Gönderen Konu: Fenerbahçe | Genel Haberler  (Okunma sayısı 1270638 defa)

0 Üye ve 35 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Cem Ağrak

  • Ziyaretçi
Ynt: Fenerbahçe / Genel Haberler
« Yanıtla #3150 : 13 Mart 2018, 12:33:30 »
Cem abi 9 kişi ciddi katkı veriyor 3 de yardımcı (dixon melih ahmet) 12 kişi ediyor. Şuan ciddi bir sorunla karşılaşmadığımız sürece tartışmasız eurolegue'in en dengeli katkı sağlayan kadrosu bizde. Vesely haricinde ciddi olarak sivrilen başka bir oyuncumuz yok. O da euroleague'in en iyi uzunu, çok normal sivrilmesi.

Teknik ekibin ellerine sağlık, strateji oyunu oynar gibi oynuyorlar rakiplerle :D
Aynen 9 kişi maçına göre katkı veriyor, ama şu gerçek var Kostas iyi oynadığı zaman maçları çok rahat Kazanıyoruz
O kötü oynasa da kazanıyoruz ama o aktığı zaman takım da akıyor

Çevrimdışı Vanguards of FB

  • Üye
  • Yaş: 46
  • Yer: İzmir
  • İleti: 7481
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Fenerbahçe / Genel Haberler
« Yanıtla #3151 : 13 Mart 2018, 12:35:45 »
Öncelikle Ali Koç aleyhtarlığı yapıp Aziz Yıldırım destekçiliği yapmak ya da tam tersi olarak Aziz Yıldırım muhalifliği yapmak gibi bir amacım yok onu baştan belirteyim. Kişilerle de sorunum yok. Sadece ve sadece Avrupa Şampiyonu bir kadronun zorlu deplasmanda uğraştığı şeyleri göstermek için linki paylaşıyorum. Tarafların ya da muhatapların Fenerbahçe sevgisinden de en ufak şüphem yok. Bu bir durum tespitidir, kişilerle sorunum yok tekrar altını çizmek isterim. Gerçekten çok yazık, bu kadro bunu hak etmiyor. Ya da biz bu kadroyu ne kadar hak ediyoruz? Maçın oyuncusu olan, formayı sonuna kadar terleten Kalinic'in beden diline, mimiklerine bakın. Yıllar önce bir büyüğüm Fenerbahçe'nin en büyük rakibi Fenerbahçe'dir demişti. Bu tespiti somutlaştıran kanlı canlı bir örnek ne yazık ki. Neyin nerde ne zaman yapılacağını bilmeyen bir milletiz sanırım. Gerçekten çok yazık...

https://www.youtube.com/watch?v=dQo1r-b5n3M

sahsı fıkrım su goruntulere bakınca...

ozan balaban fitili atesliyor belki ..orada sonecek o is ama yanındaki adam her kimse iyice ortamı geriyor...ve ozan balaban dan mudahale yok o adama...

normalde trıbunde bir ali koc pankartı olması kimseyi ilgilendirmez...

ama sen kasıs durursan her pankartı gordugunde olan olur...

adamlar o pankart olayı oldugunda tezahurat dahi yapmıyor takımını destekliyor...sen ne karısıyorsun ustune vazife olmayan islere...

bence bir suclu aranıyorsa once bu kulubu bu hale getiren yonetim bakacak kendine..

ıgneyi baskasına batırıyorsan cuvaldızı da kendine batır...ama yok...hep onlar haklı..

onlar cuvaldızı kendine batırmak yerine; hem ıgne hem cuvaldız taraftara batsın, kendilerine hicbir laf soylenmesin...batacaksa kulup batsın derdindeler ne yazık ki..

