Gönderen Konu: Fenerbahçe / Basketbol Transfer Dosyası (Kasım 2013 - Aralık 2015)  (Okunma sayısı 5450811 defa)

0 Üye ve 36 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Besim

  • Üye
  • Yaş: 41
  • Yer: Londra
  • İleti: 3628
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Fenerbahçe Ülker Transfer Dosyası
« Yanıtla #12570 : 01 Kasım 2014, 01:09:54 »


Ekol de ekol. Kimse ekol olmak manasının ne olduğunu bilmiyor.

Ekol dediğiniz şey aslında sistemdir. Takımın taktiği ve setleri bellidir. Sisteme uygun oyuncu transfer edilir. Transferden çok antrenör eğitilir. Antrenör de altyapıda sisteme uygun oyuncu yetiştirir. Yıldız oyuncu yetiştirmez! Rotasyona oyuncu yetiştirilir. Altyapıda büyük bütçe ayrılır. Çok daha büyük paralar ile rotasyon oyuncusu transfer edilmez. Bu harcanmadığından kalan bütçe de transfer bütçesine eklenir ve superstar oyunculara max kontrat ödenir.

Sizin ekol dediğiniz şey sürekli oyunun her yönünde belirlenmiş ve düzenli uygulanmış başarılı taktik hamleleridir. Bu hamleleri yapabilecek oyuncuları eklemek ve düzeni gereksiz hamleler ile bozmamaktır.

Bunu yapan takım kalmadı Avrupa'da. Litvanya takımları, Sırp takımları bile oyuncu çıktığı gibi satıyor. Neyin ekolünden bahsediyorsunuz siz? Onlar için ekol oyuncuyu hemen satıp başka bir oyuncuyu altyapıdan performans kaybı olmadan monte edebilmek. Euroleague şampiyonluğu'nu geçtim, F4 gibi bir başarıyı hayal bile etmiyorlar. Neden bahsediyorsunuz siz?

Avrupa'da herkes üst düzey oyuncuları toplayıp sisteme monte etmeye çalışıyor. Ekolü mü kaldı bu işin. Bütçen varsa alırsın. Yoksa havanı alırsın. Bütçen de varken doğru oyuncuyu seçeceksin. Ona ödeme, buna ödeme kimse ödeyeceksin o paraları o zaman? Varlıkta yokluk yaşatmak sadece bize özgü. Rekabetin max seviyede olduğu yerde genç oyuncuların hatalarını kompanse edemezsiniz. Bu size düzenli maç kaybettirir.

Gayet de tek yönlü bir basketbol var. Birebire dayalı ve kendi şut pozisyonunu yaratmaya dayalı tempolu bir oyun mentalitesi var. İnkar etmeyin. Geçen seneden beri bu böyle.

Takıntılı olan sizsiniz. Düzenli başarı havadan gelmiyor. O takımlar da bir yerde para harcayarak, doğru tercihler yaparak ilk başarılarını kazandılar. Bu profesyonel sporların temelinde öncelik paradır. Çok paranın harcandığı yer, en iyi oyuncuların toplandığı ve cazibenin olduğu yerdir. Paranın harcanmadığı yerde asla başarı mümkün olamaz. Doğru tercihleri yapan ve en çok parayı harcayanlar ancak başarılı olabilirler. Fenerbahçe isterse bütün kupaları kazanabilir. Organizasyon temelinde en çok para harcayanlardan biri ve parayı max ödeyecebileceği en iyi stafflara sahip.

Bir kulüp, bir organizasyon halkın oluşturduğu bir topluluk değildir. Kulüplerin normları olmaz. Kulüplerin yönetimleri çoğunluğu oluşturmaz. Görüş birliği yoktur. Azınlığın karar mekanizası vardır. Dolayısı ile kulüp yönetimleri oligarşiktir. Taraftarın yönetim biçimi hakkındaki görüşlerinin hiç bir önemi yoktur.

Kulüplerin çıtası olmaz. Kulüplerin hedeflerini kulüpteki organizasyonun büyüklüğü ve karşılığındaki ne kadar büyük bütçe yaratılabilmesi, destek olunabilmesi belirler. Kulüpler maddi olarak büyükçe hedefleri de büyür.

