Gönderen Konu: NBA Tarihi ve Efsaneler  (Okunma sayısı 52570 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Hakan Yaman

  • Yönetici
  • Üye
  • Yaş: 48
  • Yer: Antalya
  • İleti: 8494
  • Cinsiyet: Bay
Satılık Olimpiyat Altın Madalyası
« Yanıtla #30 : 08 Eylül 2014, 10:30:29 »
Eski NBA yıldızlarından Vin Baker 2000 Sidney Olimpiyat Oyunlarında Amerika Milli Takımıyla (Dream Team-4) kazandığı altın madalyayı açık arttırmayla satışa çıkarmış.

Vin Baker oynadığı dönemin çok değerli bir power-forvetiydi ancak alkol bağımlılığı nedeniyle potansiyeline ihanet eden ve all-star seviyesini aşamayan isimlerdendi. Ne ilginçtir ki, zamanında Seattle-Milwaukee arasında bir takas olmuş; Shawn Kemp ile Vin Baker takım değiştirmişti. Bu takas zamanında epey ses getirmişti. İki önemli power-forvetin takım değiştirmesi...

Takasa konu olan diğer isim Shawn Kemp'te tıpkı o takas sonrası Baker'e paralel bir yol izledi ve uyuşturucu başta olmak üzere çeşitli nedenlerle potansiyelinin tam hakkını veremedi. Her ne kadar kariyer olarak Baker'dan daha üst seviyede bir yer edinse de... Kemp'te büyük ekonomik sıkıntılar yaşamış, NBA yönetiminin emekli oyunculara ayırdığı bir fondan gelen bir kaç yüz dolar maaşa muhtaç kalmıştı. Bu iki ismin 100 milyon dolara yakın para kazandığını düşününce... Ve hatta Kemp basketbolu bıraktıktan sonra hakkı olan 10 milyon dolar parayı "ben oynamadığım sezonun parasını almam" diyerek reddetmiş ve bunun üzerine çeşitli kadınlardan peydahladığı 17 çocuğu "bizim hakkımız o para" diye babalarına dava açmıştı. Nereden nereye?

Baker 4 numaralı Dream Team'le 2000 Sidney Olimpiyatlarında kazandığı altın madalyayı satışa çıkarmış. Shawn Kemp'de 1994 senesinde 2 numaralı Dream Team ile Toronto'da düzenlenen Dünya Basketbol Şampiyonasında altın madalya kazanmıştı. Bu da bir başka ortak yönleri... İkisi de Dream Team üyesi ve altın madalya sahibi... Acaba Kemp'de o madalyayı satmış ya da satılığa çıkar mışmıdır?

Şu an milyonlarca dolar kazanan bir çok NBA yıldızı gelecekte Kemp ve Baker gibilerin düştüğü duruma düşecek ve meteliğe kurşun atacaktır. Harlem sokaklarını andırır mahallelerde yaşayan onlarca arkadaş ve akrabayı beslemenin yanında har vurup harman savurmakla geçen yıllar... Ve bu değirmenin suyu hep böyle akmaz.

İşte, Vin Baker'la ilgili haber;

http://www.slamonline.com/nba/vin-baker-auctioning-gold-medal-2000-olympics/

Çevrimdışı Besim

  • Üye
  • Yaş: 40
  • Yer: Londra
  • İleti: 3628
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: NBA Tarihi ve Efsaneler
« Yanıtla #31 : 08 Eylül 2014, 14:19:35 »
Eski NBA yıldızlarından Vin Baker 2000 Sidney Olimpiyat Oyunlarında Amerika Milli Takımıyla (Dream Team-4) kazandığı altın madalyayı açık arttırmayla satışa çıkarmış.

Vin Baker oynadığı dönemin çok değerli bir power-forvetiydi ancak alkol bağımlılığı nedeniyle potansiyeline ihanet eden ve all-star seviyesini aşamayan isimlerdendi. Ne ilginçtir ki, zamanında Seattle-Milwaukee arasında bir takas olmuş; Shawn Kemp ile Vin Baker takım değiştirmişti. Bu takas zamanında epey ses getirmişti. İki önemli power-forvetin takım değiştirmesi...

