Açıkçası ŞL'ne kimin gideceği konusu benim için çok mühim.
Galatasaray ile Beşiktaş arasında bize düşmanlık konusunda fark görmüyorum. Nefret konusunda ikisine de nefretim eşittir. Onu baştan söyliyeyim. Ancak Beşiktaş şu hali ve yapısıyla bizim kulvarımızda bir takım değil. Ne taraftar gücü olarak, ne ekonomik olarak bizi zorlayabilir ve uzun vadede tehdit edebilir. Fakat Galatasaray öyle değil. Sayemizde kaç senedir ŞL katılım payı alıyorlar ve buradan elde ettikleri 50 milyon auro civarında gelirle ciddi anlamda bize karşı avantaj elde ettiler. Manevi -prestij- yanı da cabası... Son bir kaç sene içinde dünyayı idrak eden çocukların çoğunluğunun Galatasaray'lı olması vs. (Bölgemdeki bütün okullara ağız diş sağlığı eğitimi için gidiyor ve seminer veriyorum; bu angarya işi de çok boşsun diye bana yıktılar; her seminer bitiminde çocuklara hangi takımı tuttuklarını soruyorum ve maalesef özellikle ilkokula yeni başlayanlar arasında Fenerbahçeli sayısı Galatasaraylı sayısına göre oldukça az.)
Galatasaray'ın maddi ve manevi olarak elde edeceği bütün kazanımlar bizim sırtımıza kambur olur. Onlara yol vermek kendi ayağımıza sıkmaktır. Oysa Beşiktaş ne eksik, ne fazla; aynı seviyede düşmanımız olmasına mukabil bizimle baş edecek potansiyelde değildir.
Beşiktaş maçını kaybetsek bile kalan 4 maçta alacağımız 1 galibiyet, 1 beraberlik bizi şampiyon yapar. Yani Galatasaray şampiyonlar ligine gitsin diye varımızı yoğumuzu ortaya koymanın lüzumu yok. Elbette sahaya kazanmak için çıkarız ve kazanırsak da seviniriz ama kaybedersek de hiç umrumda olmaz. Bilmem derdimi anlatabildim mi?