Fenerbahçe | Basketbol Genel Haberler

[Cem Ağrak]

Fenerbahçe Ülker koçu Zeljko Obradovic, Olin maçından sonra isim vermeden bazı genç oyuncularının gelişiminden memnun olmadığını belirtirken, "Geçen yıl Avrupa Şampiyonu olan Türk Milli Takımı'ndan kaç kişi oynuyor. İstatistiklere bakıp görebilirsiniz" dedi.

Obradovic şunları söyledi:
"Bazı gençler gelişim göstermedi, şut atmaktan çekindiler, şut atmaktan korkmamaları lazım. Eğer iyi oyuncu olmak istiyorlarsa zamanları var. Saatlerini salonlarda çalışarak geçirmeleri gerekir.

Ben onlara şansı vermeye çalışıyorum ama herşey onlara bağlı. Basketbola ne kadar zaman ayırdıkları ve kendilerini basketbola ne kadar adadıkları önemli. Beni hayal kırıklığına uğratanlar  var."

Obradovic, Kenan Sipahi ile ilgili soruya da "Bizde ilk beş başlayabilen bir oyuncu. Zekası, gençliği ve isteği ile bize katkı veriyordu. Avrupa Şampiyonu olan Genç Milli Takım'dan kaç tanesi oynuyor? İstatistiklere bakarsanız cevabını bulursunuz. Bu takımda ben gençlere şans vermeye çalışıyorum. Ben antrenör arkadaşlarımı da anlıyorum. Üzerlerinde baskı varsa oynatamazlar. Ben böyle bir baskıyı hissetmiyorum ve onları oynatmaya devam edeceğim" diye yanıtladı.

[Andrew Goudelock]

Gherardini'den Önemli Açıklamalar

Fenerbahçe Ülker'ın yeni gelen menajeri Maurizio Gherardini önemli açıklamalar da bulundu..

Eurohoops'a konuşan Gherardini, Obradovic ile tekrardan çalışacağından dolay mutlu olduğunu söylerken, burada önemli başarılar kazanmak istediğini de söyledi.

Gherardini, " Bu benim için büyük ve güzel bir mücadele olacak..Bunlar Obradovic'ın kombinasyonu.. Kulüp yönetiminin, önemli projeleri var hem de uzun süreli projeler. Gerçekten güçlü bir ekip oluşturmak için her şey var. Güçlü bir yönetim, büyük bir koç ve Fenerbahçe'yi takip eden büyük taraftarlar..Ben burada üretken olabileceğimi hissettim. Ve aynı zaman sürekli ilerleyen bir organizasyonun içinde başarılı olmak önemli. " dedi.

Koç Obradovic hakkında da konuşan Gherardini, " Takımlar arabalar gibidir.. Ve biz kimin en iyi sürdüğünü biliyoruz. Bizim hedefimiz, herkesi mutlu edecek, beklentileri yerine getirecek bir kadro kurmak. " dedi.

Hedefler hakkında konuşan Gherardini," Ben daha Fenerbahçe ile yeni anlaştım. Daha birbirimizle konuşacağımız çok şey var. Takım satın alamazsınız. İyi takım kurmak için, doğru kimyaya ihtiyaç vardır. Bu da genellikle zaman alır. "dedi.

Transferle ilgili konuşmak için daha erken olduğunu söyleyen Gherardini,"  Yaz için konuşmak daha erken. Takımın play-off ların ortasında olduğunu unutmamak lazım. Ben İstanbul'u gezeceğim ve takım için önemli insanlarla görüşmeler yapacağım. Doğru analiz ve doğru plan yapmak zaman alır. Ben bu fikirden heyecan duyuyorum. Ben bu tüm doğru insanlarla çalışmak için sabırsızlanıyorum. Gelecek yıllarda büyük ilerlemeler de bulunup, önemli başarılar kazanacağımızı düşünüyorum. " dedi.

Açıklamaların normali;
http://www.eurohoops.net/2014/05/one-on-one/49434

Parkede Fener-Utkan

[Özcan Özdemir]

[Okan Y.]

Gherardini'nin yanına bir çırak koymamız  lazım

Şu mübarek kandil gününde Allah dualarımı kabul etsin de şu organizasyona İbrahim de katılsın. Yönetim sinerjisi olarak muhteşem bir ekip yakalamış oluruz böylece

[Cem Ağrak]

Teknik staff ile ilgili bi değişim olacak okan
Şampiyon olup sonra konuşuruz.