Takasa konu olan diğer isim Shawn Kemp'te tıpkı o takas sonrası Baker'e paralel bir yol izledi ve uyuşturucu başta olmak üzere çeşitli nedenlerle potansiyelinin tam hakkını veremedi. Her ne kadar kariyer olarak Baker'dan daha üst seviyede bir yer edinse de... Kemp'te büyük ekonomik sıkıntılar yaşamış, NBA yönetiminin emekli oyunculara ayırdığı bir fondan gelen bir kaç yüz dolar maaşa muhtaç kalmıştı. Bu iki ismin 100 milyon dolara yakın para kazandığını düşününce... Ve hatta Kemp basketbolu bıraktıktan sonra hakkı olan 10 milyon dolar parayı "ben oynamadığım sezonun parasını almam" diyerek reddetmiş ve bunun üzerine çeşitli kadınlardan peydahladığı 17 çocuğu "bizim hakkımız o para" diye babalarına dava açmıştı. Nereden nereye?

Baker 4 numaralı Dream Team'le 2000 Sidney Olimpiyatlarında kazandığı altın madalyayı satışa çıkarmış. Shawn Kemp'de 1994 senesinde 2 numaralı Dream Team ile Toronto'da düzenlenen Dünya Basketbol Şampiyonasında altın madalya kazanmıştı. Bu da bir başka ortak yönleri... İkisi de Dream Team üyesi ve altın madalya sahibi... Acaba Kemp'de o madalyayı satmış ya da satılığa çıkar mışmıdır?

Şu an milyonlarca dolar kazanan bir çok NBA yıldızı gelecekte Kemp ve Baker gibilerin düştüğü duruma düşecek ve meteliğe kurşun atacaktır. Harlem sokaklarını andırır mahallelerde yaşayan onlarca arkadaş ve akrabayı beslemenin yanında har vurup harman savurmakla geçen yıllar... Ve bu değirmenin suyu hep böyle akmaz.

İşte, Vin Baker'la ilgili haber;

http://www.slamonline.com/nba/vin-baker-auctioning-gold-medal-2000-olympics/


Vin Baker'in madalyasi 4 tane teklifin ardindan, toplamda yaklasik 67 bin dolara satilmis. 

Çevrimdışı mgul

  • Üye
  • Yaş: 30
  • Yer: Dünya
  • İleti: 376
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: 21. Yüzyılın En İyi 100 Oyuncusu
« Yanıtla #32 : 08 Eylül 2014, 19:01:15 »
LeBron'u Kobe'nin üstüne yazan zihniyete kafam girsin!
"My name is Zeljko Obradovic and I'm very happy with this."


hmetin

  • Ziyaretçi
Ynt: 21. Yüzyılın En İyi 100 Oyuncusu
« Yanıtla #33 : 08 Eylül 2014, 22:11:01 »
Gonul oyum Nowitzki'ye

Çevrimdışı Besim

  • Üye
  • Yaş: 40
  • Yer: Londra
  • İleti: 3628
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: 21. Yüzyılın En İyi 100 Oyuncusu
« Yanıtla #34 : 09 Eylül 2014, 01:18:00 »
21. yüzyılın en büyüğü Shaqullie O'Neal'dır. Onun 2000-2005 arasında tek başına bir takım gibi olduğu ve 2000-2001 ve 2002 sezonlarında belki tarihin en dominat performanslarını sergilediği ne çabuk unutulmuş? Kendi içinde onlarca tutarsızlık olan bir liste...

Kobe'den hic haz etmem ve bunu soylerken icim kan agliyor ama Sezar'in hakki Sezar'a: 21. yuzyilin en buyugu bence odur. 

Çevrimdışı Başar Bükücü

  • Genel Moderatör
  • Üye
  • Yaş: 29
  • Yer: Samsun
  • İleti: 1120
  • Cinsiyet: Bay
    • basarbukucu
Ynt: 21. Yüzyılın En İyi 100 Oyuncusu
« Yanıtla #35 : 09 Eylül 2014, 03:56:13 »
Bana sadece Nba'i değil basketbolu sevdiren adamdır Kobe. Benim canlı gözlerle izlediğim en büyük oyuncudur. O yüzden bence de 21. yüzyılın en büyüğü odur.

