Euroleague her ne kadar inanilmaz zevkli bir lig olsa da aslinda cok kisitli bir lig. Bu sartlar altinda:
1) Yetenek nasil nicellestirilir bilmiyorum ama NBA oyunlarindaki player ratingler üzerinden bir spekulasyon yapalim. NBA'de oyuncularin yetenek ortalamalari 100 üzerinden 70 dersek, Euroleague'de bu 60 civarinda olur. Bu ordanda nba'in populasyonu ve standart sapmasi yüksekken Euroleage'de standard sapma da populasyon da daha dusuk olur. Söyle anlatayim. Euroleague'deki tüm oyunculari yetenek seviylelerine gore siraladik diyelim ve listenin en ortasindaki adam da Sinan Güler Olsun. Standard sapma ise bu degerden bir tik ileri ya da geri gittigimizde oyuncularin yetenekleri arasinda ne kadar degisim olacagidir. Bu Euroleague'de cok kucuk olur. Diger taraftan aynisini NBA'e uygularsak ortanca digerden sapmalar biraz daha buyuk olur. Ligin yetenek ortalamasini gosteren adam (kim ise artik o) ile Kevin Durant arasindaki fark, Sinan guler ile De Colo arasindaki farktan cok cok daha fazladir.
2)Euroleague'de birbirine yakin yetenekte bir oyuncu grubu var ve bu listeye bir kac tane outlier eklenince (Udoh ya da De Colo etkisi diyelim) otomatik olarak ligin üstünde kaliyorlar ve fark yaratiyorlar.
3)NBA'in son ekonomik duzenlemelerinden sonra zaten asimetrik olan rekabet artik hepten Nba lehine bir sömürüye dönüstü. Bununla birlikte, eskiden Euroleague'in sadece tavan seviye oyuncularini (cogunlukla uzunlar) toplarlarken simdi artik her pozisyonda tavan seviyenin bir tik alti oyunculara bile salca oluyorlar.
4)Bu düzenlemelerden sonra, oyuncu icin o sezon Nba radarina girmis olmak bile piyasada bir avantaj yaratti. Nba'e gitmesi cok dusuk ihtimal bile olsa fiyatinda artis olustu. Top seviyenin (De Colo, Udoh, LLull, Bogdan, Teo, Spa vs) bir tik alti adamlar bile (Wannamaker, Rice, Anderson, Claver, Bourousis vs) bu yaz piyango onlara vurdugu icin top seviyeden fiyatlandilar.
Özetle at izi it izine karismis durumda su anda rekabet sartlarindan oturu. Euroleague elindeki Llull Printezis Diamantidis gibi "euroloyal" oyuncu havuzunu kaybetmeye basliyor. Bizim de cok yakindan deneyimledigimiz gibi bu biraz da jenerasyon farki ile alakali. Gencler artik gozunu NBA'de aciyor. Obra olmasa Bogdan üc sene once NBA olacakti... Ben bu sartlar altinda Sloukas Kalinic Nunnaly gibi adamlarin yok pahasina kaybedilmesine gercekten karsiyim. Kalinic'i gonderdin diyelim. Onun takimdaki fonksiyonunu doldurup hem de onun yapamadigi isleri yapacak kimi alabileceksin? Hanga'ya bile talip oldu NBA. Diyelim gitmedi ve sen aldin bir sekilde. Yan parcaya süperstar parasi gömüp Vesely'den bekledigin gibi mac kurtarmasini bekleyeceksin cunku kaynaklarin sinirli. Piyasa artti ama senin bütcen artmadi. Kaldi ki 1. numarali argumanda bahsettigim gibi, aralarinda cok cok fazla fark da yok. Ama Sloukas'i Kalinic'i Nunnally'i sen halihazirda kendi sistemine adapte ettin. Vasatliklarina yatirimda bulundun ve isledin onlari. Obradovic gibi talepkar oyun düzeni olan bir kocun sisteminde bu adamlar kiymetli adamlar. Bu seneki yavaslamanin temelinde Bogdansizlik yatiyordu. Yan parcalari isletecek ana adam yilin yarisini sakat gecirdi. Bu kadar da olsun. Llull 28 macin 14'ünü kacirmis olsa (25 mac oynamis) Real 17 galibiyet alabilir miydi bizim gibi? Dogus sponsor olsa bile cok fazla bir sey degismeyecek su NBA kaynakli enflasyonda. Avrupa ici oyuncu pazarinda bize ancak normal alim gucumuzun kendisini yada tas catlasin bir tik üstünü sunuyor olacak Dogus. Nba'den düseceklerde ise yine temkinli olmak gerekiyor cunku bir risk payi var bu isin. NBA öncesi ve NBA sonrasi Papanikolau arasinda daglar kadar fark var. Isin kisasi, su piyasada eldeki vasati komsudaki vasata tercih ederim. Eldekiler peynir ekmek parasina oynuyor neredeyse.
Uzun oldu, aklimdakileri karalayayim dedim. Sacmaladiksa affola.