Yerli hocalara yine baskı yapma imkânın oluyor. Bu yabancı hocalara bir şey söylesen hemen küsüp salarlar takımı.
Ben hocalığa değil, oyunculara inanıyorum, yeteneğe inanıyorum. Yeteneksiz, çapsız ya da yetersiz, yanlış kimyalı oyuncuları istersen sahada satranç tahtasındaymış gibi kullan, neticede bir yere kadar gelebilirsin. Çünkü kimse deha değil.
Hocalık denen şey maçta değil, sezon öncesi kurulan takımlarda belli oluyor. Herkesin sahaya müdahalesi üç aşağı beş yukarı aynı. Obradovic F4'lara Ahmet Düverioğlu ile filan başlayıp rakibi şaşırtıyordu üç beş dakika, sonra ne oluyordu; Doncic gelip Thompson'ı filan denize döküyordu, hayat bu kadar basit işte.