Yalnız Lebron'u 1. sıraya koymak nereden baksan saçmalık.
« Son Düzenleme: 09 Eylül 2014, 03:57:19 Gönderen: Başar Bükücü »
"Bu insanların bizden beklentisi savaşmaktır. Çünkü hayat bir savaştır. Buraya neden geldiğimin cevabı budur." Zeljko Obradovic

Çevrimdışı Hakan Yaman

  • Yönetici
  • Üye
  • Yaş: 48
  • Yer: Antalya
  • İleti: 8494
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: 21. Yüzyılın En İyi 100 Oyuncusu
« Yanıtla #36 : 09 Eylül 2014, 08:33:46 »
Kobe'den hic haz etmem ve bunu soylerken icim kan agliyor ama Sezar'in hakki Sezar'a: 21. yuzyilin en buyugu bence odur. 

Besim, ben gerçekten kendimce "objektif" bir değerlendirme yaptım. Bu tür konularda kişisel hislerimle yazdığımda bunu ayrıca belirtirim.

Sana şunu sorayım: Bir takım kuracaksın. Bir transfer hakkın var. Önünde iki seçenek var:

1) Shaqullie O'Neal'ın en iyi ve en dominat olduğu 2000-2004 arası hâli...
2) Kobe'nin kariyerinin en etkili dönemi olan 2005-2010 arası hâli...

Hangisini alırsın?

Ben hiç gözümü kırpmadan 2000'lerin ilk yarısındaki Shaq'ı katarım takımıma. Çünkü, o Shaq'ın varlığı bir takımı tek başına ligin zirve adaylarından birisi yapar. En dandik takıma gitse dahi onun varlığı dengeleri bir anda değiştirir. Ligi sürklase etmenin tanımıdır. Bir takımda Shaq varsa ve siz rakip takım olarak onu geçmek istiyorsanız daha sezon başlamadan ona göre tedbirler almalı, sırf Shaq'la oynayacağınız maçlara özel ona sert fauller yapıp çizgiye gönderecek ve sadece bu iş için para alacak bir kaç kazma uzunu benchte oturtacaksınız. Bunlar bütün bir sezon sadece muhtemel eşleşmelerde Shaq'ı dövmek için benchte bekleyecek. Shaq böyle bir oyuncuydu. Tek başına konferanslar arası dengeleri değiştirecek dominatlıkta...

Oysa Kobe en iyi haliyle bile tek başına dipteki bir takımı zirve adayı yapamaz. Onun sayı rekorlarını alt üst ettiği sezonlarda Lakers'ın zirve adayları arasında esamesi okunmuyordu.

Michael Jordan bile 21. yüzyılın ilk bir kaç senesindeki Shaq kadar dominat sezonlar geçirmemiştir desem çok mu abartmış olurum; bilemiyorum.

Bu sebeple 21. yüzyılın en büyüğü 2000 ile 2005 arasının Shaqullie O'Neal'ıdır. O Shaq'ı takımıma alma imkanım olsa onun yerine tercih edeceğim ikinci bir 21. yüzyıl oyuncusu olmaz.

İlla ikinci bir isim seçeceksem de bu Kobe değil, Tim Duncan olur. Her ne kadar Duncan en diri zamanlarında dahi üstelik Amiral Robinson'la beraber "ikiz kuleler" efsanesini yaşatırken dahi ikisi beraber Shaq'a karşı koyamamasına rağmen... Yani Duncan'ın en iyi hali de Shaq'ın en iyi haliyle kıyaslanamaz. Duncan'ın farkı "istikrar" ve "disiplinidir." Kötü geçirdiği sezon sayısı çok azdır. İşte 2009-11 arası dışında hep standartını korumuştur.
« Son Düzenleme: 09 Eylül 2014, 08:45:58 Gönderen: Hakan Yaman »

Çevrimdışı Bukefalos

  • Üye
  • Yaş: 39
  • Yer: İstanbul
  • İleti: 1175
  • Cinsiyet: Bay
  • RWB0 & SC30
Ynt: 21. Yüzyılın En İyi 100 Oyuncusu
« Yanıtla #37 : 09 Eylül 2014, 16:19:56 »
Benim izledigim en dominant ve en winner oyuncu, Tim duncan valla.
İstatistikler vs bu bahsedilen oyuncular kadar görkemli degil belki ama bu biraz da takımla alakalı bana sorarsanız.

