Gönderen Konu: 2014 FIBA Dünya Erkekler Basketbol Şampiyonası  (Okunma sayısı 130315 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Umut

  • Genel Moderatör
  • Üye
  • Yaş: 43
  • Yer: Berlin
  • İleti: 3643
  • Cinsiyet: Bay
  • Обрадовић: беспрекорна командант
Ynt: 2014 FIBA Dünya Erkekler Basketbol Şampiyonası
« Yanıtla #615 : 18 Eylül 2014, 17:02:34 »
Bu NBA'in diğer liglerin iyi oyuncularını alıyor olması da eleştirilecek bir konu değil. Herkes en iyi yerde olmak ister. Ve maalesef Avrupalının olaylara bakışıyla NBA benzeri bir yapı kurulamaz. Zaten NBA Amerika'da bir sektördür. Avrupa'da bu kadar büyük bir sektöre yer yok.
Kara deryalarda bir FENERsin!

Çevrimdışı Besim

  • Üye
  • Yaş: 40
  • Yer: Londra
  • İleti: 3628
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: 2014 FIBA Dünya Erkekler Basketbol Şampiyonası
« Yanıtla #616 : 19 Eylül 2014, 00:05:08 »
Bu NBA'in diğer liglerin iyi oyuncularını alıyor olması da eleştirilecek bir konu değil. Herkes en iyi yerde olmak ister. Ve maalesef Avrupalının olaylara bakışıyla NBA benzeri bir yapı kurulamaz. Zaten NBA Amerika'da bir sektördür. Avrupa'da bu kadar büyük bir sektöre yer yok.

Aynen.  Bir defa Amerika Birlesik Devletleri'nde cok guclu bir kolej kulturu var.  Oradaki spor dallari dahi ciddi bir sektor teskil ediyor.  Mezunlarin, aradan 40 sene gecse dahi, kolej maclarini takip ettigini goruyoruz.  Durum boyle olunca, yetenekli oyuncularin en profesyonel bicimde, en guzel olanaklar altinda yetismeleri de mumkun oluyor. 

Çevrimdışı Bukefalos

  • Üye
  • Yaş: 39
  • Yer: İstanbul
  • İleti: 1175
  • Cinsiyet: Bay
  • RWB0 & SC30
Ynt: 2014 FIBA Dünya Erkekler Basketbol Şampiyonası
« Yanıtla #617 : 27 Eylül 2014, 13:24:05 »
İnsanlar euroleaguede ki karmasadan hoslanıyor olabilir saygı duyarım.
Oyuncuların önemli kısmı o kadar yeteneksiz ki (NBAe kıyasla) sürekli bir kargasa, sürekli bir top kapma mücadelesi var.

Bir adamı yarım metreden savunup, bir el gösterdikten sonra  o adam o sutu kacırdıgında, işte euroleague savunması bu deniliyor.
Bunu nbade yapamazsınız.. Bunu hardena, irwinge currye yapamazsınız. Yarım metreyi gectim 10cm uzakta kalırsanız cezayı keserler veya kesmek icin o sutu atarlar. Cünkü adamların o sutu atabilitesi var. 2 defa girmedi mi ? 3.yü denerler o da mı girmedi 4,5,6.. (burda da su söyleniyor: nba takımları 10snde hücum ediyor :) sen o bos sutu verirsen 2snde de hücum ederler)

Alın işte gruplarda düzgün sut atamayan amerika takımı, finaller basladıgında sokmaya basladı, finalde de hepsini sokunca adamlar ne attıysa girdiye geldi muhabbet. Sasırtıcı olan finalde sokmus olmaları degil esasında, turnuva genelinde sokamamaları. Misal curry.. cok kötü sut attı turnuvada.

Bunda sahaların boyutu ve cizgilerin de etkili oldugunu düşünüyorum. Su maclar amerikadaki salonlarda oynansın her mac ortlama 32 sayı fark atan adamlar 40ı görürdü bence.

Bir de algıda yanlıslık var. Amerikada hücumların temeli isolation degil tepe picknrolleridir.. Her hücum ekseriyetle tepe picknrollü ile baslar. Sonra şekillenir.

