başka bir mail ortamında koça takıma giydirenler için yazdığım bir yazı, elimden geldiğince argoları çıkarmaya çalıştım, kalan olduysa affola..
ama gene söylüyorum bu kadar da abartmaya gerek yok. adamlar abartır tabi, tutunacak tek dal bu ellerindeki. ama biz neden bu kadar büyütüyoruz anlamıyorum. sanki adamları hiç yenemiyoruz da elimizdeki tek şans buydu, onu da kaçırdık gibi bir zihniyet var. ona bakarsan sene başında da aroyo, arodori, furkan, ender, pocius, smith, jawai, vougioukas gibi ismler varken, başlarında hoca da varken yendik bunları.
hayır, aslında anlıyorum, tamamen futbol seyircisinden kaynaklanıyor. basketbolda normal sezonun ağırlığı %50-60 ı geçmez. önemli olan playoff lardır. nba de bir söz var, gerçek sezonun marttan önce başlamaz diye. basketbolun formatı farklı, önemli olan ligde kimi nasıl yendiğin değildir, isterse ligde 5 sefer yenilsin, playofflarda elediğinde geçiyorsun rakibini.
kim hatırlıyor 1954 dünya kupasında macarların almanları 8-3 yendiğini grup maçlarında ? 8 gol lan borumu.. ama herkes şampiyonun almanya olduğunu biliyor. kim google giripde 60 sene öncenin grup maçlarına bakıyor ? en çok yarı final, belki çeyrek final.. özetle format farklı, mantık farklı. kimse senede 80 maç motive olamaz. bu takımın bu sene oynadığı maç sayısı 50 ye geldi (20-21 lig maçı, 6 türkiye kupası, 1 cumhurbaşkanlığı kupası, 19 euroleague) daha en az 8 el maçı var (f8 garanti bence, orada 3-0 yenilirsek 8 maç daha demek ki fazlası var bu sayının azı yok), 17-18 de lig maçı var, gene playoff larda 2-0 elendiğiöizi var sayarsak. toplamda 26 maç yapıyor min., bu sayı 40 a kadar çıkabilir f4 + türkiyede final dersek. bu maçların hepsi sona yaklaştıkça daha önemli hale geliyor.
ha bu gs maçına motive olmayacaksında ligde hangi maça motive olacaksın o zaman ? 80 maç motive olma ama bu maç motive olunacak maçlardan birisi olmak zorunda, zorunda da şöylede birşey var, elin sırpı, amerikalısı, yunanı şeyine takmıyor işte normal sezon maçını. bunun olması için takımda türk oyuncun olacak ibo gibi, mirsad gibi, ömer gibi. hiç olmadı rekabeti ve önemini bilen bir türk hocan olacak. senin böyle bir maçta süre alacak kalitede tek yerli oyuncun var, Emir Preldzic

bizde bunların hiçbiri yokken gs de sinan, kerem ve ergin (yok desenizda adam tribünden yağdırıyordu emirleri), 1 gün önceki büyü yapılmış stadda alınmış malubiyet ve fakir fukara edebiyatı gibi türklerin en büyük motivasyon kaynaklarından birisi vardı.
sonuçta, olan oldu, adamlar nerdeyse100 sayı attılari bir çeyrekte 6/6 yüzdeyle üçlük atıp 27 sayı buldular, ellerini sallaya sallaya yendiler..