[Okan Y.]

Teknik staff ile ilgili bi değişim olacak okan
Şampiyon olup sonra konuşuruz.

Nedim abi gitmesin de gerisi önemli değil

[Bogdan Bogdanovic]

''yabancı kısıtlaması cinayettir'' sloganıyla yola çıktık ..

Yerli Malı Haftası ;
http://www.derinnba.com/index.php/derinanaliz/derinbakis/item/3321-yerli-mal%C4%B1-haftas%C4%B1



TBF yönetim kurulu, merakla beklenen yabancı kararını vermiş, kısacası yabancı olayına yabancı kalmaya devam etmiş.

Yabancı kuralı konusunda ilk günden itibaren iğrenç bir lobi yapılıyordu. O iğrenç lobinin içinde maalesef bazı yerli oyuncular, bu oyunculara yanaşmaya çalışan yandaş siteler ve çıkarcı menajerler bulunuyordu.

Çok fazla yanaşırsan, yanaşma olursun ..

Özellikle Türk basketbolu ağırlıklı internet sitelerinin durumu bu. Yanaşa yanaşa yanaşma olmuş durumdalar. 1-2 duyum alalım, 1-2 röportaj yapalım ve 1-2 resim çektirelim derdine düşmüş bu satılık sitelerin, bu yabancı karşıtlığı, Türk basketbolunun içine etmekten başka bir işe yaramayacaktır.

Türk basketbolunu 12 Eylül kafasındaki o lobi yönetmeye devam ettiği sürece final four söylemleri havada kalmaya devam eder.

Bu yabancı karşıtlığı yüzünden, bu ülke yıllarca bir arpa boyu yol alamadı.

Dünyanın en dadik arabalarını, en dandik televizyonlarını, en dandik eşyalarını, yıllarca en pahalı fiyatlara aldık. Ne zaman bu yabancı karşıtlığı kafasından kurtulduk, ne zaman rekabeti bu ülkeye getirmeyi başardık, işte o zaman daha ucuza daha kaliteli eşyalar kullanmaya başladık.

Yabancı karşıtlığı, hangi alanda olursa olsun, rekabetten korkan, ucuz malı pahalıya kakalayan, sadece kendi çıkarlarını düşünen insanların işidir. Sen eğer kendine güveniyorsan, malına güveniyorsan, yeteneğine güveniyorsan, herkesle rekabet edecek gücü kendinde bulursun.

Bazı yerli oyuncuların ve menajerlerinin korkusu, yabancı sınırı kalkarsa, 5 liralık piyasalarının 1 liraya düşme korkusudur. Değeri 1 lira eden adamın bugün 5 lira alma nedeni bu yabancı sınırıdır. Sadece buradan düz bir hesap yapmaya kalkarsak nasıl bir çarktan bahsettiğimizi daha net anlarız. Oyuncuların ve menajerlerin korkusu bu, yoksa yerli oyuncu yetiştirme, önünün kapanması falan filan, bunlar hikaye, geçecekler bu işleri.

Sen iyi oyuncuysan eğer, koç senin yerli ya da yabancı olduğuna bakmaz, performansına bakar, hak ediyorsan alırsın formayı. Eğer sen iyi oyuncuysan, yeterli potansiyelin varsa, kimse senin yerine yabancı arayışına girmez. Elbette 1 liralık adam olup, 5 liraya oynarsan, senin yapacağın işi 2 liraya yapan yabancı varsa, haklı olarak gider adam yabancı alır.

Bu ülkenin büyük bölümü, evine ne şartlarda, hangi ücretle ekmek götürmeye çalışıyor.

İnsan azıcık utanır yahu, 3-5 kuruş daha fazla götüreyim diye ortalığı yangın çevirmek nasıl bir yüzsüzlüktür. Buna çanak tutup, bunların peşine takılıp, her türlü yalakalığı yapan sözde siteler ve onların satılık kalemlerine de yazıklar olsun.

Net söylüyorum yabancı kısıtlaması cinayettir ...

Bu kısıtlama önümüzdeki sezon final four adayı olan Fenerbahçe Ülker ve Anadolu Efes'in önüne taş koymaktır. Tarihi fırsatı tepmektir. Olası bir Avrupa şampiyonluğunun önünü kesmektir.

Kemal Erdem
twitter.com/KE_Billz

[Cem Ağrak]

muhteşem bir yazı olmuş kemal , belli kesimleri rahatsız edebilirsin ama rahatsız olsunlar..