Bu bir beklenti değildir, gerekliliktir. Büyük bütçeler doğrultusunda her zaman başarılar büyük olmaz zorundadır. Yoksa organizasyonun maddi dengesi bozulur. Yükselişe geçildiği gibi düşüşe de geçilebilir. Fenerbahçe'nin kazancı var, desteği var ama siz başarının uzun vadedeki riskler ile gelebileceğini varsayıp kulübün maddi olanaklarını kaybetmesi ihtimalini göze alabiliyorsunuz.

Kısaca o paraları harcıyorsanız karşılığında performansın da o ölçüde olması gerekiyor. Doğru seçimleri yapamıyorsanız karşılığını da hayalkırıklığını yaşamak zorundasınız. Yanlış seçimlerin üzerine gitmeyi beklemek olarak görüyorsunuz göz göre göre başarının bu şekilde gelmeyeceği apaçıkken. Sadece başarılı olan kulüpler her zaman başarılı olacak diye bir kaide yok, hiç bir zaman olmadı da.

(1) Kendi adina konusabilirsin.  Ekol olmanin ne oldugunu gayet de biliyorum.  Bir seyin ne oldugunu bilmek icin kara tahtaya yazili bir tanima gerek yok.  ABD'de meshur bir Supreme Court davasi vardir.   "I know it when I see it" seklindeki genel deyis etrafinda doner.  Yani gozlemlenebilir bir olgu oldugunda ve fakat onun sinirlarini tam olarak cizmek icin gerekli parametreler soz konusu degilse, bu ifade kullanilir.  Yargic soyle bir demistir: "I shall not today attempt further to define the kinds of material I understand to be embraced within that shorthand description ["hard-core pornography"], and perhaps I could never succeed in intelligibly doing so. But I know it when I see it, and the motion picture involved in this case is not that".  Bu kapsamda, ekol de boyle bir sey benim gozumde.  Kadrosu gocmesine ragmen hala is yapan Panathinaikos'a; en kotu durumlarda bile tehlikeli olan Ispanyol devlerine; yatirimi kistigi donemde tekrar yukselise gecen Olympiakos'a baktigimda ekol nedir biliyorum.

(2) Butce cok onemli bir seydir; ama her sey degildir.  Yukarida verdigim bir iki takim orneginde alinacak guzel dersler mevcut.  Keza maddiyatin sonu yok; 20-25 milyon harcayan bir kulup!@! dahi butcenin getirdigi sinirlamalara tabi olabiliyor.  O zaman 25 degil de 50 harcasaydik, Final Four garanti olur muydu acaba?  Mantik silsilesi gordugun gibi tek duze olunca, ilginc yerlere goturebiliyor bizi.

(3) Demek ki izah edemeyen ben degilmisim.  Anlamayan sizmissiniz.  Bahsettigim sekliyle norm, hukuki bir kural degildi.  Bahsettigim sekliyle norm, belli olgularin siklikla olusuna bagli olarak ortaya cikan standart idi.  Kuluplerin citasi da kazanilan basarilar neticesinde olusan normun seviyesini belirleyen bir olcut.  Bu sekliyle, kuluplerin citasi olmaz diye bir sey yok.  Zira bahsettigim sey, yine kulupten bagimsiz objektif bir unsur. 

SON OLARAK, harcama yapan takimlar pektabii basarili olmak ister.  Buna burada karsi cikacak kimsenin oldugunu sanmiyorum.  Bu esyanin tabiati geregi.  Ihtilafin kaynagi da bu degil.  Vasiflandirmaniz yanlis.  Ihtilafin kaynagi, basariyi sezon basindaki gidisata indirgeyerek degerlendirmek.  Cok sig buluyorum.  Sezon sonunda basari gelir gelmez.  Gidisati iyi gormuyor da olabilirsiniz.  Bunlar tamamen mustesna meseleler.  Eger ciddi bir hedef koyup, basari bekliyorsaniz, sabirli olmayi da bileceksiniz.  Kusura bakma ama harcadigin 20-25 milyon dolar, basarinin 1 ay icinde gelmesinin bize gelisini bile karsilamiyor.  Kurtarsa dukkan senin!
« Son Düzenleme: 01 Kasım 2014, 01:10:12 Gönderen: Besim »

Çevrimdışı fb_balkay

  • Üye
  • Yaş: 33
  • Yer: İstanbul
  • İleti: 1244
  • Cinsiyet: Bay
    • twitter.com/paulgeorge__13
Ynt: Fenerbahçe Ülker Transfer Dosyası
« Yanıtla #12571 : 01 Kasım 2014, 01:11:06 »
Mesela benim Heurtel olayını aklım almıyor..

