oyuncuma sövmüş,
ve sair..
Daha çok madde sıralarım. Sen bu takıma ve bu akşam bu takımın oyuncularının sana yaptıklarına karşın 90. dakikada doğru bir karar olan serbest vuruşu dışarı atmışsın sırf bir centilmenlik ayağına. Öyle fair play'i, öyle centilmenliği yerim. Aziz Yıldırım'a olumlu slogan atmışlar bu gece, ebedi dostlukmuş falan filan. Bu memlekette Fenerbahçe'nin kendi taraftarından başka dostu yoktur. Gereksiz rüzgar yapmanın kimseye bir getirisi yok. Fenerbahçe topçusunun ve belli bir kesim taraftarının bu romantikliğini hiç bir zaman anlamadım, hiç bir zaman anlayamayacağım ve bunu da doğru bulmayacağım.