Çevrimiçi ayhan

  • Üye
  • Yaş: 47
  • Yer: İstanbul
  • İleti: 4527
  • Cinsiyet: Bay
    • @ab_1907
Ynt: Fenerbahçe / Genel Haberler
« Yanıtla #3152 : 13 Mart 2018, 13:21:19 »
Öncelikle Ali Koç aleyhtarlığı yapıp Aziz Yıldırım destekçiliği yapmak ya da tam tersi olarak Aziz Yıldırım muhalifliği yapmak gibi bir amacım yok onu baştan belirteyim. Kişilerle de sorunum yok. Sadece ve sadece Avrupa Şampiyonu bir kadronun zorlu deplasmanda uğraştığı şeyleri göstermek için linki paylaşıyorum. Tarafların ya da muhatapların Fenerbahçe sevgisinden de en ufak şüphem yok. Bu bir durum tespitidir, kişilerle sorunum yok tekrar altını çizmek isterim. Gerçekten çok yazık, bu kadro bunu hak etmiyor. Ya da biz bu kadroyu ne kadar hak ediyoruz? Maçın oyuncusu olan, formayı sonuna kadar terleten Kalinic'in beden diline, mimiklerine bakın. Yıllar önce bir büyüğüm Fenerbahçe'nin en büyük rakibi Fenerbahçe'dir demişti. Bu tespiti somutlaştıran kanlı canlı bir örnek ne yazık ki. Neyin nerde ne zaman yapılacağını bilmeyen bir milletiz sanırım. Gerçekten çok yazık...

https://www.youtube.com/watch?v=dQo1r-b5n3M
Bu neyin nerede yapılamayacağını bilmemek konusu apayrı bir tartışma olur.
Geldiğimiz noktada, basket takımının maçları gayet uygun bir yer Aziz Yıldırımı portesto etmek için. Futbol maçlarınıa kimse gitmiyor, gitmek istemiyor malum sebeplerden dolayı. Erkek basketbol dışında gerikaln yerlerde de sesini duyurma şansın yok. Bir çoğumuz tek doğru olan yer burası buraya zarar vermeyelim diye düşünüyoruz ama basketbol takımının da aynı gemide olduğunu unutmamak lazım. Eğer birşeyleri değiştirmezsek 1-2 sene içinde camiadaki kanser buralara da sıçrayacak.

Bence Ozan Balabanı hiç ilgilendirmeyen bir konu bu.

Bizim asıl sorunumuz destek olmanın ne olduğunu ve nasıl olunacağını bilmiyor olmamız. Boka batmış, daha da derinlere doğru son hızla yol alan bir gemiyi zarar görmesin diye protesto etmemek, hataları söylememek, anlık güzel olayları (Başakşehir galibiyeti mesela) büyütüp gerçeklerin üstünü örtmek destek olmak demek değildir.

Çevrimdışı Ertan Ürkmez

  • Üye
  • Yaş: 46
  • Yer: Macaristan
  • İleti: 2314
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Fenerbahçe / Genel Haberler
« Yanıtla #3153 : 13 Mart 2018, 13:41:20 »
sahsı fıkrım su goruntulere bakınca...

ozan balaban fitili atesliyor belki ..orada sonecek o is ama yanındaki adam her kimse iyice ortamı geriyor...ve ozan balaban dan mudahale yok o adama...

normalde trıbunde bir ali koc pankartı olması kimseyi ilgilendirmez...

ama sen kasıs durursan her pankartı gordugunde olan olur...

adamlar o pankart olayı oldugunda tezahurat dahi yapmıyor takımını destekliyor...sen ne karısıyorsun ustune vazife olmayan islere...

bence bir suclu aranıyorsa once bu kulubu bu hale getiren yonetim bakacak kendine..

ıgneyi baskasına batırıyorsan cuvaldızı da kendine batır...ama yok...hep onlar haklı..

onlar cuvaldızı kendine batırmak yerine; hem ıgne hem cuvaldız taraftara batsın, kendilerine hicbir laf soylenmesin...batacaksa kulup batsın derdindeler ne yazık ki..

