Arkadaşlar,
koçluk basketboldaki en kilit ve zor pozisyonlardan biri
Fenerbahçe kulüp kültürü dünyanın belki de en zorlu çalışma ortamlarından biri
bu ikisi bir araya geldiğinde Fenerbahçe'de koçluk (veya teknik direktörlük) sportif görevler anlamında dünyanın en zor işlerinden biri.
Eleştirinin kıyasıya olduğu, başarıların sıradan başarısızlıkların ise doğal afet gibi olduğu bir ortamda 1 kişiye bütün takımı emanet ediyorsunuz ve sonuç bekliyorsunuz. O emanet ettiğiniz kişinin karakter itibarıyla bunu kaldırabilmesi lazım (bkz Zico, Aykut Kocaman, Aydın Örs) Bu noktalardan bakıldığında Zoc hariç Avrupa basketbolunda bize uyabilecek bir koç yok. Bu bence birinci gerçek.
İkinci gerçek, Fenerbahçe "Ülker" organizasyonunun halen daha idari anlamda oturmamış olması. İlk defa bu sene sponsorla yönetim tek isim üzerinde uzlaştı(Ahmet Özokur) Takımda 3 tane menajer-direktör tarzı adam var(dı) (NK, Mirsad, Renda) Hangisinin ne iş yaptığı belli değil. Yaptıkları tek iş konuşmak. Kaç defa Mirsadla Zoc'un saha içinde tartışmasına sahne olduk. NK ile ilgili muhtelif rivayetleri zamanında Kemal yazdı. Cenk Renda nispeten sessiz ama onun sahiden ne iş yaptığını bilmiyorum. Bilen varsa da aydınlatsın.
Hal böyle iken OBradovic sahadaki problemlerin yanısıra organizasyonun handikaplarının da bir numaralı müsebbibi oluyor. En basitinden 4 yabancı oynatma olayı: Kenarda 3 yardımcı+2 menajer var. Bunların görevleri zaten bu tip şeyleri takip etmek. Skorboardlar çalışır mı? Sayılar doğru yazılır mı? Fauller doğru yazılır mı? Kurallar uygulanır mı? Ama biz naptık? 4 yabancı üzerinde Obra maça odaklanmamış dedik.
Hepimiz bir yerlerde çalışıyor ve iş yapıyoruz. Kaçımız işi için karar vermek zorunda bilmiyorum. Ama karar verici pozisyonunda çalışanlar için verdikleri bir kararı doğru olduğuna inandıkları için verirler ve sonuç genelde 50% pozitif 50% negatif olur. Kimse karar verici olmak istemez, çünkü karar verici olursanız eleştirilirsiniz ve dengeniz bozulur.
Obradovic iyi bir sezon mu geçirdi? Ne beklediğimiz ile doğru orantılı olarak bence vasat bir sezondu. Vasat bir sezon olmasında muuhtelif etmenler vardır. Ama Cem'in dediği gibi "First of all, I want to congratulate Bandırma Kırmızı"dan ve play-offlarda maç dahi kazanamayan takımdan sonra şu sene final oynamak önemlidir.
Şu perşembe günü öyle de böyle de bir geçsin, ondan sonra uzun uzun yazarız. Hatta bir ara niyet etmiştik inşallah sezon başında koçu da ziyaret ederiz ve bir kaç dakika da olsa onu dinleriz. Ben Zoc'un Fenerbahçe basketbolu için şans olduğuna inanıyorum, inşaallah da uzun yıllar çok başarılı olacağız.
Son olarak koç çok sert diyenler için şunu söyliyim, koç bence gerçekten duygusal. Benim için sezonun Zoc anı, deplasmandaki Efes lig maçında (saat 17:00da oynanan maç) Bojan'ın çooook kötü oynadığı bir dönemde arka arkaya iki basketinden sonra Efesin mola almasından sonra neredeyse orta sahaya kadar gelip Bojana sarılmasıdır. Bu adamla oyuncuları arasında özel bir ilişki var. Biz işte maçı izlediğimiz camın arkasından veya salondan bunu anlayamayız. Bizim bu anlayamadığımız şey de Obradovic'i Obradovic yapan şeydir
selamlar
Okan