« Son Düzenleme: 27 Eylül 2014, 13:28:39 Gönderen: Bukefalos »
Ver Lester'e, yaz deftere

Çevrimdışı Hakan Yaman

  • Yönetici
  • Üye
  • Yaş: 48
  • Yer: Antalya
  • İleti: 8494
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: 2014 FIBA Dünya Erkekler Basketbol Şampiyonası
« Yanıtla #618 : 27 Eylül 2014, 15:11:32 »
İnsanlar euroleaguede ki karmasadan hoslanıyor olabilir saygı duyarım.
Oyuncuların önemli kısmı o kadar yeteneksiz ki (NBAe kıyasla) sürekli bir kargasa, sürekli bir top kapma mücadelesi var.

Bir adamı yarım metreden savunup, bir el gösterdikten sonra  o adam o sutu kacırdıgında, işte euroleague savunması bu deniliyor.
Bunu nbade yapamazsınız.. Bunu hardena, irwinge currye yapamazsınız. Yarım metreyi gectim 10cm uzakta kalırsanız cezayı keserler veya kesmek icin o sutu atarlar. Cünkü adamların o sutu atabilitesi var. 2 defa girmedi mi ? 3.yü denerler o da mı girmedi 4,5,6.. (burda da su söyleniyor: nba takımları 10snde hücum ediyor :) sen o bos sutu verirsen 2snde de hücum ederler)

Alın işte gruplarda düzgün sut atamayan amerika takımı, finaller basladıgında sokmaya basladı, finalde de hepsini sokunca adamlar ne attıysa girdiye geldi muhabbet. Sasırtıcı olan finalde sokmus olmaları degil esasında, turnuva genelinde sokamamaları. Misal curry.. cok kötü sut attı turnuvada.

Bunda sahaların boyutu ve cizgilerin de etkili oldugunu düşünüyorum. Su maclar amerikadaki salonlarda oynansın her mac ortlama 32 sayı fark atan adamlar 40ı görürdü bence.

Bir de algıda yanlıslık var. Amerikada hücumların temeli isolation degil tepe picknrolleridir.. Her hücum ekseriyetle tepe picknrollü ile baslar. Sonra şekillenir.

Ellerine sağlık Bukefalos! Güzel yazmışsın. :)
« Son Düzenleme: 27 Eylül 2014, 15:12:11 Gönderen: Hakan Yaman »

Çevrimdışı Semazen

  • Üye
  • Yaş: 61
  • Yer: Antalya-Alanya
  • İleti: 1637
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: 2014 FIBA Dünya Erkekler Basketbol Şampiyonası
« Yanıtla #619 : 27 Eylül 2014, 15:26:31 »
... (burda da su söyleniyor: nba takımları 10snde hücum ediyor :) sen o bos sutu verirsen 2snde de hücum ederler)...

Böyle söyleyince aklıma geldi.
Çoktandır takıldığım bir konudur.
10. saniyelerde kullanılan ve kaçan bir şut sonrası sıkça duyduğumuz bir  sözdür :"Çok erken kullandı!"

Hücumda amaç nedir? Sayı çıkarmak.

22 saniye top çevirip 24.saniye zorlama şut atmaktansa,  7.saniyede uygun durumda atılan şutu tercih ederim ben. Ha, son hücum kullanılacaktır o ayrı.

Ama nedense bizde (Başta yorumcular olmak üzere) bir "Erken kullandı" deyimi var. Bu deyim bence yarardan çok zarar veriyor.
« Son Düzenleme: 27 Eylül 2014, 15:27:28 Gönderen: Semazen »
Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir.

Çevrimdışı Hakan Yaman

  • Yönetici
  • Üye
  • Yaş: 48
  • Yer: Antalya
  • İleti: 8494
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: 2014 FIBA Dünya Erkekler Basketbol Şampiyonası
« Yanıtla #620 : 27 Eylül 2014, 19:10:19 »
Aslında bütün NBA takım ve koçları erken hücum taraftarı değildir. Mesela Detroit'le 2004 sezonunda şampiyonluk yaşayan Larry Brown genellikle 24 saniyenin sonuna kadar kullanılmasını tercih eder. Bu aslında elindeki malzemeyle ilgili bir konu... Hızlı koşan, geriye çabuk dönen oyuncuların varsa şutu daha rahat kullanabilirsin. Geriye koşmakta sıkıntı yaşayacaksan topu belli bir süre çevirmek ve tempoyu kontrol etmek daha sağlıklıdır. NBA'de oynanan basketbolu Avrupalıların eleştirmesini de bundan yanlış bulurum. Çünkü malzeme hızlı oynamaya, çok şut atmaya müsaitse onlara yol vermek lazım. Frenlemek yetenekleri köreltir.