Spurs hicbir zaman 1-2 oyuncunun sırtında bir takım olmadı. Öyle bir yapı olsaydı Duncanın rakamlara 5-10 daha eklenebilirdi rahatlıkla.
« Son Düzenleme: 09 Eylül 2014, 16:20:29 Gönderen: Bukefalos »
Ver Lester'e, yaz deftere

Çevrimdışı Besim

  • Üye
  • Yaş: 40
  • Yer: Londra
  • İleti: 3628
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: 21. Yüzyılın En İyi 100 Oyuncusu
« Yanıtla #38 : 10 Eylül 2014, 18:58:35 »
Besim, ben gerçekten kendimce "objektif" bir değerlendirme yaptım. Bu tür konularda kişisel hislerimle yazdığımda bunu ayrıca belirtirim.

Sana şunu sorayım: Bir takım kuracaksın. Bir transfer hakkın var. Önünde iki seçenek var:

1) Shaqullie O'Neal'ın en iyi ve en dominat olduğu 2000-2004 arası hâli...
2) Kobe'nin kariyerinin en etkili dönemi olan 2005-2010 arası hâli...

Hangisini alırsın?

Ben hiç gözümü kırpmadan 2000'lerin ilk yarısındaki Shaq'ı katarım takımıma. Çünkü, o Shaq'ın varlığı bir takımı tek başına ligin zirve adaylarından birisi yapar. En dandik takıma gitse dahi onun varlığı dengeleri bir anda değiştirir. Ligi sürklase etmenin tanımıdır. Bir takımda Shaq varsa ve siz rakip takım olarak onu geçmek istiyorsanız daha sezon başlamadan ona göre tedbirler almalı, sırf Shaq'la oynayacağınız maçlara özel ona sert fauller yapıp çizgiye gönderecek ve sadece bu iş için para alacak bir kaç kazma uzunu benchte oturtacaksınız. Bunlar bütün bir sezon sadece muhtemel eşleşmelerde Shaq'ı dövmek için benchte bekleyecek. Shaq böyle bir oyuncuydu. Tek başına konferanslar arası dengeleri değiştirecek dominatlıkta...

Oysa Kobe en iyi haliyle bile tek başına dipteki bir takımı zirve adayı yapamaz. Onun sayı rekorlarını alt üst ettiği sezonlarda Lakers'ın zirve adayları arasında esamesi okunmuyordu.

Michael Jordan bile 21. yüzyılın ilk bir kaç senesindeki Shaq kadar dominat sezonlar geçirmemiştir desem çok mu abartmış olurum; bilemiyorum.

Bu sebeple 21. yüzyılın en büyüğü 2000 ile 2005 arasının Shaqullie O'Neal'ıdır. O Shaq'ı takımıma alma imkanım olsa onun yerine tercih edeceğim ikinci bir 21. yüzyıl oyuncusu olmaz.

İlla ikinci bir isim seçeceksem de bu Kobe değil, Tim Duncan olur. Her ne kadar Duncan en diri zamanlarında dahi üstelik Amiral Robinson'la beraber "ikiz kuleler" efsanesini yaşatırken dahi ikisi beraber Shaq'a karşı koyamamasına rağmen... Yani Duncan'ın en iyi hali de Shaq'ın en iyi haliyle kıyaslanamaz. Duncan'ın farkı "istikrar" ve "disiplinidir." Kötü geçirdiği sezon sayısı çok azdır. İşte 2009-11 arası dışında hep standartını korumuştur.

Abi, ben zaten arada bir ucurum var demiyorum.  Ibre Kobe'ye donuk durumda benim icin.  En buyuk iddiana gelecek olursak, bunu Kobe dipteki bir takimda, en iyi hali ile oynamadan, "objektif" bicimde kanitlamanin bir yolu yok maalesef.  90'larin ardindan, NBA izlemeyi asgari duzeye indiren biriyim; ara ara takip ettigim zamanlarda dikkatimi ceken Kobe oluyordu.  Bu da pek guvenilir bir yaklasim degil ama dedigim gibi sarsilmaz bir yontem ile bunu %100 ortaya koymak mumkun degil.

