Gönderen Konu: 2014 FIBA Dünya Erkekler Basketbol Şampiyonası  (Okunma sayısı 130659 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Hakan Yaman

  • Yönetici
  • Üye
  • Yaş: 48
  • Yer: Antalya
  • İleti: 8494
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: 2014 FIBA Dünya Erkekler Basketbol Şampiyonası
« Yanıtla #600 : 16 Eylül 2014, 20:19:18 »
İlaveten: NBA'de yıldız korunuyormuş. FIBA'da bazı ülkeler, ULEB'de bazı takımlar korunuyor? Hangisi adil?

Saf basketbol dediğiniz şey nasıl bir şeydir bilmiyorum ama insanların yeteneklerini en üst seviyede sahnelemesi bir kusur değil, bir meziyettir. Ne yapalım ki, Euroleague denilen ligde oyuncuların çapları sınırlı olduğu için isteseler de şov yapamıyorlar. Yapamazlar da zaten. Onlar ancak düşük kaliteyi "saf basketbol" etiketiyle pazarlamasını bilir.

hmetin

  • Ziyaretçi
Ynt: 2014 FIBA Dünya Erkekler Basketbol Şampiyonası
« Yanıtla #601 : 16 Eylül 2014, 20:45:14 »
Saf basketbol hatalı yurumelerin calındıgı,alan savunmasının yasak olmadıgı basketboldur.Yıldızları korumak baska misla Paul Pierce vb oyuncuların sadece faul almaya yonelik oynadıgı ve rakibi aldatmaya calısıp faul almaya calıstıgı ve hakemlerin de yıllardır bunu yedigi duzen baska, Lebron'ı adeta doverken faul yokken baska bir yıldıza dokudugunda faul calınması baska, kalite dusuk olabilir sen kendi Afro Amerikalı oyuncularının yanına Avrupa'nın en iyi oyuncularını da alırsan,virus gibi bu oyuncuların kanına girip daha 15-16 yasında izleyip alırsan,2 yıl Efes'te oynayacagım diyen Saric daha sonra hemen NBA gitmek istiyorum gibi bir suru ornek olursa kalite farkı olur.FIBA Avrupa basketbolunu korumadıgı surece de fark kapanmaz.Seven sever sevmeyen sevmez.Ama ben Avrupa'da oynanan basketbolu seviyorum.NBA tek artısı da 30 saniyelik hucum suresinin 24 saniyeye dusmesidir.

Çevrimdışı Umut

  • Genel Moderatör
  • Üye
  • Yaş: 43
  • Yer: Berlin
  • İleti: 3703
  • Cinsiyet: Bay
  • Обрадовић: беспрекорна командант
Ynt: 2014 FIBA Dünya Erkekler Basketbol Şampiyonası
« Yanıtla #602 : 16 Eylül 2014, 20:50:41 »
Final maçını Krstic sabote etti, bu duruma itiraz kabul etmem. En azından bir 3 çeyrek mücadele izlenebilirdi ama sayesinde olamadı.

Öte yandan NBA basketboluna paralel olarak Dünya basketbolunda da gerileme var. ABD'nin istediğini alamadığı 2002-2004-2006 turnuvalarına bakılırsa onları yenen/eleyen takımların kadroları muazzam. Dönemin Arjantin, Brezilya, İspanya, Yunanistan, Yugoslavya/Sırbistan takımları harika kadrolar. Ama şu turnuvada o ayarda kadro olmadığı gibi o seviyelerde mental güce sahip oyuncu sayısı da az. Dolayısıyla maçlardan çok çabuk koptu birçok takım. Bir de final maçındaki gibi 50 maçta bir tutturulacak üçlük yüzdesi denk gelince ABD'nin rahat şampiyonluğu geldi. Kimse haketmediler diyemez zaten. Çok dengeli bir kadroyla geldiler ve Rose'un etkinliğini kıstılar finale doğru ilerlerken. Doğru hamlelerle de pek sıkışmadılar. İspanya her zamanki gibi kendi evinde yaptığı mallığa yansın. Eğer ki finale kalsalardı, her türlü hile-hurda ve dahi seyirci baskısıyla kupayı alabilirdi.
Kara deryalarda bir FENERsin!

