Attırdığı 84 golde 27 gol ve bilmem kaç asist Alex'ten geldi. Sonraki sezonlarda neden istatistikler dibe çakıldı?
3 Temmuz desem bir anlamı olacak mı Kutay? Lugano'nun, Niang'ın vs. satılması, forvetsiz kalmak (Bienvenue)?..
Alex'i oynattığı 70 maçın kaçında 60da oyundan aldı? Neden verebildiğimiz tüm iyi örnekler aynı sezondan? Madem transfer ettiği oyuncular iyi oyunculardı, neden değirmen gibi hemen hepsini öğüttü? Kocaman ile ortalama üzerine çıkan adamlar neden amiyane tabirle kazma adamlar?
Alex'i savunurken yaşı, fiziksel durumu gibi parametreleri kimse kaale almıyor neense. Kaldı ki 3 Temmuz sonrası da 36 maçta oynatmış, 17 gol atmış. Oyundan alması mı mesele?
Yerli oyuncu öğütme olayı için Obradovic'e de söylesene aynılarını? Ama ben söyledim, anlamak istememişsin, bir daha söyleyeyim, kalitelisi yok çünkü. Aldıkların da ister istemez, yabancı sınırı da şlimdiki gibi olmadığından pahalı. E, İstanbul'a gelenin durumu yeterli görmesine de alışığız herhalde.
Daum'u gönderttiği konusunda bir sürü söylenti var, ısrarla transfer yapmaması var, göreve gelmem deyip anında gelmesi var. Aksi yönde bir done yok.
Bursa'ya kaçan şampiyonluk sonrası Daum'u birinin göndertmesine gerek mi vardı allah aşkına? Çamur at izi kalsın. Kendisine tanıdığı takımı son maç travmasından çıkarması söylenmiş, evladımızsın, görevden kaçamazsın denmişse ne olacak?
Madem bu kadar transfer yapmayı zorlaştırıcı faktörler vardı, neden nerede vasat Anadolu takımı topçusu var milyon eurolar döktük? FFP bir günde gelmedi, o zamanlarki harcamalar temel oldu. 2 tane vasat üstü yabancı alırsın, zorunluluk sebebiyle de bir kaç genç yerli alırsın. O kadar rezalet yönetiliyoruz ki daha iyisini hayal etmek taraftar için imkansız gelir olmuş.
Yukarıda cevabı.
1 şampiyonluğu kaç Türkiye kupası telafi edebilir? Bu soruya cevabı düşününce ekseriyetle gazoz olduğu ortaya çıkıyor. Kaldı ki Kocaman'ın "kontra yiyene kadar, topu kaptırana kadarpas yapalım" taktiği eleme maçları için daha az sıkıntılı, 34 maçlık ligde asıl sıkıntı oluşuyor.
Benim problemim de burada başlıyor. Ağır bir travmadan çıkmış takımın başında geçirdiği 2 sene hocanın oyun sisteminde referans oluyor. Bu saçma. Şartlar normal olsaydı o zaman bakardık duruma. Üstelik de elimizde tam tersi bir done de mevcut. (84 gol, 82 puan)
9 puan geri düşmesi süper final olan sezon içindi, yanlış anlamışsınız.
Benim hatam. İlk devreyi Bienvenue ile oynamıştı yanlış hatırlamıyorsam.
Alex neden böyle bir şey yapsın? Kaç senedir bir elin parmağı kadar maç kaçıran takım kaptanını söylentilere bakıp asamam. Onun yerine hemen her maçta Alex'i oyundan alan, kamuoyu önünde sürekli eleştiren Kocaman'a güvenmemem normal.
Söylentilere bakıp Aykut Hoca'yı asmak daha kolay zira.
Tabii ki kötünün kötüsü var, İsmail daha kötü diye laf etmemeli miyiz?
Burada da çarpıtma yapıyorsun zira kötünün kötüsü tabiriyle zaten sorduğum soru başka yöne kayıyor. Hocanın şampiyonluktaki katkısı? Soru net. İsmail gibi bir çapsızla kıyaslama bence.
Madem Alex'in en iyi sezonunu geçirmesi Kocaman sayesinde, madem o sene harikaydık, neden daha sezon başında "Alex olmadan oynamayı öğrenmeliyiz" gibi tuhaf açıklamalar geldi? Neden tepki almadan göndermek için her yol denendi?
Alex 35 yaşında olduğu için olabilir mi acaba? Kaldı ki 36 maçta da oynatmış o zaman.
Aykut Kocaman'dan nefret etmiyorum. Konya maçı sonrası temiz lig saçmalığının fitilini yakması, Alex'i beni ağlatacak şekilde göndermesi gibi sebeplerden, Fenerbahçe'den çok kendini düşündüğüne inanıyorum. Duygusal bir yanılgı içinde olabilirim ama beni aksine ikna edecek bir şey göremedim Kocaman'dan.
Alex olayına hep tek taraflı bakılıyor, bence büyük yanlış var burada. Bu devirde sporcuların takımla bütünleşmesi çok çok zor bir olay. Profesyonel insanlar ve bana kalırsa da hoca Alex konusunda birçok şeyi sineye çekiyor ama gene de yaranamıyor.
Neyse, bakalım bu sene nasıl bir takım izletecek bize? Ondan sonra konuşuruz...