Akşam izledik o takımın herşeyi..Bu adamlar bunu neden bırakır..Sadece seneye serbest kalacak olması mantığı..

Diyelim sattılar.Ciddi manada sıkıntı yaşarlar İspanya liginde..
abi kalıbımı basarım hickman bizden giderse kesin 20 sayı 8 asistle falan oynar şube looser çünkü.huertel'de dökülür yerden toplarız.
« Son Düzenleme: 01 Kasım 2014, 01:11:33 Gönderen: fb_balkay »
Aşkınla olduk derbeder
Senin sevgin bir ömre bedel
Fenerbahçeli olmanın
Gururu bizlere yeter

fbkolik

  • Ziyaretçi
Ynt: Fenerbahçe Ülker Transfer Dosyası
« Yanıtla #12572 : 01 Kasım 2014, 01:11:54 »
Besim abi,senin mantığınla Lebron'u,Durant'ı,Howard'ı alıp başarısız olsak da şikayet etmeye hakkımız yok,niye,çünkü ekol değiliz.Neyin ekolü kaldı Allah aşkına,Olimpiakos dersen Panatinaikos dersen bu hiçbir şey ifade etmez,çünkü adamların Diamantidisleri,Spanoulisleri var,onları o takımdan al da görüyüm ortada ekol kalıyor mu kalmıyor mu?Basketbolun temeli 1 ve 5 numaralardır,oyun kurucunun ne kadar önemli olduğuyla ilgili söylenmiş bir söz de vardır,biz bu kadar bütçeye rağmen berbat 1 ve 5 numaralarla oynuyorsak bu kadroyu kuranı da mı eleştirmeyeceğiz,deneme tahtasına dönmemizi de mi eleştirmeyeceğiz,30 milyon € luk harcama yapıp "Ya biz nasıl olsa ekol değiliz" diye hiç mi başarı beklemeyeceğiz?Yapma Allah aşkına,adam gibi oyuncuların varsa ekol olursun,istersen 10 sene üst üste El'yi kazan berbat oyuncuların varsa o sene içinde perişan olursun,bu kadar basit bu durum.Bu kadar bütçeyle başı kesik tavuk gibi oynuyorsan,eurochallange seviyesinde pivot ve oyun kurucularla oynuyorsan eleştirilirsin,bu kadar basit.
« Son Düzenleme: 01 Kasım 2014, 01:12:45 Gönderen: fbkolik »

Çevrimdışı murat kaya

  • Üye
  • Yaş: 43
  • Yer: EDREMİT-BALIKESİR
  • İleti: 2995
  • Cinsiyet: Bay
  • Deniz ve Sevgi Nehirin Babası
Ynt: Fenerbahçe Ülker Transfer Dosyası
« Yanıtla #12573 : 01 Kasım 2014, 01:14:08 »
Murat Hoca macı izleyemedim.Canlı skordan takip ettim.Cok da heyecanı yuksek oldu.Huertel nasıl oynadı,kac sayı,asist yaptı bilmiyorum.Ama Koponen ile birlikte genc diyebilecegin tek guard,gelirse ve tutarsa sanıeım 25 yasında uzun sureli sozlesme ile 7-8 sene icabında guard aramazsın.Ayrıca biz alırsak ve Huertel katkı saglarsa isterse adamlar kume dussun:)

Hucumda mükemmel oynadı ve oynattı abi..10 üzerinden 9 verdim
HaBaBaM GüM GüM GüM

Çevrimdışı Besim

  • Üye
  • Yaş: 41
  • Yer: Londra
  • İleti: 3628
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Fenerbahçe Ülker Transfer Dosyası
« Yanıtla #12574 : 01 Kasım 2014, 01:15:01 »
Zaman buna çaredir evet ama zamanla olur diye yanlışları görmemek olmaz..

Takım beraber olduğu günden beri bir gram bile gelişme yok ise bu konularda acil önlemler almanız gerekmektedir demektir.

