Evet ya Mehmet Topuz'a, Selçuk Şahin'e,Krasiç'e hatta Emre'ye dünya para veriyorlar, adam bize 2 yılda sınıf atlattı saygı uyandırdı.Bu adamlar yıllardır Fenerbahce'ye bişey vermeden dunya para kazandılar.
Obra'ya ne istiyorsa verin artık.
Obradovic tabii her türlü imkanı hak ediyor. Keza erkek basketbol takımı da... Aslında ülkemizin en çok rağbet gören ikinci sporu olarak erkek basketbol takımı bu yazacaklarımla en az ilgili olan şube... Üstelik de kulübün üzerinde sponsor nedeniyle en az mali külfete sahip olanı... Ama yukarıdaki Emre, Selçuk vs örnekleri hemen her şube, özellikle de sıfır gelirli olanlar için sık kullanıldığından bazı şeyleri bu vesileyle yazmak istiyorum. Aşağıya yazacaklarımı asıl diğer şubeler için yazmak lazımdı. Dediğim gibi en az dile getirileceği yer burası.
Hangi şubeye transfer söz konusu olsa hemen akla futbol şubesinden para kısmak vs geliyor. Böyle bir dünya yok. Futbol şubesi olmasa bu kulübün kapısına kilit vurulur. Doğrusu budur diye söylemiyorum; ülkemizin realitesi budur, Fenerbahçe'nin realitesi budur. Fenerbahçe Futbol Şubesi olmasaydı mesela en basitinden Ülker dahi bize sponsor olmaz, kendi kulübüyle devam ederdi. Bugün Grundig'de, Ülker'de Fenerbahçe'nin futboldan kaynaklı taraftar sayısı nedeniyle bazı şubelere sponsor olmaktadır. Evet, futbol takımında çok yanlış isimlere çok gereksiz paralar saçılmıştır ve halen de saçılmaktadır. Ama bunun karşılığı futboldan para kısmak değil, aynı paralarla doğru futbolcuları bulmak ve doğru kadrolar kurmaktır. Şu futbolcuyu yollayıp parasıyla erkek voleybolunu kurtaralım, bunun parası da kadın baskete gitsin, onu da şu veya bu branş için harcayalım? Eeee, 15 futbolcuyla sezonu götürürüz. Böyle bir dünya yok. Erkek basketbolun yine de harcanan paraya nispet devede kulak kalan gelirini bir yana bırakırsak bütün branşlar hele sponsorsuz olanları futbolun ekmeği ile besleniyor. Bu branşlar için cebinden para harcayan yöneticiler de, yönetime sadece ama sadece Fenerbahçe'nin futboldan kaynaklı prestiji için giriyor ve şubelerde görev alıyor. Fenerbahçe Futbolu olmasa Hakan Dinçay filan Fenerbahçe yöneticisi olur muydu sanıyorsunuz? Futbol takımı için alınan kombineler, futbol takımının yayın gelirleri, satılan futbolcu formalarının gelirleri vs... Şimdi futbolcular çıkıp dese ki, biz kazanıyoruz, bizim kazandırdıklarımız sıfır gelirli branşlarda heba ediliyor; kim ne diyebilir?
Yani "dünyanın en büyük spor kulübü" romantizmi güzel ama onun reel olabilmesi için her branşın kendi yağı ile kavrulabilmesi gerekir. Futbolun yağı ile kavrularak ancak dönemsel başarılar olur. Ve futbol kendi yağı ile yeterince branşı kavuruyor zaten; bir de futbol takımından para kısıp, oyuncu gönderip, onun geliriyle Birsel Vardarlı'yı, Arslan Ekşi'yi beslemeyi düşünen varsa hayal kırıklığı yaşar. Futbolda bütçe küçülmesi olamaz. Bu ülkemizin de, Fenerbahçe'nin de realitesidir. Beğenelim veya beğenmeyelim; gerçek bu.