Yorumunuzdaki sen kime hitap etmeye yönelik? Ozan Balaban mı? Bana ise taraf olmadığımı belirttim...
« Son Düzenleme: 13 Mart 2018, 13:46:34 Gönderen: Ertan Ürkmez »

Çevrimdışı Ertan Ürkmez

  • Üye
  • Yaş: 46
  • Yer: Macaristan
  • İleti: 2314
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Fenerbahçe / Genel Haberler
« Yanıtla #3154 : 13 Mart 2018, 13:44:47 »
Bu neyin nerede yapılamayacağını bilmemek konusu apayrı bir tartışma olur.
Geldiğimiz noktada, basket takımının maçları gayet uygun bir yer Aziz Yıldırımı portesto etmek için. Futbol maçlarınıa kimse gitmiyor, gitmek istemiyor malum sebeplerden dolayı. Erkek basketbol dışında gerikaln yerlerde de sesini duyurma şansın yok. Bir çoğumuz tek doğru olan yer burası buraya zarar vermeyelim diye düşünüyoruz ama basketbol takımının da aynı gemide olduğunu unutmamak lazım. Eğer birşeyleri değiştirmezsek 1-2 sene içinde camiadaki kanser buralara da sıçrayacak.

Bence Ozan Balabanı hiç ilgilendirmeyen bir konu bu.

Bizim asıl sorunumuz destek olmanın ne olduğunu ve nasıl olunacağını bilmiyor olmamız. Boka batmış, daha da derinlere doğru son hızla yol alan bir gemiyi zarar görmesin diye protesto etmemek, hataları söylememek, anlık güzel olayları (Başakşehir galibiyeti mesela) büyütüp gerçeklerin üstünü örtmek destek olmak demek değildir.

Yaklaşık 3-4 yıldır futbol takımını takip etmiyorum. Oralarda ne oluyor ne bitiyor onu da bilmiyorum. Futbol şubesindeki başarısızlığın protestosunu Avrupa şampiyonu ünvanını taşıyan başarılı bir takımın zorlu deplasmanında yapmak pek makul gelmedi bana.  Zaten Avrupa şampiyonu olan takımın uğraştığı şeyleri bir tek taraftara yıkmadım; video da yorumum da ortada. Ama Kalinic'in beden dilinden anladığım kadarıyla uğraştıran hoşnutsuz bir şeyler var. Sadece Kalinic'in beden diline ve mimiklerine dikkat etmek yeterli bunu anlamak için.
« Son Düzenleme: 13 Mart 2018, 13:50:07 Gönderen: Ertan Ürkmez »

Çevrimdışı franz392

  • Üye
  • Yaş: 30
  • Yer: İstanbul
  • İleti: 1555
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Fenerbahçe / Genel Haberler
« Yanıtla #3155 : 13 Mart 2018, 14:07:14 »
Öncelikle Ali Koç aleyhtarlığı yapıp Aziz Yıldırım destekçiliği yapmak ya da tam tersi olarak Aziz Yıldırım muhalifliği yapmak gibi bir amacım yok onu baştan belirteyim. Kişilerle de sorunum yok. Sadece ve sadece Avrupa Şampiyonu bir kadronun zorlu deplasmanda uğraştığı şeyleri göstermek için linki paylaşıyorum. Tarafların ya da muhatapların Fenerbahçe sevgisinden de en ufak şüphem yok. Bu bir durum tespitidir, kişilerle sorunum yok tekrar altını çizmek isterim. Gerçekten çok yazık, bu kadro bunu hak etmiyor. Ya da biz bu kadroyu ne kadar hak ediyoruz? Maçın oyuncusu olan, formayı sonuna kadar terleten Kalinic'in beden diline, mimiklerine bakın. Yıllar önce bir büyüğüm Fenerbahçe'nin en büyük rakibi Fenerbahçe'dir demişti. Bu tespiti somutlaştıran kanlı canlı bir örnek ne yazık ki. Neyin nerde ne zaman yapılacağını bilmeyen bir milletiz sanırım. Gerçekten çok yazık...

https://www.youtube.com/watch?v=dQo1r-b5n3M

Pankartta hiçbir sıkıntı yok. Burada açmaya çalışsalar döverek toplatırlardı. Ozan Balaban da Aziz'in gözüne girmek için ucuz bir şov yapmaya çalışmış, daha önce de Advocaat yüzünden geri çekilerek oynuyoruz, Aykut adamdır gibi aptalca bir şey söyleyerek vizyonunun darlığını göstermişti, yönetim olarak hepsinin son çırpınışları bunlar.