Sezon basinda sansasyonel maglubiyetler almak her zaman iyidir derim.  Bunu derken de sosyal hayattaki diger alanlarla analoji yaparim.  Hukuk okuyorsun, o yuzden, daha iyi anlayacagini dusunuyorum.  Bugunku haliyle uluslar arasi hukukun olusmasinda Ikinci Dunya Savasi'ndaki buyuk felaketlerin buyuk rolu vardir.  Eger bu siddette sikintilar yasanmasaydi, bu nevi kokten degisiklikler; yapisal degisimler husule gelmeyecekti.  O yuzden, bazen degisiklikler ve duzelmeler acisindan sezon basi buyuk anlam ifade ediyor.  Gecen sene, neyin ise yaramadigi elde edilen basarilar yuzunden gorulemedi.  Yapisal degisiklikler zamani gelince yapilamadi.  Takim kadro olarak yeterli diyorsan, sansasyonel maglubiyetlerin onemi ve yarari da burada ortaya cikiyor.

Çevrimdışı Besim

  • Üye
  • Yaş: 41
  • Yer: Londra
  • İleti: 3628
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Fenerbahçe Ülker Transfer Dosyası
« Yanıtla #12575 : 01 Kasım 2014, 01:16:55 »
Besim abi,senin mantığınla Lebron'u,Durant'ı,Howard'ı alıp başarısız olsak da şikayet etmeye hakkımız yok,niye,çünkü ekol değiliz.Neyin ekolü kaldı Allah aşkına,Olimpiakos dersen Panatinaikos dersen bu hiçbir şey ifade etmez,çünkü adamların Diamantidisleri,Spanoulisleri var,onları o takımdan al da görüyüm ortada ekol kalıyor mu kalmıyor mu?Basketbolun temeli 1 ve 5 numaralardır,oyun kurucunun ne kadar önemli olduğuyla ilgili söylenmiş bir söz de vardır,biz bu kadar bütçeye rağmen berbat 1 ve 5 numaralarla oynuyorsak bu kadroyu kuranı da mı eleştirmeyeceğiz,deneme tahtasına dönmemizi de mi eleştirmeyeceğiz,30 milyon € luk harcama yapıp "Ya biz nasıl olsa ekol değiliz" diye hiç mi başarı beklemeyeceğiz?Yapma Allah aşkına,adam gibi oyuncuların varsa ekol olursun,istersen 10 sene üst üste El'yi kazan berbat oyuncuların varsa o sene içinde perişan olursun,bu kadar basit bu durum.Bu kadar bütçeyle başı kesik tavuk gibi oynuyorsan,eurochallange seviyesinde pivot ve oyun kurucularla oynuyorsan eleştirilirsin,bu kadar basit.

Ben ekolu cok dar bir bicimde tatbik ediyorum bizim meselemize.  Maglubiyetlerde ekol olmanin ardina siginmiyorum.  Belli bir gelenek, kultur ve sistem oturtacak isek, bu sabir ile olacak.  1-2 senede degil.  Ekole giden yolda sabir etme amacindayim.  Kaybedilen her macta sonra Obradovic'i savunurken, mac ici performansina fazla temas etmem.  Uzun sureli programi dusunuyorum.  Umarim farki izah edebilmisimdir. 

hmetin

  • Ziyaretçi
Ynt: Fenerbahçe Ülker Transfer Dosyası
« Yanıtla #12576 : 01 Kasım 2014, 01:19:26 »
Sezon basinda sansasyonel maglubiyetler almak her zaman iyidir derim.  Bunu derken de sosyal hayattaki diger alanlarla analoji yaparim.  Hukuk okuyorsun, o yuzden, daha iyi anlayacagini dusunuyorum.  Bugunku haliyle uluslar arasi hukukun olusmasinda Ikinci Dunya Savasi'ndaki buyuk felaketlerin buyuk rolu vardir.  Eger bu siddette sikintilar yasanmasaydi, bu nevi kokten degisiklikler; yapisal degisimler husule gelmeyecekti.  O yuzden, bazen degisiklikler ve duzelmeler acisindan sezon basi buyuk anlam ifade ediyor.  Gecen sene, neyin ise yaramadigi elde edilen basarilar yuzunden gorulemedi.  Yapisal degisiklikler zamani gelince yapilamadi.  Takim kadro olarak yeterli diyorsan, sansasyonel maglubiyetlerin onemi ve yarari da burada ortaya cikiyor.
Besim Hocam kelime dagarcıgın,bilgin gayet genis ona suphe yok.Ama Hocam rahmetli Mehmet Ali Birand'ın dedigi gibi "sokaktaki insan"ın anlayabilecegi sekilde yazarsan kendi adıma sevinirim:):)Supreme Court falan bizim kafa biraz kalın kalıyor hocam:)

