Gollerden gol beğendiren Fenerbahçe..
Birini övmek için başka birini yermeye, onun üzerinden başkasını eleştirmene gerek yoktur, niye mi; Aykut hocanın garantici, topla çok haşır neşir olan, bol yan paslı, zaman zaman zevk vermeyen ama bir stratejisi olan ve başarıya ulaşan sisteminden Ersun hocanın bıkmadan, usanmadan hücumu düşünen, sürekli oyunun yönünü değiştiren, çeşitlemeleri bol olan bir sisteme döndü takım, bunu övmek için geçmişi eleştirmeye gerek yoktur, tadını çıkartmak varken. Her iki sisteminde yerel ve global eksileri-artıları var, bu sistemle avrupada oynasaydık ne olurdu sorusunu sorarsak daha net cevaplar ortaya çıkabilir, nitekim süper ligde bu sistemle ortalığın tozunu atarken, avrupada 2 hücumcu kanat bek ve 3 santrafor orjinli futbolcuyla başarılı olurmuyduk tartışılır. Zaman bulursak ''Fenerbahçe'ye Ersun Yanal imzası'' başlığıyla bir yazı yazıp konuyu daha derinlemesine incelemeyi planlıyoruz, umarım yaparız...
Dünkü maçı bazı sebeplerden dolayı 35.dakikadan itibaren izleyebildim, futbol olarak olumlu ancak skor olarak kısır geçen bir ilk yarı oldu genel itibariyle. İkinci devre süren baskı ve gelen penaltı golünden sonra Caner'in çok bariz bir pozisyon hatasıyla yenen gol bile Fenerbahçe'nin hızını kesmedi, peş peşe gelen gollerden muhtemelen 2-3 tanesi sezonun en iyi gollerinde ilk 10'a girebilir. Fenerbahçe ilk devreyi en yakın rakibinin önünde 8 puan farkla bitirdi, 2.41 puan ortalaması yakaladı ki Trabzonspor ve eksik kalmasına rağmen Beşiktaş maçlarında kazanmak için herşeyi yapmasına rağmen kazanamadı. Bu tabloda mutlu olabilecek çok fazla neden varken mutsuz olmak için sebep aramayalım derim ben, güzel bir devre arası kampından sonra bu takım aynı iştahla oynarsa Allahın izniyle sezonu şampiyon olarak bitirecektir...Hepinize şimdiden hayırlı seneler olsun..