Çevrimdışı Ertan Ürkmez

  • Üye
  • Yaş: 46
  • Yer: Macaristan
  • İleti: 2314
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Fenerbahçe / Genel Haberler
« Yanıtla #3156 : 13 Mart 2018, 14:22:49 »
Pankartta hiçbir sıkıntı yok. Burada açmaya çalışsalar döverek toplatırlardı. Ozan Balaban da Aziz'in gözüne girmek için ucuz bir şov yapmaya çalışmış, daha önce de Advocaat yüzünden geri çekilerek oynuyoruz, Aykut adamdır gibi aptalca bir şey söyleyerek vizyonunun darlığını göstermişti, yönetim olarak hepsinin son çırpınışları bunlar.

Evet haklısınız ama bu, takımın uğraştığı işler olmadığı anlamına gelmiyor.  Zorlu deplasman esnasında sizin de işaret ettiğiniz gibi birtakım garabetler yaşanıyor. Tekrar vurgulamak isterim taraftar suçludur falan anlamında paylaşmadım bu videoyu. Ama oyuncuların özellikle de Kalinic'in beden dili bir şeylerden muzdarip olduklarını gösterir nitelikte. Sadece buna dikkat çekmiştim.

Çevrimdışı franz392

  • Üye
  • Yaş: 30
  • Yer: İstanbul
  • İleti: 1555
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Fenerbahçe / Genel Haberler
« Yanıtla #3157 : 13 Mart 2018, 15:50:44 »
Evet haklısınız ama bu, takımın uğraştığı işler olmadığı anlamına gelmiyor.  Zorlu deplasman esnasında sizin de işaret ettiğiniz gibi birtakım garabetler yaşanıyor. Tekrar vurgulamak isterim taraftar suçludur falan anlamında paylaşmadım bu videoyu. Ama oyuncuların özellikle de Kalinic'in beden dili bir şeylerden muzdarip olduklarını gösterir nitelikte. Sadece buna dikkat çekmiştim.

Doğru ama ortalığı karıştıran da Ozan Balaban olmuş. Yoksa hiçbir sıkıntı çıkmazdı. Başka bir ülkede açılan, mevcut yönetimle hiçbir ilgisi olmayan ve hakaret içermeyen bir pankarta karışma hakkı olduğunu sanması bile acınası bir durum.

Çevrimdışı sensiblex

  • Genel Moderatör
  • Üye
  • Yaş: 42
  • Yer: Üsküdar
  • İleti: 342
  • Cinsiyet: Bay
  • Fenerbahçe Tribün Lojistik Destek
Ynt: Fenerbahçe / Genel Haberler
« Yanıtla #3158 : 13 Mart 2018, 21:44:00 »
Öncelikle Ali Koç aleyhtarlığı yapıp Aziz Yıldırım destekçiliği yapmak ya da tam tersi olarak Aziz Yıldırım muhalifliği yapmak gibi bir amacım yok onu baştan belirteyim. Kişilerle de sorunum yok. Sadece ve sadece Avrupa Şampiyonu bir kadronun zorlu deplasmanda uğraştığı şeyleri göstermek için linki paylaşıyorum. Tarafların ya da muhatapların Fenerbahçe sevgisinden de en ufak şüphem yok. Bu bir durum tespitidir, kişilerle sorunum yok tekrar altını çizmek isterim. Gerçekten çok yazık, bu kadro bunu hak etmiyor. Ya da biz bu kadroyu ne kadar hak ediyoruz? Maçın oyuncusu olan, formayı sonuna kadar terleten Kalinic'in beden diline, mimiklerine bakın. Yıllar önce bir büyüğüm Fenerbahçe'nin en büyük rakibi Fenerbahçe'dir demişti. Bu tespiti somutlaştıran kanlı canlı bir örnek ne yazık ki. Neyin nerde ne zaman yapılacağını bilmeyen bir milletiz sanırım. Gerçekten çok yazık...