Çevrimdışı Besim

  • Üye
  • Yaş: 41
  • Yer: Londra
  • İleti: 3628
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Fenerbahçe Ülker Transfer Dosyası
« Yanıtla #12577 : 01 Kasım 2014, 01:21:20 »
Besim Hocam kelime dagarcıgın,bilgin gayet genis ona suphe yok.Ama Hocam rahmetli Mehmet Ali Birand'ın dedigi gibi "sokaktaki insan"ın anlayabilecegi sekilde yazarsan kendi adıma sevinirim:):)Supreme Court falan bizim kafa biraz kalın kalıyor hocam:)

Abi estagfurullah, olur mu oyle sey! Kusura bakma, her meslegin kendine has farkliliklari var.  Benim de diger meslek dallarinda bilmedigim trilyonlarca sey var.  Kusura bakma tekrar. 

hmetin

  • Ziyaretçi
Ynt: Fenerbahçe Ülker Transfer Dosyası
« Yanıtla #12578 : 01 Kasım 2014, 01:22:29 »
Abi estagfurullah, olur mu oyle sey! Kusura bakma, her meslegin kendine has farkliliklari var.  Benim de diger meslek dallarinda bilmedigim trilyonlarca sey var.  Kusura bakma tekrar. 
Estagfurullah Hocam anlamaya calısıyorum ama dil yeterli degil Turkce anlamı da yok:)

Çevrimdışı Besim

  • Üye
  • Yaş: 41
  • Yer: Londra
  • İleti: 3628
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Fenerbahçe Ülker Transfer Dosyası
« Yanıtla #12579 : 01 Kasım 2014, 01:24:01 »
Estagfurullah Hocam anlamaya calısıyorum ama dil yeterli degil Turkce anlamı da yok:)

Abi, Amerika'daki Yuksek Mahkeme.  Yargi makaminin en ustu. 

fbkolik

  • Ziyaretçi
Ynt: Fenerbahçe Ülker Transfer Dosyası
« Yanıtla #12580 : 01 Kasım 2014, 01:35:30 »
Ben ekolu cok dar bir bicimde tatbik ediyorum bizim meselemize.  Maglubiyetlerde ekol olmanin ardina siginmiyorum.  Belli bir gelenek, kultur ve sistem oturtacak isek, bu sabir ile olacak.  1-2 senede degil.  Ekole giden yolda sabir etme amacindayim.  Kaybedilen her macta sonra Obradovic'i savunurken, mac ici performansina fazla temas etmem.  Uzun sureli programi dusunuyorum.  Umarim farki izah edebilmisimdir.
Eğer ufacık,küçücük bir ışık gözükse herkes sabreder  ama tünelin ucu karanlık gözüküyor,gelişeceğimize daha da geriye gidiyoruz,oynanan oyun inanılmaz kötü,utandım dün takımı izlerken.Ekole giden yolu yüksek bütçen olup adam gibi transferler yaparsan sağlarsın,yüksek bütçeyle yola çıkıp mahalle takımlarında oynayamayacak pivot ve oyun kurucularla yola çıkarsan dünkü gibi olursun,o zaman da dünyanın her yerinde olduğu gibi bunun sorumluları ağır biçimde eleştirilir.2 ay önce şampiyonlar ligi şampiyonu olan Real Madrid taraftarı bu sezon başı Bale'nin arabasını tekmeliyordu,dünyanın her yerinde ümit veriyorsan,her geçen gün gelişiyorsan sabredilirsin,ruhsuz ruhsuz oynuyorsan,her sene daha da geriye gidiyorsan,oynadığın oyun basketboldan başka herşeye benziyorsa en ağır şekilde eleştirilirsin aynı Pianigiani'de olsuğu gibi,aynı Spahia'nın 2. senesinde olduğu gibi.
« Son Düzenleme: 01 Kasım 2014, 01:38:41 Gönderen: fbkolik »