Çevrimdışı Hakan Yaman

  • Yönetici
  • Üye
  • Yaş: 48
  • Yer: Antalya
  • İleti: 8494
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: 2014 FIBA Dünya Erkekler Basketbol Şampiyonası
« Yanıtla #621 : 29 Eylül 2014, 22:20:30 »
Turnuvayı açık ara sürklase eden ve bütün maçlarını en az 20 sayının üstünde fark yaparak kazanan Amerika Erkek Basketbol Milli Takımıyla ilgili bir detay paylaşmak istiyorum. Biliyorsunuz, Amerika buraya en iyi oyuncularından oluşan kadrosuyla gelmedi. Öyle ki, kadrodaki çoğu oyuncu kariyeri boyunca büyük maç oynamamıştı ve kadronun en az yarısı basketbol kariyerleri boyunca ilk defa bu turnuvada şampiyonluk maçına çıktı.

Şöyle örnekleyeceğim: Biliyorsunuz, Milli Takımlarda oynayan isimler genellikle o ülkenin en güçlü takımlarında oynar. Amerika'ya bakacak olursak... NBA'de hemen herkesin bildiği gibi 30 takım var. Bunların 15'i Doğu Konferansında, 15'i Batı konferansında yarışıyor. Batının ilk sekizine giren takımları kendi aralarında play-off oynuyor, Doğu'nun ilk sekize giren takımları da yine kendi aralarında... Yani 30 NBA takımından 16'sı play-off yapıyor. Doğu Şampiyonu ile Batı Şampiyonu ise kendi arasında NBA şampiyonluğu için kapışıyor.

Bu sezon Batıyı Şampiyon bitirip NBA finallerinde Doğu Şampiyonu Miami'yi yenerek sezonu şampiyon kapatan San Antonio Spurs'ten tek bir oyuncu yoktu Amerika Milli Takımı'nda... Tabii finaldeki rakibi Miami Heat'ten de tek bir oyuncu yoktu.

NBA finalinden sonra en değerli seri, konferans finalleridir. San Antonio'nun Batı Finalinde rakibi Oklahoma'ydı. Doğu finalinde ise Miami'nin rakibi Indiana'ydı. Amerika Milli Takımı'nda ise NBA finali oynayan takımlardan tek bir isim olmadığı gibi, konferans finali oynayanlardan da tek bir oyuncu kadroda yoktu. Yani son dörde kalan takımlardan tek bir ismin dahi bulunmadığı Milli Takım...

Gelelim son sekize kalan, yani ilk turu geçip, konferans yarı finallerinde elenen takımlara... NBA'de bu sezon son sekize kalan takımlardan sadece bir oyuncu vardı Amerika kadrosunda ve o da rotasyonda sondan ikinci sırada yer alan, yani kadronun 11. adamı Plumlee'ydi. Plumlee bu sezon Brooklyn Nets'in yedek oyuncusuydu, Lopez'in sakatlanmasıyla bir anda kendisini ilk beşte bulan çaylak oyuncu takımıyla beraber play-off ilk turunda Toronto'yu geçtikten sonra, yarı finalde Miami'ye elenmişlerdi. Yani, Amerika Milli Takımında NBA'in geçen sezon en iyi sekiz takımı arasına adını yazdıran ekiplerin sadece birisinden ve o da bir tane oyuncu vardı.

Takımı play-off'a kalan ve daha ilk turda elenen oyuncular ise Harden, Curry, Thompson, DeRozan ve sakatlığı nedeniyle o dönem hiç forma giymeyen Derrick Rose... Bu beş oyuncunun takımları NBA'de play-off yapabilen 16 takım arasına girdi. Kalan 6 oyuncu ise bu 16 takım arasına giremeyen, play-off dışı kalmış 14 takımdan seçilmiş isimler: Kyrie Irwing, Rudy Gay, DeMarcus Cousins, Anthony Davis, Kenneth Faried ve Drummond...

