29 Ağustos 2016 tarihinde bu forumda şunu yazmıştım:
biz önder turacı (serkan), servet, luciano, ümit özat defans dörtlüsüyle şampiyonluk gördük. hem de sahada oynanan oyundan hiç sıkılmadan. çünkü o defans dörtlüsünün önünde Aurelio, Mehmet Yozgatlı, Alex, Serhat, Nobre, van Hooijdonk, Semih, Anelka gibi ligimizin çok üstünde oyuncular vardı. Defans bir hata yapsa da ilerisi bir şekilde telafi ediyordu. golün gelmediği anlarda maçı tek kaleye çevirebiliyorduk.
o takım değişe değişe ligi domine ediyordu (oyun olarak). daum ve zico'nun takımın köküne işlediği hücum ve pas oyunu gayet olumluydu.
sonra aykut kocaman geldi. takım oyun olarak ileriye değil geriye doğru gitmeye başladı. defansta top çevirmekten taraftar sabır çekiyordu. kadıköyde lig sonuncusuna karşı organize atak yapamadan maç tamamlıyorduk. aykut 3 senede bize çok şey kaybettirdi. en önemlisi de takım hücum yapmayı unuttu (büyük takım maçı oyunun başından itibaren koparmaya çalışır ama aykut döneminde ilk yarılarda takım hiç atak oynamıyordu. sürekli yan pas, geri pas. futbolcular oyunun ilk 45 dakikasını hiç önemsemiyordu.). aykut’tan sonra ersun yanal dönemini saymazsak ismail ve pereira dönemi de aynı aykut kocaman dönemi gibiydi, sıkıcı oyun. yapılan transferler hep koşan ortasahalar dediğimiz düz oyunculardan oluşmaya başladı. takımda teknik oyuncu sayısı çok azaldı.
yeni gelen dick advocaat'ın konuşmalarına bakarsak teşhisi doğru koymuş gibi. inşallah oyun olarak da ileriye gideriz de hiç olmazsa hafta sonlarımız biraz zevkli geçer.