Çevrimdışı Umut

  • Genel Moderatör
  • Üye
  • Yaş: 43
  • Yer: Berlin
  • İleti: 3703
  • Cinsiyet: Bay
  • Обрадовић: беспрекорна командант
Ynt: 2014 FIBA Dünya Erkekler Basketbol Şampiyonası
« Yanıtla #603 : 16 Eylül 2014, 20:56:23 »
Rekabet denen olgudan kaçıp X basketbolunun korunmasıyla bizde uygulanan yabancı sınırlaması arasında hiç bir fark yok. Avrupa eğer mücadele istiyorsa ki henüz NBA'in en üst seviyesi gelmese bile edemiyor, NBA benzeri bir organizasyonu, kendi üye ülkelerinin yapısına uygun şekillerde kurarark sağlayabilir. Avrupa genelinde oynanacak bir lig fikri gerçek olmalı.
Kara deryalarda bir FENERsin!

hmetin

  • Ziyaretçi
Ynt: 2014 FIBA Dünya Erkekler Basketbol Şampiyonası
« Yanıtla #604 : 16 Eylül 2014, 21:02:40 »
Bana gore Avrupa hicbir zaman NBA gibi olamaz.Hangi ulkede 350 milyon nufus olup bunun yarısı Afrika kokenli atletik oyunculardan olusuyor.Ya da her zaman Divac,Djordevic gibi oyuncular mı cıkıyor.Afrikayı somuren bir Fransa var onlarda 3. oldu zaten ayrıca NBA her zaman oyuncuyu gelistirmiyor.Oyununu gelistiren cok oyuncu oldugu gibi, kilo alıp vucut yaptıkları icin atletizmini ya da sut kabiliyetini kaybeden cok oyuncu da var.Amerika kıtasında bir lig de yok.Ama Avrupa'da Persembe EL oynarken Pazar kendi liginde oynuyorsun.Dolayısı ile bir lig daha kuralım cok olacak birsey degil varsın Milli macları ABD alsın.

Çevrimdışı Umut

  • Genel Moderatör
  • Üye
  • Yaş: 43
  • Yer: Berlin
  • İleti: 3703
  • Cinsiyet: Bay
  • Обрадовић: беспрекорна командант
Ynt: 2014 FIBA Dünya Erkekler Basketbol Şampiyonası
« Yanıtla #605 : 16 Eylül 2014, 21:09:04 »
Bir lig daha kurmayacaksın zaten. Avrupa'nın elit takımları NBA benzeri bir organizasyonda oynayacaklar. Daimi bir Euroleague olmalı yani.
Kara deryalarda bir FENERsin!

hmetin

  • Ziyaretçi
Ynt: 2014 FIBA Dünya Erkekler Basketbol Şampiyonası
« Yanıtla #606 : 16 Eylül 2014, 21:31:12 »
O zaten var sayılır.EL de belli bir duzeye sahip 8-10 takım zaten A lisansına sahip belli bir kriter var sonucta bence

Çevrimdışı Andrew Goudelock

  • Üye
  • Yaş: 29
  • Yer: İzmir
  • İleti: 2543
  • Cinsiyet: Bay
  • Andrew Goudelock
Ynt: 2014 FIBA Dünya Erkekler Basketbol Şampiyonası
« Yanıtla #607 : 16 Eylül 2014, 21:51:16 »
Alan savunması filan demişsin o kural kaldıralı yıllar oldu. 

Steps mış, yıldızların korunmasıymış bunların hepsini Euroleague de binlerce defa gördük. Spanoulis, Rodriguez, Navarro, Fernandez çok masum düdükler mi alıyor sizce?

Basketbol içerisinde adaletsiz bir kurum varsa o da Euroleague'dir.. Yıllardır atadığı hakemlerle İspanyol ve Yunanları koruduğu malumdur..

Siz ABD'yi sadece afro amerikalıların atletizmine bağlarsanız Avrupa basketbolunda daha çok hezimet görürsünüz. Bugün ben iddia ediyorum fundemental açısında Avrupa'nın hiç bir önderliği kalmamıştır.

