Kendi çapında bir NBA tiryakisi olarak: Bargnani mi? Allah korusun... Bizden ırak, rakiplere yakın...
Gördüğüm en verimsiz, en faydasız oyuncular arasında en tepelerdedir. Ne kadar sayı atarsa, takımının maçı kaybetme şansı o kadar artar. Anlaşılmaz bir paradokstur bu...
Ama onunla ilgili en çok "oh olsun" dediğim şeylerin başında, Toronto'da oynadığı yıllarda İtalya radyosuna verdiği o sansasyonel demeç sonrası başına gelenlerdir. Şimdi bu mal kendisini yıldız sanıyor ya... Toronto'da o seneler ligin dibinde... Bu mal İtalya radyosuna demeç vermiş: "Ligin en kötü takımında, en kötü oyuncularla bir arada oynuyorum; ne yapabilirim, elimden ne gelir?" Dünya artık çok küçük... Bu demeç anında soluğu Amerika kıtasında aldı ve tabii takım arkadaşları tarafından hiç hoş karşılanmadı. Elbette sonrası onu "takas" paketi içinde takımdan şutlamak oldu. Aaaaa, o da ne? Bargnani sonrası o "kötü" dediği takım bir çıkış yakaladı ki, üç sezondur play-off'larda... Ama Bargnani'nin gittiği New York o gelmeden konferans yarı finali oynamış iken, ondan sonra ligin dibine demir attı. Şimdi oradan da şutlanıp, ligin en kötü takımlarından Brooklyn'i felakete sürüklemekle meşgul...

Kısacası, çok verimsiz, şöhretine nispet en boktan basketbolculardan birisidir. Beş para etmez...