Teodosic'in asıl sorunu winner ya da loser olması değil aslında. Farklı bir şey... Yani artık adına vurdumduymaz mı desek, gamsız mı desek, deli mi desek, çılgın mı desek bilemiyorum.
Şöyle son oynadıkları Olympiakos maçının sonuna tekrar baktım da cidden hiçbir akla, hiçbir mantığa, hiçbir vicdana sığmaz yaptığı. 77-79 geridesin, ribaundu almışsın, daha 15 saniye var, koştur koştur getirip daha 10 saniye varken dengesiz bir üçlük yollayıp resmen rakibe hediye ediyorsun maçı.
Alamadığımız bir ribaundu bile 1 sene dert ettik biz. Şu yaptığını bizde yapsa Sırbistan'a kadar kovalardık onu. Beni asıl şaşırtan o yaptığı sorumsuzluğun çok fazla konuşulmaması oldu. Hatta 2 gün sonra Real'e karşı gazozuna maçta 2 tane üçlük yolladı diye spikerler hemen "Teodosic kaldığı yerden devam ediyor!!!" demeye başladılar. İzlerken "hadi be ordan" dediğimi net hatırlıyorum. Bazı oyuncuların medyatik yönü çok kuvvetli gerçekten. Böyle bir şey cidden var yani.
Ama şunu da itiraf etmeliyim ki her şeye rağmen bu adamın adı bile iştahımı kabartıyor, ağzımı sulandırıyor resmen. Sanırım çoğumuz için de durum böyle. Ne diyelim gelir mi gelmez mi, uyar mı uymaz mı, koç ister mi istemez mi yorumsuz. Bu konular bizi aşar...
İşte bu da yediği o son nane.
https://www.youtube.com/watch?v=BJKaY-_1VSg