https://www.youtube.com/watch?v=dQo1r-b5n3M

Merhaba Ertan bey, videoyu çeken yükleyen kişi olarak istesem Kalinic'in mimiklerini falan görmemenizi de sağlardım. :) Oyuncuların taraftarla olumlu olumsuz ne kadar etkileşim içinde olduklarını göstermek için kesmedim.
Onlar profesyonel oyuncular olduğu halde sürekli bir destek beklentisi içindeler. Bu motivasyon katkısını sağlamak amacıyla insanlar iç sahada olsun, deplasmanda olsun kendi imkanlarıyla ellerinden geleni yapıyorlar. Öncelikle empati kurmanız gereken kadro değil, taraftar olursa biraz daha farklı yorumlanabilir.
Yani aynı şekilde siz bu taraftarların da kendi sahamızda olsun deplasmanda olsun taraftarlık görevi icra ederken nelerle uğraştığının, bu yönetim mantalitesi yüzünden ne sıkıntılar çektiğinin farkındasınızdır.

Yeri geliyor ne kadar güzel pankartlara emek vermiş olan gençler kapıda saatlerce bekletiliyor, içeride bir taraftar grubuna başkan yer tahsis etti diye asamıyorlar vs. O zaman bizim de Kalinic gibi yüzümüzde beliren üzüntülü canı sıkıntılı mimikleri tahmin edebilirsiniz. Bazen coşkuyla tezahürat edilmek isteniyor ama salonun büyük kısmı kendi keyfine bakarak takılıyor , o insanların verdiği emek hiçe sayılıp tribün materyalleri alıkoyuluyor. O zaman biz de Vesely gibi sorumlulara sinirleniyoruz, insanların hiçbir şey yapacak hevesi kalmıyor.

Neyse kısacası burada yaşanan mevzu da, taraftarlar toplu halde yerleşmiş değildi. Biletleri farklı bölümlerde olanlar nedeniyle bütün halde destek imkanı zordu. Bench arkasında olanlar maç boyu takımı motive etmekle uğraştı, Ali Koç tezahüratı falan maç sırasında yapılmış değil yani. Maç sonu klasik olarak tezahüratlar yapıldı. Maçın başlamasından önce güvenlik tacizi başlayarak sürekli demirlere pankart asılamayacağı uyarısı yapıldı. Ardından takıma tezahürat edilirken molalarda sayılarda falan elde kaldırılan pankartlara da müdahale olmaya başlandı. Ozan Balaban'a göz atınca acaba güvenlikle diyalog kurar yardımcı olur mu derken, meğersem aslında onun talimatı olduğu öğrenildi. Zira ikide bir gelen güvenlik sorumlusu sinirle kovalanınca adam artık yanına bir tercüman kız alarak geldi, durumu izah etti, sizin kulüp yöneticiniz bu şekilde istiyor dedi. Ona tepkiler yönelince, yanındaki kim olduğu öğrenilemeyen şahıs tribündekilerle el kol küfürlü diyaloga başlıyor. Ona da müdahale ettikleri olmuyor ve mevzu uzadıkça uzuyor.

Devre arası Ozan Balaban gelip kulüp içi kongre siyasetini buraya da taşımayın, Atatürk pankartı kalsın diğerlerini açmayın, sadece takımı destekleyin diye diretince, aksi karşılık alıyor. Zaten takım desteklenirken kendisinin mevzuyu kaşıdığı, yanındaki şahsında provoke ettiği söyleniyor.
İkinci devre başı skor yaklaşırken hala o şahısın provokasyonu ile uğraşılmaya devam edilince , tribün içinde yöneticiye bir şey diyemeyip anca yanlarındaki taraftara laf edebilen iş adamları grubu ile bir ters diyalog oluyor. O esnada takımda sakinleştirince tekrar maça odaklanma oluyor. Maç sonu gelip takıma destek için teşekkür eden Ozan Balaban'la yapılan yanlışlar konuşuluyor. Ertesi gün ise gazetelerde tamamı yalan dolu haberler okunuyor.

Orada az kişiyle Litvanların tacizi eşliğinde takıma ses vermeye uğraşan, ter içinde kalan adamlar da oyuncular kadar yoruluyordur. Onların bu emekleri karşılığında maddi bir kazançları da yok sonuçta, bu da taraftarlığın doğal yapısıdır. Ama tribüne müdahale ederek bir şeyler dikta etmek insanları artık bıktırarak, iyice agresif duruma sokuyor.