Çevrimdışı Besim

  • Üye
  • Yaş: 41
  • Yer: Londra
  • İleti: 3628
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Fenerbahçe Ülker Transfer Dosyası
« Yanıtla #12581 : 01 Kasım 2014, 01:37:16 »
Eğer ufacık,küçücük bir ışık gözükse herkes sabreder  ama tünelin ucu karanlık gözüküyor,gelişeceğimize daha da geriye gidiyoruz,oynanan oyun inanılmaz kötü,utandım dün takımı izlerken.Ekole giden yolu yüksek bütçen olup adam gibi transferler yaparsan sağlarsın,yüksek bütçeyle yola çıkıp mahalle takımlarında oynayamayacak pivot ve oyun kurucularla yola çıkarsan dünkü gibi olursun,o zaman da dünyanın her yerinde olduğu gibi bunun sorumluları ağır biçimde eleştirilir.2 ay önce şampiyonlar ligi şampiyonu olan Real Madrid taraftarı bu sezon başı Bale'nin arabasını tekmeliyordu,dünyanın her yerinde ümit veriyorsan,her geçen gün gelişiyorsan sabredilirsin,ruhsuz ruhsuz oynuyorsan,her sene daha da geriye gidiyorsan,oynadığın oyun basketboldan başka herşeye benziyorsa en ağır şekilde eleştirilirsin.

Kesinlikle katilmiyorum.  5 sene de gecse ben sabretmeye raziyim.  Kisisel fikrimdir.  Isik gormeyenleri; sabretmeyenleri de hunharca elestirme hakkimi sakli tutuyorum :)

fbkolik

  • Ziyaretçi
Ynt: Fenerbahçe Ülker Transfer Dosyası
« Yanıtla #12582 : 01 Kasım 2014, 01:45:44 »
Kesinlikle katilmiyorum.  5 sene de gecse ben sabretmeye raziyim.  Kisisel fikrimdir.  Isik gormeyenleri; sabretmeyenleri de hunharca elestirme hakkimi sakli tutuyorum :)
Abi sen "Sabreden derviş muradına ermiş" atasözüne çok güveniyorsun galiba.Açıkçası ben 4 senedir bu kadar yüksek bütçelerle yola çıkıp rezil olmayı,inanılmaz kırılgan,ruhsuz oynunu hazmedemiyorum,doğal olarak da sabredememeye başladım artık.İlk atasözü güzeldir ama "Sabreden derviş sabretmekten gebermiş" diye bir söz daha vardır,hatırlatırım sana bunu :) Benim için avrupada başarı çok önemlidir ama artık şu branşta başarıdan ziyade adam gibi oyun görmek istiyorum,başarıyı falan geçtim ben,tek isteğim bu.Ne ekol olmak,ne avrupa şampiyonluğu istiyorum şu aşamada,doğru düzgün oyuna razıyım ben ama o da olmayacak görüntü itibariyle.

Çevrimdışı Besim

  • Üye
  • Yaş: 41
  • Yer: Londra
  • İleti: 3628
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Fenerbahçe Ülker Transfer Dosyası
« Yanıtla #12583 : 01 Kasım 2014, 01:51:35 »
Abi sen "Sabreden derviş muradına ermiş" atasözüne çok güveniyorsun galiba.Açıkçası ben 4 senedir bu kadar yüksek bütçelerle yola çıkıp rezil olmayı,inanılmaz kırılgan,ruhsuz oynunu hazmedemiyorum,doğal olarak da sabredememeye başladım artık.İlk atasözü güzeldir ama "Sabreden derviş sabretmekten gebermiş" diye bir söz daha vardır,hatırlatırım sana bunu :) Benim için avrupada başarı çok önemlidir ama artık şu branşta başarıdan ziyade adam gibi oyun görmek istiyorum,başarıyı falan geçtim ben,tek isteğim bu.Ne ekol olmak,ne avrupa şampiyonluğu istiyorum şu aşamada,doğru düzgün oyuna razıyım ben ama o da olmayacak görüntü itibariyle.