Maç içerisinde Avrupa da daha çok zeka kullanılıyor tarzı söylemlerde asılsızdır. Hakan abi bilir ben neredeyse her gün NBA maçı izleyen birisiyim. Sizinde uygun ve zevkinize göre maçlar bulunuyor. Spurs'un hücumda gösterdiği dolaşımı ve opsiyonları bugün hiç bir Avrupa takımı göstermiyor.

NBA, sadece all starlardan oluşmuyor..
Ve, Madrid’e ulaşırlarsa… Benchlerinde Avrupa’da hiçbir takımda olmayan bir avantaja sahip olacaklar.

Çevrimdışı Hakan Yaman

  • Yönetici
  • Üye
  • Yaş: 48
  • Yer: Antalya
  • İleti: 8494
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: 2014 FIBA Dünya Erkekler Basketbol Şampiyonası
« Yanıtla #608 : 16 Eylül 2014, 23:45:51 »
hmetin seni tenzih ederim ama NBA hakkında atıp tutanların yüzde doksan beşi hayatında üst üste iki NBA maçını baştan sona izlememiş ve bir tane play-off serisini baştan sona takip etmemiş kişilerdir. Bu işi bu ülkede zamanında başlatan Çarli kod adıyla Fanatik Basket'te yazan Mehmet Palabıyık adlı ezik bir tiptir. Aykırı tezler ortaya atarak dikkat çekmeye çalışan birisi... Tabii bu tez bizim basketbol camiasında epey tuttu. Kaya Peker ve Serkan Erdoğan bile Tau'dayken bunu savunmuştu. Çünkü çocukluğunda NBA hayaliyle büyüyüp oraların kenarından geçemeyen ezik tipler için can simidiydi. Öyle ya; Euroleague gerçek basket, NBA sanal olunca Kaya Peker gerçek basketbolcu, Duncan ve Garnett ise yalan oluyordu. Serkan gerçek skorer, Kobe Bryant sanal... Tam da eziklere göreydi.

Bundan üç sene önce geçici görevle Sevgi Yurdu adlı tinerci sokak çocuklarını 18 yaşına kadar devlet himayesine alan bir kurumun revirinde çalışmıştım. Bu bir kaç aylık bölümde orada UNICEF mi, bilmem ne adına tez hazırlamakla görevli bir İspanyol'da bulunuyordu. (Hoş, ben ajan olduğunu düşünürüm böylelerinin... Ayrı mesele...) İyi Türkçe konuşuyordu, iyi basketbol oynuyordu ve basketbol kültürü oldukça zengindi. Ona bu Çarli'nin Gör Dediği yazılarındaki tezden baktım. Siz İspanyollar ne düşünüyorsunuz diye sordum. İspanyol basketbolunun en revaçta olduğu zamanlardı. Güldü ve saçma dedi. Biz sadece NBA seviyesinde oyuncular yetiştirmek için uğraşıyoruz; NBA bizim erişmek istediğimiz seviyedir dedi.

Yani Avrupa'nın son 10 senede en başarılı basketbol ülkesi olan İspanyollar bile "bizim basket gerçek, NBA sanal" şımarıklığı yapmıyor; bilakis olabildiğince saygılı davranıyordu. Sanırım bizim Türklere has bir şey bu abartı...

Diğer yandan NBA'in 2002-2006 arası krizinin ve dönemde niçin zorlandığının da izahını uzun uzadıya yaparız gerekirse. Geçmişte bu konuda fenerbasket'e ve derin nba'e yazdıklarımızdan en az 10 sayfalık bir makale çıkar. 

