bir bakıma iyi oldu..macı kaybetmek uzereydik...
bir daha boyle duduk zor calarlar..
Meşhur hikayeBiri zengin, öteki ise fukara mı fukara iki adam, nasıl olmuşsa yol arkadaşı olmuşlar gidiyorlarmış. Bu ikisinin önüne, ensesi kat kat bir adam düşmüş. Bu kat kat ense, zenginin pek bir tuhafına gitmiş ve yanındaki fukaraya:
“Şu herifin ensesine bir tokat atarsan, sana bir altın lira!” demiş.
Fukara:
“Ondan kolay ne var!” demiş. Koşup öndekine yetişmiş ve ensesine olanca gücü ile şaplağı indirivermiş.
Şaplağı yiyen adam dönüp bakmış, karşısında cılız ve fukara bir kimseyi görünce, kızgın kızgın başını sağa sola sallamış, fakat bir şey de söylemeden yoluna devam etmiş.
Fukara zenginden parayı almış. Fakat, tokadı yediği halde, o ensesi kalın adamın hiç ses çıkarmaması, zenginin tuhafına gitmiş, yanındakine dönüp:
“Git şunun ensesine bir tokat daha at, sana iki lira!” demiş.
Fukara sevinçle:
“Paraları hazırla!” diyerek, bir koşu öndekine erişmiş ve tam ense köküne “Şırrak!” diye tokadı yapıştırmış.
Tokadı yiyen adam, hızla arkasını dönmüş. Bir de ne görsün; az önceki gariban!
“Bir yumruk koysam canı çıkar. Deli olsa zahir..” diye düşünmüş ve:
“Ya Sabır!” diyerek yoluna devam etmiş.
Fukara, iki altın lirayı da cebine atmış. Fakat zengin, bu garip adamın ikinci tokata da ses etmcıiK^iiH1 iyice meraklanmış. Üstelik bu oyun giderek dalı.ı h canlı ve eğlenceli oluyormuş.
Fukaraya dönerek:
“Bir tane daha şaplat üç allım.
Fukara, para kazanmanın yolunu buldu . durur mu? Koşmuş yetişmiş ve sesine bir tokat daha çakmış:
“Şırrak!”
Tokadı yiyen hışımla geriye dönmüş ve:
“Be herif! Deminden beri enseme ne vurup duruyorsun? Benden ne istiyorsun?” diye bağırmış.
Fukara ise, pişkin pişkin gülerek, kendisini kışkırtıp duran zengini gösterip:
“Efendi, sende bu ense, onda da bu para olduktan sonra daha çok dayak yersin!” demiş.
Bizde bu ense oldukça daha çok tokat yeriz.