Bu noktada taraftar kime inanıp güveneceğinin bilincinde,o yüzden günleri sayıyor, mesajlarını veriyor. Eskiden beri neyin, nerede, ne zaman yapılması gerektiğini bildirenler bu kulüp çevresine çöktüğü için, bugün bu başkan ve yönetim zihniyetine muhatap kalmak zorundayız maalesef.

Sizin iyi niyetli yorumunuzu anlıyorum ama tribünde yönetimle olaylar bambaşka boyutlarda yaşanıyor, bu takım öyle toz pembe koşullarda desteklenmiyor, zamanında yapılan sessiz protestonun amacı da bir nebze bunu vurgulamak olmuştu. İnşallah bu kadro bir gün hak ettiği taraftara kavuşur.
« Son Düzenleme: 13 Mart 2018, 21:44:31 Gönderen: sensiblex »
Düştük yine yollarına, sevdamızı haykırmaya...
http://www.youtube.com/user/sensibleturk

Çevrimdışı Ertan Ürkmez

  • Üye
  • Yaş: 46
  • Yer: Macaristan
  • İleti: 2314
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Fenerbahçe / Genel Haberler
« Yanıtla #3159 : 13 Mart 2018, 22:48:47 »
Merhaba Ertan bey, videoyu çeken yükleyen kişi olarak istesem Kalinic'in mimiklerini falan görmemenizi de sağlardım. :) Oyuncuların taraftarla olumlu olumsuz ne kadar etkileşim içinde olduklarını göstermek için kesmedim.
Onlar profesyonel oyuncular olduğu halde sürekli bir destek beklentisi içindeler. Bu motivasyon katkısını sağlamak amacıyla insanlar iç sahada olsun, deplasmanda olsun kendi imkanlarıyla ellerinden geleni yapıyorlar. Öncelikle empati kurmanız gereken kadro değil, taraftar olursa biraz daha farklı yorumlanabilir.
Yani aynı şekilde siz bu taraftarların da kendi sahamızda olsun deplasmanda olsun taraftarlık görevi icra ederken nelerle uğraştığının, bu yönetim mantalitesi yüzünden ne sıkıntılar çektiğinin farkındasınızdır.

Yeri geliyor ne kadar güzel pankartlara emek vermiş olan gençler kapıda saatlerce bekletiliyor, içeride bir taraftar grubuna başkan yer tahsis etti diye asamıyorlar vs. O zaman bizim de Kalinic gibi yüzümüzde beliren üzüntülü canı sıkıntılı mimikleri tahmin edebilirsiniz. Bazen coşkuyla tezahürat edilmek isteniyor ama salonun büyük kısmı kendi keyfine bakarak takılıyor , o insanların verdiği emek hiçe sayılıp tribün materyalleri alıkoyuluyor. O zaman biz de Vesely gibi sorumlulara sinirleniyoruz, insanların hiçbir şey yapacak hevesi kalmıyor.

Neyse kısacası burada yaşanan mevzu da, taraftarlar toplu halde yerleşmiş değildi. Biletleri farklı bölümlerde olanlar nedeniyle bütün halde destek imkanı zordu. Bench arkasında olanlar maç boyu takımı motive etmekle uğraştı, Ali Koç tezahüratı falan maç sırasında yapılmış değil yani. Maç sonu klasik olarak tezahüratlar yapıldı. Maçın başlamasından önce güvenlik tacizi başlayarak sürekli demirlere pankart asılamayacağı uyarısı yapıldı. Ardından takıma tezahürat edilirken molalarda sayılarda falan elde kaldırılan pankartlara da müdahale olmaya başlandı. Ozan Balaban'a göz atınca acaba güvenlikle diyalog kurar yardımcı olur mu derken, meğersem aslında onun talimatı olduğu öğrenildi. Zira ikide bir gelen güvenlik sorumlusu sinirle kovalanınca adam artık yanına bir tercüman kız alarak geldi, durumu izah etti, sizin kulüp yöneticiniz bu şekilde istiyor dedi. Ona tepkiler yönelince, yanındaki kim olduğu öğrenilemeyen şahıs tribündekilerle el kol küfürlü diyaloga başlıyor. Ona da müdahale ettikleri olmuyor ve mevzu uzadıkça uzuyor.