Sadece şu kadarını söyliyeyim; basketbolun sanalı safını bu kadar eziyorsa durup düşünmek icap eder. Öyleyse gerçek basketbol aslında "sanal" olanı...

hmetin

  • Ziyaretçi
Ynt: 2014 FIBA Dünya Erkekler Basketbol Şampiyonası
« Yanıtla #609 : 17 Eylül 2014, 00:03:45 »
Hakan Hoca senle aynı yastayım.Utkan olsun,Sen olsun diger teknik analiz yapan arkadasların yorumlarını keyifle okurum.Sizin gibi teknik analiz yapma yetenegim yoktur.Yapabilenlere de saygı duyarım.Yuzlerce NBA macı da seyretmisimdir.ABD yeni bir ulke 200-250 yıllık ulke ve kole olarak goturulan insanların yanında,bilimi-teknolojiyi en ust duzey olarak kullanan bir ulke butun bu avantajlarının yanında Avrupa'nın ve Dunya'nın en iyi oyuncularını ve en guzel zamanlarında aldıgı icin cok buyuk bir avantaja sahip dolayısı ile yetismek zor, eskiden hem bu kadar teknoloji farkı yoktu.Hem de Petrovicler,Divaclar,Sabonisler cıkıyordu.Simdi hem bu oyuncular cıkmıyor hem sınırlar dagıldı hem de teknoloji ve bilim farkı cok onemli hale geldi.

Utkan'ın tespitlerine de katılıyorum.Yunan,İspanyol lobisi var.Keske olmasa ayrıca nerdeyse butun İspanyol oyuncularda hakemi kandırma kabiliyeti ya da dusuncesi var.Bunların hicbirini inkar etmiyorum.Ama Avrupa'da oynanan basketboldan da zevk alıyorum.Ayrıca su var bir oyuncu NBA draft olup imza attıysa aynı ciddiyeti klup takımında genelde gostermiyor.Zaten diyor 1 sene sonra NBA deyim.Hele ki NBA den donduyse biraz dayas 30'a yakınsa iyice seriyor.Bunları da hesaplamak lazım ama bunların olması NBA de de bu uygulamaların yapılmadıgını gostermiyor.Ben Celtics taraftarıyım.Bugune kadar en sevdigim takım ise Karl Malone,Jeff Hornicek,John Stockton lı Utah idi.Fark kapanır kapanmaz bilemem cunku orada NBA cok farklı bir onem arz ediyor.ABD Dunyaya kendini NBA,Mc Donalds gibi kurumlarla pazarlıyor.82 mac + play off oldugu icin oyuncu bazen arda arda mac yaptıgı icin her zaman guclu olmak zorunda,inanılmaz kontratlar var.NBA de basarılı olursan global sponsorlardan inanılmaz paralar alıyorsun.En son 2 sene once Adidas Derrick Rose ile 14 senelik yanlıs hatırlamıyorsam 250m dolar gibi bir anlasma yaptı diye haber okumustum.

Aradaki fark acılabilir.Cunku artık Ginobili,Danilovicler Virtus Bolognalar vs yok.Yine de EL den ben ayrı bir zevk alıyorum.

Çevrimdışı Hakan Yaman

  • Yönetici
  • Üye
  • Yaş: 48
  • Yer: Antalya
  • İleti: 8494
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: 2014 FIBA Dünya Erkekler Basketbol Şampiyonası
« Yanıtla #610 : 17 Eylül 2014, 00:17:06 »
İş bir zevk meselesi olarak kaldıktan sonra tabii sonuna kadar saygı duyarız. Bizde Euroleague izliyoruz, çok keyif aldığımız maçlar da oluyor. Mesela ben 2003'den beri "üçüncülük maçları haricinde" bütün final-four ve final maçlarını izledim ve finallerin hepsinin de kaydını saklarım. Bizim sorunumuz Euroleague'in sevilmesiyle değil elbette... Sorun şurada ki, Euroleague'i değerli hale getirmek adına senelerce NBA'e ve dolaylı olarak NBA'e değer veren ve onu takip eden bizim gibilere saldırıldı. NBA ergen işiydi; basketbolu "derinlemesine" bilenler NBA'i değil, Euroleague'i takip ederdi. Sistematik bir saldırı ve tahkir... Yoksa benim şeyimde mi Amerika... İdeolojik olarak can düşmanım zaten. Ben bu turnuvalarda bu kadar hararetli onları destekliyorsam NBA içindir. Biliyorum ki, eğrisi doğrusuna denk gelip Amerika bir kaza kurşununa kurban gitse buralarda mesaj patlaması yaşanacak, neler ve neler yazılacaktı. Günün birinde illa kaybedecekler. Yani her 10 veya 12 senede bir maç muhakkak kaybedecekler. İşte o gün göreceksiniz, 10 sene boyunca onların kazanması üstüne yazılanların tamamı, tek bir maç kaybettiklerinde yazılacak olanların yarısı kadar bile hacim tutmayacaktır.

