Sinirimiz ve üzüntümüz geçtiyse biraz daha sakin bakalım şu maça.
Öncelikle anlayalım ki biz, bize benzeyen bir takıma yenildik. Bu yüzden maç öncesi dedik ki ''bu adamlarla sete set hücuma kalmayıp hızlı hücumlarla oynamamız ve savunmalarını gafil avlamamız gerekli'' diye. Oly ile sete set kalırsak başına bela alıyorsun işte, çok net bu. Tıpkı bizimle sete set kalan takımların başlarının ağrıması gibi.
Sloukas da bunu biliyor. Çoğu zaman hızlı oynamaya çalışıp turnikeleri zorlama ve faul alıp çizgiye gitme çabası vardı onda. Biz topu paylaşan, 24 saniyeyi kullanan ve asist üzerinden oynayan bir takım olduğumuz için hücum karakterimizin mecburen dışına çıktık ama gerek Sloukas'ın kötü gününde olması, gerek bazı hücumlarda hakemlerin faulleri çalmaması ve en kötüsü de hakemlere faul çaldıracak bir seyirci profilimimizin de olmaması sonucu Oly'yi iştahlandırdık ve kaybettik.
İlk yarı biterken de suni bir fark yakaladık. Son saniyelerde imdadımıza yetişen top kayıpları ya da fauller geldi Oly'den. Bu suni fark üzerine 47-34'lük bir skor yakalamıştık ki sanki maçı kolayca tamamlayacağız tarzında bir algı oluştu salonda. Oly gibi bir takım şayet günündeyse asla pes etmiyor, inat ediyor. Skorun 58-67'ye gelmesi o süreçte gereken savunmayı yapmamamız, Oly'nin sertliği inatla arttırması, hakemlerin gevşekliği ve en önemlisi de seyircinin takımı kendine getirecek bir profile sahip olmamasıdır.
Bu noktada elle tutulur tek özelliğimiz 6.39 kala aldığımız mola sonrası koyduğumuz karakter. Yaptığımız savunma ve Wana ile Nunnaly'nin peş peşe gelen 3'lükleri bile seyirciyi azdırmadı.
Uzatmada geçen sezonki seyirci olsa maçı aldırırdı, çok net ama ne seyirci kıpırdadı ne de doğru riskleri alarak savunma yaptık.
Arkadaş, adamlar doğru hücum ediyor. Printezis'e bir top iniyorsa o adamı bire birde Avrupada tutacak adam yok. %95 bu adam aldığı topu bitiriyor, bilinen bir şey bu. Nasıl olur da yardım gelmez, nasıl olur da Printezis bire bir bırakılıp risk alınır. Burada dış oyuncular riske edilip kısa oyuncumuz Printezis'in savunmasına yardıma gitmeliydi ama yapmadık inatla. 6 sayıyı böyle yedik uzatmada. Maçı kaybedeceğimiz o kadar belli oldu ki o anlarda.
Coach formsuzdu, heyecansızdı, Sloukas kötüydü vs ama mağlubiyet seyirciye yazar.
Seyircimiz şımardı lafına katılmıyorum. Geçen sene maça gelenlerin yerini kombineli seyirciler almış besbelli. Geçen seneki seyirci maçı tv'den takip ediyor. Ne yazık ki kombineli seyirciler bizim bu seneki en büyük rakibimiz.