Devre arası Ozan Balaban gelip kulüp içi kongre siyasetini buraya da taşımayın, Atatürk pankartı kalsın diğerlerini açmayın, sadece takımı destekleyin diye diretince, aksi karşılık alıyor. Zaten takım desteklenirken kendisinin mevzuyu kaşıdığı, yanındaki şahsında provoke ettiği söyleniyor.
İkinci devre başı skor yaklaşırken hala o şahısın provokasyonu ile uğraşılmaya devam edilince , tribün içinde yöneticiye bir şey diyemeyip anca yanlarındaki taraftara laf edebilen iş adamları grubu ile bir ters diyalog oluyor. O esnada takımda sakinleştirince tekrar maça odaklanma oluyor. Maç sonu gelip takıma destek için teşekkür eden Ozan Balaban'la yapılan yanlışlar konuşuluyor. Ertesi gün ise gazetelerde tamamı yalan dolu haberler okunuyor.

Orada az kişiyle Litvanların tacizi eşliğinde takıma ses vermeye uğraşan, ter içinde kalan adamlar da oyuncular kadar yoruluyordur. Onların bu emekleri karşılığında maddi bir kazançları da yok sonuçta, bu da taraftarlığın doğal yapısıdır. Ama tribüne müdahale ederek bir şeyler dikta etmek insanları artık bıktırarak, iyice agresif duruma sokuyor.

Bu noktada taraftar kime inanıp güveneceğinin bilincinde,o yüzden günleri sayıyor, mesajlarını veriyor. Eskiden beri neyin, nerede, ne zaman yapılması gerektiğini bildirenler bu kulüp çevresine çöktüğü için, bugün bu başkan ve yönetim zihniyetine muhatap kalmak zorundayız maalesef.

Sizin iyi niyetli yorumunuzu anlıyorum ama tribünde yönetimle olaylar bambaşka boyutlarda yaşanıyor, bu takım öyle toz pembe koşullarda desteklenmiyor, zamanında yapılan sessiz protestonun amacı da bir nebze bunu vurgulamak olmuştu. İnşallah bu kadro bir gün hak ettiği taraftara kavuşur.

Uzun yazınızda da görüldüğü üzere sonuç olarak sıkıntılı bir durum hatta durumlar mevcut. Ben zaten bu durumun taraftar merkezli olduğunu iddia etmedim. Buralardan kalkıp karda kışta ta Litvanyalara giden insanlara taraftarlık dersi vermeye kalkmak abesle iştigal olur zaten. Karşı tarafın da kendisine göre gerekçeleri vardır mutlaka. Sonuç itibariyle euroleague'de gelinen nokta mevcut yönetim icraatı olarak tarihteki yerini alacaktır. Son cümlemden dolayı bu adamların devam etmesini istediğim anlaşılmasın. Ben Ertan Ürkmez olarak neyin, ne zaman nerede yapılacağını bildirmek gibi bir amacım yok, zaten haddime değil; sadece ve sadece takımın başarısını isteyen birisi olarak konu özelinde dost tavsiyesi olarak nitelendirilebilecek bir şeyler yazmaya çalıştım. A kişisi olsun B kişisi olsun bir insanı 20 yıl başkan olarak o koltukta tutarsan, başkanlığı bırakma kararı verdiğinde caddelere dökülürsen o kişi neyin ne zaman nerede yapılacağını bildirmeye kalkar doğal olarak. Ne yazıkki iktidar insanı zehirler, kör yapar, gerçekleri görmesini engeller ve bugünkü durumlara düşmemize yol açar. 1984'ten beri Fenerbahçe'yi takip eder desteklerim. Takip ettiğim otuz küsür yıllık süre içerisinde -bütün branşlar dahil olmak üzere- gördüğüm en karakterli kadro basketbol takımımız. Bilmiyorum yaşattıkları dolayısıyla klavyeye dokunuşum  belki biraz duygusallığa kaçabiliyor, mazur görün. Bir kez daha ilk yazımdaki eleştirilerimin taraflar tarafından neyin, ne zaman, nerede yapılacağını bildirmek olarak algılanmamasını bilakis aynı renklere gönül veren bir dostun tavsiyesi olarak değerlendirilmesini rica ederim. Son olarak Sezar'ın hakkı Sezar'a; sanırım sarı tribündensiniz ve bu yüzden takımı destekleme yolunda yaptıklarınıza gönülden binlerce defa teşekkürler...
« Son Düzenleme: 13 Mart 2018, 22:50:38 Gönderen: Ertan Ürkmez »