İş, zevke saygıdan ibaretse buna sonuna kadar varız. Ama adamlar hala Fi tarihinde Yunanistanın kazandığı maç üstünden NBA'i vurma derdinde olunca bizde bir yerde bunları söylemek zorunda kalıyoruz.
« Son Düzenleme: 17 Eylül 2014, 00:19:44 Gönderen: Hakan Yaman »

Çevrimdışı Kutay

  • Üye
  • Yaş: 31
  • Yer: İstanbul
  • İleti: 1206
  • Cinsiyet: Bay
    • kutay_erkan
Ynt: 2014 FIBA Dünya Erkekler Basketbol Şampiyonası
« Yanıtla #611 : 17 Eylül 2014, 00:24:46 »
Uzerine cok konusulur bu konunun ama bir yorum ekleyeyim: NBA'in bu kadar kucumsenmesinin sebeplerinden biri mac sayisinin cok fazla olmasi. Neredeyse her gun 6-7 mac izleyebilince maclarin degeri azaliyor.* Bu da takimlarin, yani oyuncularin ve koclarin hatta oynanan oyunun degerinin dusuk gozukmesine yol aciyor. Her takim birbiriyle birer kez mac yapsaydi cok daha dikkatle izlenirdi mesela.

Bunun disinda gecen sezon bayagi mac izledim her gece olmasa da, NBA'in normal sezon maclari bana da bazen sikici geliyordu. Dedigim gibi cok fazla mac olmasi sik sik farkli geri dusen takimin maci birakmasina yol acabiliyor. Bu Euroleague'de de oluyor ama nadiren. Ayrica bazen fazla isolation/ 1'e 1 oynaniyor benim normal sezonu cok sevmememin bir sebebi de bu. Spurs, GSW gibi hizli top dolastiran veya Celtics gibi tek oyuncuya bagli olmayan takimlar daha cok hosuma gidiyor. Euroleague'i savunanlarin en gecerli argumani da bu bence: yildiz oyuncu sayisinin azligi takim oyununun ve sofistike setlerin onemini arttiriyor. Bunu seven benim gibiler icin, atiyorum normal sezondaki bir OKC macini izlemektense saglam bir Euroleague maci daha cazip gelebilir. Ancak playofflar gelince durum benim acimdan degisiyor. Euroleague final four'u veya playofflari hicbir zaman NBA playofflari kadar keyif vermedi.

*Psikolojide scarcity/kisitlilik gibi bir teori var, az olan seyin bize daha guzel geldigini savunuyor. Bunu reklamlarda "Sinirli sayida!" gibi spotlardan gorebiliyoruz. Yilda nispeten az olan Euroleague maclarina gore her gun maci olan bir NBA takimi daha az cazip gelebilir.
« Son Düzenleme: 17 Eylül 2014, 00:26:27 Gönderen: Kutay »
Burası Fenerbahçe. Burada "2010'da şampiyon olalım, 5 yıl sonra başarılı olalım." diye hedef belirlenemez. - Willie Solomon