[akarship]

Tebrikler Kemal kardeşim az bile yazmışsın ben ekleyeyim, Ali Karadeniz! gibi Ersin Dağlı! gibi safkan türkler de bu arada türk oyuncu kontenjanından başka yerlerde rüyalarında göremeyecekleri paraları ceplerine indirmeye devam ederler. Türk basketbolu böyle admların Türk oyuncuların yerine oynaması nedeniyle zaten onların dillendirdiği amaca da asla hizmet etmemiş olur. Yetkililerin takoz olarak Efes ve Fenerin önünde durmaya devam etmeleri saçmalıktan başka birşey değildir. İbrahim Kutluayın, Mirsad Türkcanın olduğu ortamda hangi hoca onların yerine yabancı oyuncu tercih eder ama sen Ender Aslansan kusura bakma da tercih etsinler yani.

[Eto]

İnşallah bunları okuyanlar da oluyordur. Altına imzamı atarım.

[Solamnus]

Kemal çok güzel yazmışsın, basketbolsuz kafalara ne desek az.

[gurol1967]

Harika bir yazı.
Emeğine sağlık abicim.

[Umut]

Kanka, her zamanki gibi lafı gediğine oturtmuşsun da pişkinlik tedavisi olan bir rahatsızlık değil.

[Kutay]

Kemal abi çok güzel yazmış. Yabancı sayısı konusunda düşüncem net: Türk oyuncuların yetişmesini engellemeyecek şekilde sınırlı, garanti süre bulmasını engelleyecek kadar çok.

Neden tamamen sınırsız olmaması gerektiğini kendimce anlatmaya çalışayım:

Birisi daha önce yazmıştı, 5 yabancı sınırı olduğunda bile ben Anadolu takımlarının, özellikle de sponsor desteği olanların 5 tane Amerikalı getirip 30-35 dk oynatacağına eminim. Amaç reklam yapmak çünkü, takım o yıl (sponsorun olduğu yıl) başarılı olsun da gerisi önemli değil. Eğer yabancı tamamen sınırsız olursa kalitesiz yabancıların doldurulacağını düşünüyorum.

Federasyonun birinci önceliğinin oyuncuların ve menajerlerin baskısıyla haksız kazanç kapısının kapanmaması olduğunu düşünsem de yukarıda yazdığım olay şirketlerce bütçelendirilen ve Avrupa'da yer almayan kulüpler için olası bir senaryo. Avrupa'da yer alan kulüplere ayrıcalıklar getirmek bana göre çözüm değil çünkü haksız rekabet yaratıyor.

Peki benim önerim nedir? Takımların sezon başında 5-6-7 yabancı arasında seçim yapması gerekiyor. 7 yabancıyı ligde oynatan takımlar oluşturulan havuza 1 milyon TL, 6 yabancı oynatanlar 500 bin TL gibi (atıyorum) yüksek bir meblağda bağış yapacaklar. Bu paranın bir kısmı 5 yabancıdan AZ oyuncuyla sözleşme yapan takımlara dağıtılacak, bir kısmı da federasyonun basketbol okullarına bağış olarak ve milli takıma oyuncu yetiştirmiş altyapılara ödül olarak dağıtılacak. Son kısımda altyapıların büyük takımların altyapıları olmaması gerekebilir.

Bu sayede hem Türk oyuncuların hak etmeden bulduğu süreler azalacak. Az yabancıyla oynayıp başarılı olmaya çalışan, oyuncu yetiştiren takımlar ödüllendirilecek. Türk oyuncular kaliteli yetiştirilirse her türlü süre bulurlar, sıkıntı hak etmeden süre alıp gelişimlerinin durması ve tembelleşmeleri.

Ayrıca ligde yer alan her takımın yabancı oyuncularının maksimum 2 Amerikalı içermesi, Amerikalı olmayan oyuncularının en az ikisinin ülkesinin milli takımında oynaması... gibi kısıtlar getirilebilir. Yaş konusunda sınır olmaması gerektiğini düşünüyorum çünkü yaşlı oyuncular da bu ülkenin basketbol kültürüne çok şey katabilir. Bkz: Jasikevicius ve uzunlara döve döve P&R oynatması.

Son olarak da takımların Türk oyuncularının 2'sinin kendi altyapısından gelmesi koşulu gerekiyor bence.