Çevrimdışı HakeemOlajuwon

  • Üye
  • Yaş: 30
  • Yer: İzmir
  • İleti: 252
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: NBA Tarihi ve Efsaneler
« Yanıtla #39 : 12 Eylül 2014, 13:39:51 »
Besim, ben gerçekten kendimce "objektif" bir değerlendirme yaptım. Bu tür konularda kişisel hislerimle yazdığımda bunu ayrıca belirtirim.

Sana şunu sorayım: Bir takım kuracaksın. Bir transfer hakkın var. Önünde iki seçenek var:

1) Shaqullie O'Neal'ın en iyi ve en dominat olduğu 2000-2004 arası hâli...
2) Kobe'nin kariyerinin en etkili dönemi olan 2005-2010 arası hâli...

Hangisini alırsın?

Ben hiç gözümü kırpmadan 2000'lerin ilk yarısındaki Shaq'ı katarım takımıma. Çünkü, o Shaq'ın varlığı bir takımı tek başına ligin zirve adaylarından birisi yapar. En dandik takıma gitse dahi onun varlığı dengeleri bir anda değiştirir. Ligi sürklase etmenin tanımıdır. Bir takımda Shaq varsa ve siz rakip takım olarak onu geçmek istiyorsanız daha sezon başlamadan ona göre tedbirler almalı, sırf Shaq'la oynayacağınız maçlara özel ona sert fauller yapıp çizgiye gönderecek ve sadece bu iş için para alacak bir kaç kazma uzunu benchte oturtacaksınız. Bunlar bütün bir sezon sadece muhtemel eşleşmelerde Shaq'ı dövmek için benchte bekleyecek. Shaq böyle bir oyuncuydu. Tek başına konferanslar arası dengeleri değiştirecek dominatlıkta...

Oysa Kobe en iyi haliyle bile tek başına dipteki bir takımı zirve adayı yapamaz. Onun sayı rekorlarını alt üst ettiği sezonlarda Lakers'ın zirve adayları arasında esamesi okunmuyordu.

Michael Jordan bile 21. yüzyılın ilk bir kaç senesindeki Shaq kadar dominat sezonlar geçirmemiştir desem çok mu abartmış olurum; bilemiyorum.

Bu sebeple 21. yüzyılın en büyüğü 2000 ile 2005 arasının Shaqullie O'Neal'ıdır. O Shaq'ı takımıma alma imkanım olsa onun yerine tercih edeceğim ikinci bir 21. yüzyıl oyuncusu olmaz.

İlla ikinci bir isim seçeceksem de bu Kobe değil, Tim Duncan olur. Her ne kadar Duncan en diri zamanlarında dahi üstelik Amiral Robinson'la beraber "ikiz kuleler" efsanesini yaşatırken dahi ikisi beraber Shaq'a karşı koyamamasına rağmen... Yani Duncan'ın en iyi hali de Shaq'ın en iyi haliyle kıyaslanamaz. Duncan'ın farkı "istikrar" ve "disiplinidir." Kötü geçirdiği sezon sayısı çok azdır. İşte 2009-11 arası dışında hep standartını korumuştur.
İlk sorunuz için şöyle söyleyeyim ; 2004'te Lakers'ın önünde bu seçenek vardı,ya Kobe'yi tutacaktı ya da Shaq'ı,Kobe'yi tercih ettiler.(Ben olsam ben de öyle yapardım)
Ayrıca Shaq Kobe'den önce kaç şampiyonluk yaşadı ki ? Ben sizin gibi düşünmüyorum ,21. yüzyılda Kobe'den daha iyisi olduğunu,hatta yaklaşanı olduğunu dahi düşünmüyorum.