hmetin

  • Ziyaretçi
Ynt: 2014 FIBA Dünya Erkekler Basketbol Şampiyonası
« Yanıtla #612 : 17 Eylül 2014, 00:39:42 »
NBA ABD ve ABD ekonomisi icin,ABD pazarlaması icin cok buyuk onem arz ediyor.Ayrıca yapı olarak benim icin sov ile sporun karısımıdır.Ondan ayrı zek alırsın digerinden ayrı zevk alırsın.Konunun baslangıcı ABD bebeleri ile Avrupayı ezdi yorumu idi.Ben de ezmesi normal diyorum.Sen zaten Dunyanın tek super gucusun.Kendi oyuncularının inanılmaz fizik,atletizm avantajı var.Ustune Global acılıma cıkıp 20 yıldır Avrupa'nın da en yetenekli oyuncularını,en verimli caglarında transfer edince elini kolunu baglarsın.Papaulukas EL icin cok onemli bir figurdu.Belki bu adam 2 sene havlu sallayıp geri donecek.Belki de onemli bir oyuncu olacak.Ama her halukarda sen EL cok onemli bir figurunu aldın.Ustune de bu oyuncu yarın geri donse bile artık ya ben NBA gordum burası nedir mantıgıyla oynayacak.Semih Erden Efes'te hicbir oynamadı mesela ustune de hedefim tekrar NBA dedi.Bu Global acılım olayı Avrupa'yı her sekilde etkiliyor.Bogdan insallah dokturur ama dokturse de 2 sene sonra Phoenix de olacak.Enes Kanter'e para harcadın,egitimini ustlendin.120 bin dolar para verdin hepsi bosa gitti.Semih-Omer Asık ile belki lige ambargo koyacaktın onlar da gitti.Bojan'ı 1-2 sene fazla tutmak icin iknaya ugrastın.Olay sadece NBA,atletizm,fizik de degil ki oyuncu zaten mental olarak hazır degil,Saric 2 yıl Efes'teyim diyordu sonra belki seneye NBA deyim demeye basladı.Bu adamlar Avrupa'yı bir nevi angarya olarak gordugu surece zaten istedigin verimi alman mumkun degil

Çevrimdışı Kevin Rankin

  • Üye
  • Yaş: 45
  • Yer: İzmir
  • İleti: 1424
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: 2014 FIBA Dünya Erkekler Basketbol Şampiyonası
« Yanıtla #613 : 17 Eylül 2014, 10:56:06 »
spor kültürdür, basketbolda kültürdür. abd'de hem kültür var, hem güç var-para var nba ortaya çıkıyor. avrupayı da küçümsememek gerekir güç yok-para yok ama bu konuda kültürü olan ülkeler var, eski yugoslavya ülkeleri başta olmak üzere. ntv de dünya kupası programlarından birinde bahsediyorlardı yunanistanda heryerde basket potalarını görebileceğinizden, sokak basketbolunda bile adamların setleri olduğundan bahsediyorlardı bence hayran olunacak bir olay. bizim ülkemizde bu kültür maalesef yok yada çok az, basketbolu geçtim birinci spor futbol orada bile bunu yaratamamışız. kaldıki şu var basket ve voleybolda fb olarak avrupanın en tepesine oynuyoruz çünkü bizim şu an için ayırdığımız para birkaç takım hariç hepsinden fazla aynı bütçeler rakiplerde de olsa bu konuda çok zorlanırdık.

Çevrimdışı Hakan Yaman

  • Yönetici
  • Üye
  • Yaş: 48
  • Yer: Antalya
  • İleti: 8494
  • Cinsiyet: Bay
Djordjevic: "Tekmeyi bastılar"
« Yanıtla #614 : 18 Eylül 2014, 14:30:05 »
Sırbistan başantrenörü Sasha Djordjevic, Dünya Kupası finalinin ardından konuştu.

Dünya Kupası finalinde Amerika Birleşik Devletleri'ne farklı mağlup olan ve gümüş madalya kazanan Sırbistan'da koç Sasha Djordjevic, mücadele sonrasında ilginç açıklamalarda bulundu.
 
Amerika'nın kendilerini çok rahat yendiğini söyleyen Djordjevic, "Hayal kırıklığına uğradık, çünkü rekabetçi bir takımız. En iyi takıma sahipler ve zaferi de hak ettiler. Bu gece bize tekmeyi bastılar" ifadelerini kullandı.
 
Sırbistan'ın başantrenörü ayrıca, bu maçtan önemli dersler aldıklarını ve 2016 Rio Olimpiyat Oyunları'na katılmaya odaklanacaklarını belirterek sözlerini noktaladı.

http://ispanya2014.sporx.com/SXHBQ407375SXQ