Bu öneriler çok naif olmuş diyebilirsiniz ama bu konuda ne kadar kafa yorulur ve Türk oyuncuların işgüzarlıkları ne kadar dillendirilirse, milli takım başarısız oldukça federasyon ve basketbol "otoriteleri" bir noktada sınırı esnetmeyi kabullenmek zorunda kalacaklar.

[Andrew Goudelock]

Kemal abi çok güzel yazmış. Yabancı sayısı konusunda düşüncem net: Türk oyuncuların yetişmesini engellemeyecek şekilde sınırlı, garanti süre bulmasını engelleyecek kadar çok.

Neden tamamen sınırsız olmaması gerektiğini kendimce anlatmaya çalışayım:

Birisi daha önce yazmıştı, 5 yabancı sınırı olduğunda bile ben Anadolu takımlarının, özellikle de sponsor desteği olanların 5 tane Amerikalı getirip 30-35 dk oynatacağına eminim. Amaç reklam yapmak çünkü, takım o yıl (sponsorun olduğu yıl) başarılı olsun da gerisi önemli değil. Eğer yabancı tamamen sınırsız olursa kalitesiz yabancıların doldurulacağını düşünüyorum.

Federasyonun birinci önceliğinin oyuncuların ve menajerlerin baskısıyla haksız kazanç kapısının kapanmaması olduğunu düşünsem de yukarıda yazdığım olay şirketlerce bütçelendirilen ve Avrupa'da yer almayan kulüpler için olası bir senaryo. Avrupa'da yer alan kulüplere ayrıcalıklar getirmek bana göre çözüm değil çünkü haksız rekabet yaratıyor.

Peki benim önerim nedir? Takımların sezon başında 5-6-7 yabancı arasında seçim yapması gerekiyor. 7 yabancıyı ligde oynatan takımlar oluşturulan havuza 1 milyon TL, 6 yabancı oynatanlar 500 bin TL gibi (atıyorum) yüksek bir meblağda bağış yapacaklar. Bu paranın bir kısmı 5 yabancıdan AZ oyuncuyla sözleşme yapan takımlara dağıtılacak, bir kısmı da federasyonun basketbol okullarına bağış olarak ve milli takıma oyuncu yetiştirmiş altyapılara ödül olarak dağıtılacak. Son kısımda altyapıların büyük takımların altyapıları olmaması gerekebilir.

Bu sayede hem Türk oyuncuların hak etmeden bulduğu süreler azalacak. Az yabancıyla oynayıp başarılı olmaya çalışan, oyuncu yetiştiren takımlar ödüllendirilecek. Türk oyuncular kaliteli yetiştirilirse her türlü süre bulurlar, sıkıntı hak etmeden süre alıp gelişimlerinin durması ve tembelleşmeleri.

Ayrıca ligde yer alan her takımın yabancı oyuncularının maksimum 2 Amerikalı içermesi, Amerikalı olmayan oyuncularının en az ikisinin ülkesinin milli takımında oynaması... gibi kısıtlar getirilebilir. Yaş konusunda sınır olmaması gerektiğini düşünüyorum çünkü yaşlı oyuncular da bu ülkenin basketbol kültürüne çok şey katabilir. Bkz: Jasikevicius ve uzunlara döve döve P&R oynatması.

Son olarak da takımların Türk oyuncularının 2'sinin kendi altyapısından gelmesi koşulu gerekiyor bence.

Bu öneriler çok naif olmuş diyebilirsiniz ama bu konuda ne kadar kafa yorulur ve Türk oyuncuların işgüzarlıkları ne kadar dillendirilirse, milli takım başarısız oldukça federasyon ve basketbol "otoriteleri" bir noktada sınırı esnetmeyi kabullenmek zorunda kalacaklar.

Türkiye için fazla zor bir sistem kurmuşsun.. Bizim büyük basketbol bilginlerimiz düşünmez bunu..

Dediğine ek olarak kendi alt yapından milli takıma gidecek oyuncular için belirli bir sistem de geliştirebilirsin..

Alt yapıdan milli takıma 1 oyuncu gönderirsen şu kadar, 2 oyuncu gönderirsen şu kadar diye..

Ligin dengesini korumak içinde bu yetiştirdiğin oyuncuları kadronda tutarsan da ekstra dan şu kadar da daha para diye..

Gerçi milli takım seçmeleri bile torpil ile olan bir ülkede ne kadar işler bu sistem bilmiyorum