Çevrimdışı Hakan Yaman

  • Yönetici
  • Üye
  • Yaş: 48
  • Yer: Antalya
  • İleti: 8494
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: NBA Tarihi ve Efsaneler
« Yanıtla #40 : 12 Eylül 2014, 14:02:24 »
O finalleri izlediyseniz Kobe'nin sadece ikinci adam olduğunu, Lakers'ın tartışmasız liderinin Shaq olduğunu göreceksiniz. O gün Shaq'ın yanında Kobe değil, mesela Paul Pierce olsaydı da Lakers o üç şampiyonluğu bence kazanırdı, yüzde doksan kazanırdı. Ama o gün Shaq olmasaydı, Kobe'li Lakers değil şampiyonluk, Sacremento ve Spurs gibi dönemin güçlü ekiplerine ilk turlarda paspas olmaktan öte geçemezdi. O günleri yaşayanlar iyi bilir; yayıncılar maç öncesi takımların iki yıldızını ekrana getirir. Hoş, şimdilerde de öyle. Mesela bir Oklahoma-Dallas maçında ekrana Kevin Durant ile Nowitzki'nin karşılıklı fotoları ve rakamları gelir. O dönemlerde her Lakers maçında Shaqullie O'Neal ve rakibin yıldızı teraziye yatırılır, ekranı paylaşırdı. Bunu şunun için anlatıyorum: Shaq o takımda Kobe ile liderliği paylaşan adam değildi. Shaq 2000-2002 arasının üç şampiyonluk kazanan takımının TEK lideriydi, patronuydu. Kobe dahil herkes ona nispet bir rol oyuncusu statüsündeydi. Kobe bu rol dağılımında ikinci adamdı, kısa rotasyonunun en tehlikeli ismiydi ama her ne olursa olsun, Shaq'ın yardımcısıydı, Shaq'ın elemanıydı. Zaten ilerleyen dönemde sorunlar buradan çıktı.

2004 senesinde yolların ayrılmasına gelince... Shaq artık 32 yaşına gelmişti, uzun vadede elbette ondan 7 yaş küçük olan Kobe'yi seçmek daha mantıklıydı. Bana kalsa bir orta yol bulmak için maksimum çabayı gösterirdim; çünkü bir barış sağlansaydı belki bu ikili bir veya iki final daha oynar ve şampiyonluk kazanabilirdi.

Ben bir takım menajeri olsam Shaq'ın kariyerinin en iyi dönemini Kobe'nin en iyi haline tercih ederim ve takımıma daha büyük etki yapacağını düşünürüm. Bu konuda tereddüt duyanlara sadece o dönemin play-off ve final maçlarını bulup izlemelerini öneriyorum. Bunu gerçekten yapmak isteyen olursa o maçları bulmaları konusunda yardımcı olabilirim.
« Son Düzenleme: 12 Eylül 2014, 14:06:45 Gönderen: Hakan Yaman »

Çevrimdışı Besim

  • Üye
  • Yaş: 40
  • Yer: Londra
  • İleti: 3628
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: NBA Tarihi ve Efsaneler
« Yanıtla #41 : 12 Eylül 2014, 15:38:21 »
O finalleri izlediyseniz Kobe'nin sadece ikinci adam olduğunu, Lakers'ın tartışmasız liderinin Shaq olduğunu göreceksiniz. O gün Shaq'ın yanında Kobe değil, mesela Paul Pierce olsaydı da Lakers o üç şampiyonluğu bence kazanırdı, yüzde doksan kazanırdı. Ama o gün Shaq olmasaydı, Kobe'li Lakers değil şampiyonluk, Sacremento ve Spurs gibi dönemin güçlü ekiplerine ilk turlarda paspas olmaktan öte geçemezdi.

Abi, nacizane, yukarida alinti yaptigim yere dikkat cekmek istedim.  "Shaq belki Kobe degil ama donemin kalburustu oyuncularindan biri olsa da kazanirdi" demissin.  Ote yandan, "Shaq olmasaydi Kobe'li Lakers sampiyonluk kazanamazdi" dendiginde, bence ifadeye farkli etkenleri dahil etmezsek bir adaletsizlik teskil ettigini dusunuyorum.  Tipki, Kobe'nin yoklugunda Shaq'in yanina Paul Pierce'in gelecegi gibi, Shaq'in yoklugunda Kobe'nin yanina kim gelecek?  Bence, buradan bir sonuc cikarmadan once adaletli bir etkeni dahil etmek gerekir.  Umarim acikca ortaya koyabilmisimdir.   
« Son Düzenleme: 12 Eylül 2014, 15:38:48 Gönderen: Besim »