Çevrimdışı ata771

  • Üye
  • Yaş: 28
  • İleti: 1274
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Fenerbahçe / Genel Haberler
« Yanıtla #3160 : 27 Mart 2018, 12:49:28 »
İmkanı olan erkan abinin instagramına baksın bogdanovic ile güzel muhabbet olmuş. Çok güzel adam bogdanovic sezonu bitirsinde gelsin arenaya maçımızı izlesin.

mirinkirin

  • Ziyaretçi
Ynt: Fenerbahçe / Genel Haberler
« Yanıtla #3161 : 30 Mart 2018, 21:08:22 »
malaga oli'ye atladı. 2.lik kesinleşti

mirinkirin

  • Ziyaretçi
Ynt: Fenerbahçe / Genel Haberler
« Yanıtla #3162 : 30 Mart 2018, 22:01:12 »
zalgiris'in cska'yı yenmesiyle işler (khimki eşleşmesi) değişti. son maçlarda baskonia gergini hoplatır, tahminim khimki deplasmanda barça'yı yenemez (pek de oraya kalmaz iş). zalgiris deplasmanda oli'ye yenilirse zalgiris, yenerse baskonia geliyor.

Çevrimdışı franz392

  • Üye
  • Yaş: 30
  • Yer: İstanbul
  • İleti: 1555
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Fenerbahçe / Genel Haberler
« Yanıtla #3163 : 30 Mart 2018, 22:06:23 »
zalgiris'in cska'yı yenmesiyle işler (khimki eşleşmesi) değişti. son maçlarda baskonia gergini hoplatır, tahminim khimki deplasmanda barça'yı yenemez (pek de oraya kalmaz iş). zalgiris deplasmanda oli'ye yenilirse zalgiris, yenerse baskonia geliyor.

Cska, Khimki ile karşılaşmak için satmış belli ki, hem düzen dışına çıkmaya daha müsait bir rakip olacak hem de deplasman için şehir dışına bile çıkmayacaklar. Yalnız Olympiakos'un da işi belli olmaz, Baskonia ile eşleşmemek için kaybedebilirler. Zaten üçlü averajda da öndeler.
« Son Düzenleme: 30 Mart 2018, 22:07:01 Gönderen: franz392 »

Cemalex

  • Ziyaretçi
Ynt: Fenerbahçe / Genel Haberler
« Yanıtla #3164 : 30 Mart 2018, 22:11:48 »
Cska, Khimki ile karşılaşmak için satmış belli ki, hem düzen dışına çıkmaya daha müsait bir rakip olacak hem de deplasman için şehir dışına bile çıkmayacaklar. Yalnız Olympiakos'un da işi belli olmaz, Baskonia ile eşleşmemek için kaybedebilirler. Zaten üçlü averajda da öndeler.

Oly Baskonia'dan korkup maçı satabilir. Yunanlılar yapar öyle eşleşme seçme işlerini. Yalnız onlar için ciddi bir karar anı olacak. Oly haftaya Zalgirise yenilirse Oly Real ve Pao aynı galibiyette olacak. Oly yine 3. olacak ancak Pao saha avantajını alacak.

Oly için karar anı: Baskonia ile eşleşmek mi yoksa Pao'nun v 4. olup saha avantajını almasını mı istemeyecekler göreceğiz.

Bize gelince hep söylediğim gibi biz horozuz, koyup geçicez.