Senin kadar detaylı yazamasam da bende aynı şeyleri diyecektim benim örneklerim de Maradona ve Charlotte sahibi Michael Jordan olacaktı abi bu isimler çok büyük isim büyük ego oldukları için yöneticiliği, hocalığı yapamıyorlar zaten
Djordjevic 2-3 yıllık antrenör değil 14-15 senedir hocalık yapıyor eldeki malzemeye göre bir oyun oynamadığımızda aşikar ve kendisi de esnek değil maalesef, ayrıca kariyeri de başarısızlıklarla dolu inşallah biz yanılırız da hoca başarılı olur
Laf lafı açıyor diye yazayım;
Joe Dumars, oyunculuğu kadar yöneticiliğinin ilk dönemlerinde de efsane bir adamdı. Zaten 2. Bad Boys döneminin mimarı kendisi. O bile belli takıntılarından sıyrılamadığı için arkasına teneke bağlanıp kovuldu Pistons'tan.
Billups-Hamilton-Prince-Rasheed-Ben beşlisiyle bir dönemi domine etti. O kadro yapabileceğinin en iyisini yaptı. Üst üste konferans finalleri, 2 NBA finali, 1 şampiyonluk. Son derece başarılı bir dönem NBA standarlarında. Ama bu sırada 2000'lerin ortasına geldik, geçiyorduk ve bazı şeyler de değişime uğruyordu. Oyun yavaş yavaş hızlanmaya da başlamıştı. Dumars, bunu göremedi ve kendisi de yıllar sonra zaten itiraf etti.
Billups'ı görüyor diye Stuckey'e liderliği vermeye kalktı. Hamilton'ı andırıyor diye Ben Gordon'ı aldı. Rasheed'le benzer özelliklerde diye Villanueva'ya kontrat bayıldı. Bu oyuncularla kurduğum ekolü devam ettiririm dedi ama olmadı. Sonrası zaten Pistons açısından facia ötesi bir dönem oldu.
Bazen çok iyi olman da yetmez, değişen ve dönüşen basketbol düzenine ayak uydurman gerekir. Bunu gurur meselesi yaptığın zaman aradan 10 yıl geçince Dumars gibi günah çıkartırsın.