Çevrimdışı HakeemOlajuwon

  • Üye
  • Yaş: 30
  • Yer: İzmir
  • İleti: 252
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: NBA Tarihi ve Efsaneler
« Yanıtla #42 : 12 Eylül 2014, 16:10:15 »
O finalleri izlediyseniz Kobe'nin sadece ikinci adam olduğunu, Lakers'ın tartışmasız liderinin Shaq olduğunu göreceksiniz. O gün Shaq'ın yanında Kobe değil, mesela Paul Pierce olsaydı da Lakers o üç şampiyonluğu bence kazanırdı, yüzde doksan kazanırdı. Ama o gün Shaq olmasaydı, Kobe'li Lakers değil şampiyonluk, Sacremento ve Spurs gibi dönemin güçlü ekiplerine ilk turlarda paspas olmaktan öte geçemezdi. O günleri yaşayanlar iyi bilir; yayıncılar maç öncesi takımların iki yıldızını ekrana getirir. Hoş, şimdilerde de öyle. Mesela bir Oklahoma-Dallas maçında ekrana Kevin Durant ile Nowitzki'nin karşılıklı fotoları ve rakamları gelir. O dönemlerde her Lakers maçında Shaqullie O'Neal ve rakibin yıldızı teraziye yatırılır, ekranı paylaşırdı. Bunu şunun için anlatıyorum: Shaq o takımda Kobe ile liderliği paylaşan adam değildi. Shaq 2000-2002 arasının üç şampiyonluk kazanan takımının TEK lideriydi, patronuydu. Kobe dahil herkes ona nispet bir rol oyuncusu statüsündeydi. Kobe bu rol dağılımında ikinci adamdı, kısa rotasyonunun en tehlikeli ismiydi ama her ne olursa olsun, Shaq'ın yardımcısıydı, Shaq'ın elemanıydı. Zaten ilerleyen dönemde sorunlar buradan çıktı.

2004 senesinde yolların ayrılmasına gelince... Shaq artık 32 yaşına gelmişti, uzun vadede elbette ondan 7 yaş küçük olan Kobe'yi seçmek daha mantıklıydı. Bana kalsa bir orta yol bulmak için maksimum çabayı gösterirdim; çünkü bir barış sağlansaydı belki bu ikili bir veya iki final daha oynar ve şampiyonluk kazanabilirdi.

Ben bir takım menajeri olsam Shaq'ın kariyerinin en iyi dönemini Kobe'nin en iyi haline tercih ederim ve takımıma daha büyük etki yapacağını düşünürüm. Bu konuda tereddüt duyanlara sadece o dönemin play-off ve final maçlarını bulup izlemelerini öneriyorum. Bunu gerçekten yapmak isteyen olursa o maçları bulmaları konusunda yardımcı olabilirim.
O dönemlerde bütün seneyi sürükleyen oyuncu Kobe'ydi,ancak dediğiniz gibi playofflarda ve final serilerinde, Shaq'ın üstünden oynayan bir takım vardı,strateji buydu, ama liderliği paylaşmıyorduya hiç ama hiç katılmıyorum.

Çevrimdışı HakeemOlajuwon

  • Üye
  • Yaş: 30
  • Yer: İzmir
  • İleti: 252
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: NBA Tarihi ve Efsaneler
« Yanıtla #43 : 12 Eylül 2014, 16:19:44 »
Ayrıca Penny hardawayla olamadı şampiyon, kobeden önce hiç kimseyle olamadı, pierceyi versek olurdu dediniz, bence o kadar kolay olmazdı o iş, kobe öyle yeri kimseyle doldurulabilecek biri değil, çünkü daha iyisi ya da ona yakını yoktu bence o dönemlerde.
« Son Düzenleme: 12 Eylül 2014, 16:20:42 Gönderen: HakeemOlajuwon »

Çevrimdışı Besim

  • Üye
  • Yaş: 40
  • Yer: Londra
  • İleti: 3628
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: NBA Tarihi ve Efsaneler
« Yanıtla #44 : 12 Eylül 2014, 18:47:24 »
Ayrıca Penny hardawayla olamadı şampiyon, kobeden önce hiç kimseyle olamadı, pierceyi versek olurdu dediniz, bence o kadar kolay olmazdı o iş, kobe öyle yeri kimseyle doldurulabilecek biri değil, çünkü daha iyisi ya da ona yakını yoktu bence o dönemlerde.


Simdi Penny Hardaway ornegi de pek isabetli olmayabilir.  Neden dersen, her donem mevcut olan dis faktorleri de goz onune almak gerekir.  X sezonundaki rekabet ile Y sezonundaki birbirine es olmayabilir.