maçla ilgili yorumuma geçmeden önce, (sadece kurallara bakarak) maçı seyircisiz oynanmasının mümkün olmadığını söylemek isterim. bize ceza verdiler, onlara da versinler mantığını anlamak mümkün değil. çünkü bizim maçta sadece 2 kere anons yapıldı. ipekçi'deki maç gibi hakemler içeri girmedi. kurallar, talimatlar açık. yine de burası türkiye. sporda eyyamın bol olduğu bir ülke. seyircisiz oynama cezası verilirse şaşırmam.
maça gelirsek, bu seride hiçbir takım servis kıramadı. evindeki maçı vermedi. fenerbahçe ülker, evinde bambaşka oynayan, eurolaegue'nin grup maçlarındaki iyi oyununu saymazsak, sezon genelinde istikrarsız bir takım.
bo mccalebb, emir, ömer, melih, bojan, bjelica, kleiza, zoric, oğuz... bu rotasyonda gözüm kapalı güvenebileceğim, bu maçta bizi taşır diyebileceğim hiçbir oyuncu yok. mccalebb de buna dahil.
ama galatasaray'a bakıyorsun. arroyo deyip bir soluk alıyorsun. bu adam; türkiye ligi, lig kupası, el'de oynadığı toplam maçlarda en fazla 4 maçta batırmıştır. gözün kapalı güvenebilirsin. final serisinde bile 50'ye yakın asisti var adamın.
ancak dediğim gibi, fenerbahçe evinde bu sene gs'ye maç vermedi. hatta 2. maçı saymazsak, lig de dahil ezici bir üstünlükle galip geldi. biz ise ipekçi'de 1 maç hariç kafa kafaya oynadık. bu yüzden fenerbahçe'yi bir adım önde görüyorum.
final maçlarında her zaman motivasyonu yüksek takım kazanır, iyi olan takım değil. elin ayağına dolaşır, sinirlerin gerilir. bu yüzden, böyle maçlarda bjelica gibi soğuk karakterli adamlar iş yapar. umarım son maçtaki gibi kleiza'ya bu kadar fazla şans tanınmaz da bjelica en az 30 dakika sahada kalır.
galatasaray'da bu kriz maçını idare edebilecek adam sayısı daha fazla. arroyo, marko, ersin gibi... bu sene gs'nin cska, real madrid, maccabi, barca gibi takımlarla yaptığı 11 maçta 0 çekmesi, ancak zalgiris, kuban, bayern, partizan gibi hedef maçlarını kazanarak f8 yapması, galatasaray'ın kriz yönetiminin iyi olduğunun en iyi göstergesi. fenerbahçe'nin, bu özelliğinin olmadığının en büyük ispatı ise; dün oynanan seride baskı yapan taraftar yokken (kadın ve çocuklar) ve kazanırsa şampiyon olacakken berbat bir son çeyrekle maçı vermesidir.
galatasaray, sezon boyunca dış şutlardan çok ekmek yedi. bu seride de öyle. marko, cenk, arroyo, ender arslan biraz da erceg çok yüzdeli attılar bir maç hariç. normalde bu sistemin, bir yerde patlak vermesi gerekirken 7. maça geldik.
bu seride fenerbahçe ülker, ortalama 77 sayı; gs ise ortalama 64 sayı atmış. fenerbahçe, seri yakaladığı maçlarda kopmuş gitmiş; galatasaray ise seri yakaladığında bile kopup gidememiş, fenerbahçe tempolu oyunuyla rakibini yakalamış ancak son hamleyi yapamamış.
yukarıda yazdıklarım, fenerbahçe ülker arena'da oynanacak maçın seyircili olduğunu hesaba kattığımda geçerli. seyircisiz maçta, ibre galatasaray'a döner diye düşünüyorum. çünkü dediğim gibi final maçı bu. bizim de her branşta final maçlarında sıçtığımızı düşünürsek öyle bir hava seziyorum.
seri yakalayan kopup gider bu maçta. çünkü final maçıdır. el ayak birbirine dolaşır. takım, oyununu oynayamaz. seyircili olursa, gergin bir maç olacağını ve sonunda fenerbahçe'nin şampiyon olacağını düşünüyorum. skor tahminim de ortalamalara yakın olur.
75-66 gibi.
fenerbahçe artılar
- saha avantajı
- dış şutlara bağımlı olmayan bir oyun anlayışı
- ritm bulduklarında yüzdeli sokan oyuncular
- orta mesafe şutlarına sahip pivotlara sahip olması
- obradovic faktörü
- seri yiyip, geriye düşseler dahi rakibi yakalamaları
fenerbahçe eksiler
- kadın basketteki gibi, maçlara kötü başlama alışkanlığı
- istikrarsız, kırılgan oyunculardan kurulu olmaları
galatasaray artılar
- iyi dış şut yüzdesi
- arroyo faktörü
galatasaray eksiler
- saha dezavantajı
- maç içinde belirli sürelerle kopmalar yaşaması
- ülker arena'daki silik oyunları
- dış şuta bağımlı bir takım olmaları
- arroyo'nun iyi savunulması durumunda bir b planına sahip olmamaları.