Kazandık dediğimiz maçı kaybetmekten dolayı elbette çok üzgünüm. Ama işi duygusallığa vurup, yakıp yıkmanın da bir anlamı yok. Evet Sloukas son tapu iyi kullanamadı, evet Datome yeterince skorer değildi, evet Kaliniç'in kritik top kaybı maçı kaybetmemizin başlangıcı oldu. Ama bu yaptıkları için asla onlara kızamam. Tamamam, Datome eski skorer kimliğinde değildi ama savunmada ne kadar gayretli olduğunu sanırım kimse inkar edemez. Kaliniç top kaybı sonrasında kenara gelirken ve kenarda iken verdiği tepki ile ne kadar kendisine kızdığına sanırım herkes şahit olmuştur. Keza Sloukas, son topları iyi kullanamadı ama çocuk kaç dakika sahada kalarak tüm enerjisini tüketmiş. Ürettiği sayılar yanında asist ve top çalmaları ile istenilen katkıyı yapmış. Ama olmadı işte. Hayatta bu tür şeyler maalesef var. Bazı şeyler ters gitmeye başladı mı ne yapsan önüne geçemezsin. Şu anda bizim yaşadığımız bu. Bazı arkadaşlarımızın düşündüğü gibi içeride bir gruplaşma vs varsa zaten koç buna müsaade etmez ki sanmıyorum öyle şeylerin olduğunu da.
İşi biraz daha espriye dökmek için farklı bir senaryo yazayım.
Koç'un ve Fenerbahçe'nin pek çok farklı başarı hikayeleri vardır. Sanırım bu sefer en ilginç olanına tanıklık ediyoruz ve farkında değiliz. Nasıl mı?
Bundan yıllar sonra Obradoviç ve Fenerbahçe başarısını okuyanlar şöyle bir bilgiye ulaşacak.
"Obradoviç'li Fenerbahçe, 2019/2020 Eurıleague şezonunda oynadığı ilk 6 karşılaşmanın beşini kaybetmesine rağmen inanılmaz bir geri dönüşle sezonu şampiyonlukla noktaladı"