Yav yasin 22; daha ne gordun de, bu kadar sikinti yaptin? :)  Varoluscu felsefe vardir, oradaki gibi bunalim bir psikolojiye baglamissin.  Neden bilmiyorum :)  Bu kadar takma kafani; cok sukur saglikliyiz.  Yasinin genc olmasi kotu bir sey degil bu arada.  Ona takilanlar oluyor, nedense...  Biz ve bizden onceki jenerasyonlar neler gorduk?  4 sene ne ki?  Hadi 4 seneyi alalim, onda da Obradovic'in gelisi 1.5 sene bile olmadi.  Ayri hocalari ayni sistem dahilinde degerlendirmemek lazim.  Ne dersin? 

Damir12

  • Ziyaretçi
Ynt: Fenerbahçe Ülker Transfer Dosyası
« Yanıtla #12584 : 01 Kasım 2014, 02:05:08 »
Sistem, oyuncu tercihleri, eksikler hepsini bir tarafa bırakıp başka bir konuya dikkat cekmek istiyorum ki bence en büyük problemimiz bu.


Şube looserliğe doğru gidiyor denilmiş, doğrudur ama aslında bu problemin çözümü yukarıda yazdıklarımdan hiçbiri değil. Sahada taraftarla bütünleşen, karakter koyan bir oyuncumuz yok uzun süredir. Mirsaddan beridir yok. 

Örnek vermem gerekirse efese 52 üçlük yolladığımız seriye bakarsak Mrsic Solomon İbo Mirsad gibi karakter koyan oyuncular vardı bu takımın ve destekçi olarak Semih Erden, Ömer Onan yetersiz olsa da Rasim Başak. Hepsi ruhuyla oynayan oyunculardı o zamanlar.

Şimdi şu kadrodan bakıyorum karakter koyabilecek oyuncu olarak Goudelock ve kendini bulursa Bogdan Bogdanovic var. Emir, Semih, Hickman, Vesely ve hatta Bjelica ancak bir ruh yakalanabilirse bu ruha katkıda bulunabilecek, hem kendini hem takımı yukarıya çekecek isimler.

Tabi ki aksi örnekler veren cıkar buradan ama istediği başarıya ulaşan takımlarda bu durum hep böyleydi. Obranın Panathinaikosunda, son yıllardaki Olyde, Navarronun mvp olduğu sene barcada yine son yıllarda realde hep bu durum söz konusu. Hatta ben Cskanın gereken başarıya ulaşamamasını da buna bağlıyorum, fazla yıldız ama karakter koyan az oyuncu...

Geçen sene gs bile Arroyo ve Marko ile karakter koyuyordu ve Bonsu, Furkan, Sinan, Cenk gibi oyunculardan da destek aldığı zaman oluyordu. Oyuncu kalitesi veya sistem değil yani anlatmak istediğim.

Örnek verdiğim takımlara bakarsak hepsinin 1 hatta 2 numaralarında bahsettiğim dönemlerde o tarzda oyuncular oynadı. Hepsi karakter koyan oyunculardı. Mrsic, Solomon, Diamantidis, Saras, V Span, Navarro, Arroyo, Llull, Sergio hatta belki Huertas bile eklenebilir bu oyunculara. Hatta Teodosicli Spalı olyi Bo Mccalebli Zisisli Siena elerken bile Bo Mccalebbin baskınlığı göze carpmamısmıydı?

Bizim takıma döncek olursak o karakteri koyabilecek yerli oyuncu yok zaten piyasada. Belki Obradovicin guard konudunda sadece Teo Calathes Huertasla falan ilgilenmesi bu yüzdendi. Ama neden Hickman? Hala anlayamıyorum. Ne kadar tarzı ters gelse de karakter koyabilecek Bo Mccalebb yerine Hickmanı hiç anlamıyorum.

En öncelikli olarak 1 numaramızda kesinlikle ve kesinlikle karakter koyan oyuncu olmalıdır. Diamantidis olmalıdır demiyorum bakın, Huertelde karakter koyan bir oyuncudur... Bu kadroda 1 numarayı teslim edebileceğimiz tek isimde Bogdan bu yüzden. Yapılması gereken oyun kurucu pozisyonunu Bogdana emanet edip Goudelockla birlikte oynatmak. Başkada şansımız yok karakterli bir takım olmamız için. Eğer Bogdan ve Goudelock bu takımda karakter koyarsa diğer oyuncuların katkıları gözle görülür şekilde artacaktır.


Açıkçası ben bu durumu Hickman 1-2 Vesely 4-5 olayından daha önemli buluyorum.