Bu ne demek? "Potansiyel" olarak bu tür turnuvaları sürklase edebilecek en az iki Milli Takım daha çıkarabilirler? Düşünün, en iyi takımlardan gelen oyuncu yok. Yani Türkiye'de bir Milli Takımın Efes, Fenerbahçe ve Galatasaray'dan tek bir oyuncu almadan kurulabildiğini düşünseniz ya...   
« Son Düzenleme: 30 Eylül 2014, 12:55:14 Gönderen: Hakan Yaman »

Çevrimdışı Hakan Yaman

  • Yönetici
  • Üye
  • Yaş: 48
  • Yer: Antalya
  • İleti: 8494
  • Cinsiyet: Bay
Bir Kenneth Faried Geçti Buralardan (FIBA 2014)
« Yanıtla #622 : 02 Ekim 2014, 11:13:00 »
Lamı cimi yok. Gözlerimizin pasını sildi.

Kenneth Faried USA The Manimal Offense Highlights (FIBA 2014)

Çevrimdışı Hakan Yaman

  • Yönetici
  • Üye
  • Yaş: 48
  • Yer: Antalya
  • İleti: 8494
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: 2014 FIBA Dünya Erkekler Basketbol Şampiyonası
« Yanıtla #623 : 10 Ekim 2014, 19:41:54 »
FIBA'nın yine "denge" gözeterek hazırladığı turnuvanın en iyi 10 smacı;



Top 10 Dunks - 2014 FIBA Basketball World Cup


Çevrimdışı bugra

  • Üye
  • Yaş: 38
  • Yer: İstanbul
  • İleti: 279
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: 2014 FIBA Dünya Erkekler Basketbol Şampiyonası
« Yanıtla #624 : 11 Ekim 2014, 10:50:14 »
Dünyadan herhangi bir ülkenin basketbolda Amerika seviyesine çıkması çok zor.  Sebepleri de biraz sosyo-ekonomik aslında.

1) Amerika'daki eğitim sistemi (hem okul eğitimi / hem spor eğitimi) 1 numaralı sebeptir. İlkokuldan itibaren çocuklara inanılmaz imkanlar sunuluyor. Yazıyı biraz aceleyle yazdığımdan tam istediğim videoyu bulamadım ama benzeri şurada
Basketball Training: Johnson/Crawford/CP3 Series ft Jo Johnson 9yr old PHENOM Team Glory
.  6-7 yaşlarından itibaren yetenekli görülen çocuklara inanılmaz şekilde fundamental yükleniyor. Yani Türkiye'de en yetenekli 3-5 çocuğun ancak 15-16 yaşında yaptığı bireysel çalışmaları adamlar ilkokul seviyesinde yapmaya başlıyor.

Eğitim sistemi sadece tesis anlamında değil çocukların eğitim ve spor hayatlarını birlikte geçirebilmeleri anlamında dizayn edilmiş. Tabiki sadece basketbol için değil, yüzme vs. diğer sporlar için de aynısı geçerli.

2) Sosyolojik boyuta gelirsek basit, her ne kadar 50li 60lı yıllara göre çok şey değişmiş olsa da AfroAmerikanlar hala ağırlıklı olarak gettolarda düşük gelir seviyesiyle yaşıyor. Adamların o hayattan çıkmalarının en doğru ve güzel yolu sporcu olabilmek. Basketbol zaten ata sporu ve çocukların rol modeli tabiki NBA oyuncuları. Çalışma tabiki çok önemli ama nüfus da önemli. Adamlar 300 milyonluk bir havuz içerisinden yetenek bulma şansına sahip. E Çin'de 1 milyar nüfus var demeyin çünkü Amerika'da scouting ciddi bir meslek ve hatta hobi. Murat Murathanoğlu'nun Amerikadaki kolej yıllarındaki amatör scouting hatıralarını dinleyenler bilir. Sadece YOUTUBE'a girin ve biraz araştırın, çocuklar 5-6 yaşından itibaren en ince ayrıntısına kadar mercek altında tutuluyor ve hepsi internette dahi mevcut. Bu şekilde en az 8-10 tane benim bildiğim hesap var. Avrupa'da yetenek avcılığı anlamında bildiğimiz tek platform Eurohopes.


Daha çok madde yazılır ve detaylandırılır ama en temel sebeplerin bunlar olduğunu düşünüyorum. Bu şartlarda büyük değişiklikler olmadığı sürece herhangi bir ülkenin Amerika'yla basketbolda başa çıkma ihtimali çok zayıf. Arada günlük sonuçlar tabiki gelebilir ama toplamda bir değişiklik zor.
« Son Düzenleme: 11 Ekim 2014, 10:52:16 Gönderen: bugra »