Aynı fikirdeyim. 2010 da Amerika maçlarını istanbulda oynayacak diye aylar öncesinden biletleri aldık, reklamlarda kobenin, lebron un falan resimleri vardı her yerde ama sadece durant geldi ki o zamanlarda bu kadar önemli bir parça değildi.
2010 neyse; çünkü oraya genç bir ekiple gelineceği çok önceden biliniyordu. Dengeli bir kadroydu. Oynanacak basketbol hesaplanmış, planlanmış ve ona göre isimler davet edilmişti.
Asıl satış 2004 Atina Olimpiyatları'nda oldu. Çünkü çoğu son dakika golüydü. Kamptan birkaç ay önce açıklanan kadroda kimler yoktu ki... Kobe Bryant, Tracy McGrady, Vince Carter, Kevin Garnett, Chauncey Billups, Ray Allen, Jason Kidd, Allen Iverson, Tim Duncan... Kısacası, gitmeyeceğini baştan söyleyen Shaqullie O'Neal hariç, o dönemde NBA'in en iyi oyuncuları denildiğinde akla ilk gelen ve bir çırpıda sayılan bütün isimler... Turnuvaya bunlar arasından gele gele sadece üç kişi geldi: Duncan, Iverson ve Marbury. Dokuz oyuncu hemde son dakika golüyle sattı.
Apar topar ne kadar vasat isim varsa topladılar. Bir de henüz çaylak sezonunu geçirmiş ve isimlerini çoğu kişinin o dönemde bilmediği, henüz buralara hazır olmayan 19 yaşındaki Carmelo, 19 yaşındaki LeBron, 21 yaşındaki Wade. 2003 draftının altın çocukları... Daha o tarih itibariyle tek NBA maçı oynamamış ve bugün kimselerin hatırlamadığı, 2004 draftından Emeka Okafor. Onlar da son satan dört kişiden sonra apar topar çağrılanlar...
Abdi İpekçi'de Türkiye ile yapacakları hazırlık maçının reklamını hatırlıyorum da... Atatürk Hava Limanına inecek Dream Team uçağından çıkacak isimler sıralanırdı. Kala kala sadece Iverson ve Duncan kalmıştı o reklam filminden geriye... Toplama bir takım... Tek üçlükçüsü yoktu. Öyle rastgele...